Esas Gayrimenkul, “Hızla Değişen Perakende Sektöründe Kazanmak” konulu webinarın ev sahipliğini üstlenerek ‘perakende varlıklarını yeniden tasarlarken gerekli olan dört yapıtaşı, fiziksel alışverişin geleceği, yeme-içme ve eğlence sektörü’ gibi oldukça önemli konuları ele aldı. 3 Mart’ta düzenlenen webinarda, Esas Gayrimenkul CEO’su Cem Eriç, sorularını UK High Street Task Force Yönetim Kurulu Üyesi – Portland Design Genel Müdürü İbrahim İbrahim’e yöneltti.

Türkiye’nin önde gelen varlık yönetimi firmalarından Esas Gayrimenkul, sektörün lider isimleriyle düzenlediği webinarlarda katılımcıları ile buluşmaya devam ediyor. 3 Mart’ta düzenlediği oturumda; Esas Gayrimenkul CEO’su Cem Eriç ve UK High Street Task Force Yönetim Kurulu Üyesi – Portland Design Genel Müdürü İbrahim İbrahim “Hızla Değişen Perakende Sektöründe Kazanmak” konusunun üzerinde durdu. Küresel ve ulusal pazarın ele alındığı oturumda, “perakende varlıklarını yeniden tasarlarken olması gereken dört yapıtaşı, perakendenin mimari değişimi, yeme-içme ve eğlence sektörünün geldiği son nokta” gibi başlıklar yorumlandı. UK High Street Task Force Yönetim Kurulu Üyesi Ve Portland Design Genel Müdürü İbrahim İbrahim, küresel pazarda gayrimenkul sektörü, yüksek standartlı sokak ve caddelerin dönüşümü, mağazaların şehirlerdeki konumlandırma süreçleri ve yeni tüketici profili gibi perakende sektörünü yakından ilgilendiren başlıklar üzerinde durup güçlü birikimini katılımcılara aktardı.

“Perakende gayrimenkulün bir yan ürünüdür”

Pek çok platformda konuşmacı olarak yer alan İbrahim İbrahim, tüketicinin artık tecrübeye önem verdiğini belirterek; ”Geleceğin mağazalarında satın alma steril bir hale gelecek. Bu durum alışveriş yapmanın sanata dönüşmesi ile alakalı… Satın almakla ilgili değil, markaları tecrübe etmek ile alakalı. Yani perakende artık gayrimenkul ile alakalı değil, içerikle alakalı. Perakende artık içerikten desteklenmeli. Parkende, gayrimenkulün bir yan ürünüdür. Harika yerler geliştirmek dediğimiz zaman bu da devreye giriyor. Yapılan birçok çalışma da bunun aslında doğru olduğunu gösteriyor. Artık müşteriler deneyime daha çok para harcıyor. Bir değişim söz konusu. İşlemlerden etkileşime, etkileşimden yakınlığa…” dedi.

“Deneyim temelli alışveriş merkezleri devreye girdi”

Müşteri ile duygusal bağlantının nasıl kurulacağı hakkında püf noktalara da değinen İbrahim, “Tasarımın geleceğe hazırlıklı olabilmesi için çalışmalar yapıyoruz. Bizim sürecimiz aşamalardan oluşmaktadır. Mimari materyaller ile başlamıyoruz, kültür ile başlıyoruz. Arınışın ardındaki kültür ve insan davranışlarından başlıyoruz. İnsanların mekânlarla nasıl iletişim kurduklarını ve günlük hayattaki yerlerini belirliyoruz. Bu noktadan yola çıkarak kültür ve insandan mekân hikâyesi yaratıyoruz. Buna da tecrübe mastır planı diyoruz. Ancak o zaman mimariyi düşünmeye başlayabiliriz. Bağdokusuyla mekânı toplum ile bağlayan aidiyet yaratan yerler oluşturuyoruz. Biz içe dönük yerleri dış dünyaya bağlanan yerlere dönüştürüyoruz. Programlanabilen yerler oluşturuyoruz. Artık tecrübe temelli alışveriş merkezleri devreye girdi. Artık eski perakende markalarının fiziksel alanlardan da çıktığını görüyoruz. Bunların temeli pazardaki değişiklikler.” ifadelerini kullandı.

Geleceğe hazır olmak için gereken dört yapıtaşı

Trend tahminleri ve analizleri yapan İbrahim, geleceğe hazırlıklı olmak için gereken dört yapı taşını şöyle açıkladı,” İlk yapıtaşı, elverişliliği yeniden keşfetmemiz gerekiyor. Hızlı ve yoğun yaşıyoruz. Markalar da ne istediğimizi soruyorlar. Çok uygun olanlarını istiyoruz. İnsansız, uygulamaya bağlı mağazalar yaratılıyor. Önümüzdeki beş yıl içerisinde robotiğin ne kadar ilerleyeceğini göreceğiz. İkinci yapıtaşımız, toplum ile bağlantı kurmak. Bu tecrübeler uygulamalardan erişebileceğimiz ve bir saat içerisinde duyurulup gerçekleşen aktiviteler gibi. Bu bir yerde aidiyet hissi katıyor. Sosyal medyada anları paylaşmak da artık çok önemli… Üçüncü yapıtaşımız, yeri ve mekânı yeniden hayal etmek. Sadece alışveriş yapmayı düşünmemeliyiz. Sosyalleşme ile harmanlamalıyız. Eğlence, kültür ve medyayı devreye sokmalıyız. Bu yapı taşı;  çalışma, eğlenme, öğrenme, kültür ve konaklamanın bir araya gelmesinden oluşuyor. Gelecekteki alışveriş de bu yönde ilerleyecek. Dördüncü yapıtaşı, değerin yeniden konumlandırılması… Bilgiye ve öğrenmeye gitgide olan açlığımız artıyor. Yerel ve canlı tecrübeler yaşamak çok önemli. Alışveriş ortamının kalitesi, sağlığı çok önemli hale geldi. Müşteri bulma, işlem yapma, sağlama ve müşteriyi koruma geleceğin perakende sistemini oluşturuyor. Geleceğin mağazaları sadece tecrübeyi paraya dönüştürmeyecek aynı zamanda verileri de paraya dönüştürecek. Yeni harmanlanmış alışveriş merkezleri sağlık ve eğitim merkezlerini de barındırarak mağazaların sayısında azalışa neden olacak.

“İnsanlara ve kültüre yatırım yapmamız gerekiyor”

Esas Gayrimenkul ‘un yoğun ve titiz çalışmalarından bahseden Cem Eriç, “İnsanlara ve kültüre de yatırım yapmanız gerekiyor.  Sadece teknolojiye para harcamak ile sınırlı değil. Ürettiğiniz verileri kullanabilmek için verilerinizi de adapte etmeniz gerekiyor. Esas Gayrimenkul olarak çok çalıp, çok zaman harcayarak bu çalışmanın içerisine girdik. Dijitalleşmeye yönelik attığımız adımlardan olan yapay zekâ ve analitik alanında değer yaratan SAS ile yaptığı işbirliğimizle alışveriş merkezlerimizde müşteri ile markaları buluşturup müşterilerin ihtiyaçlarına uygun çözümler sunan bir platform oluşturma hedefindeyiz. Bu nedenle SAS’ın dünya çapında kanıtlanmış perakende analitiğini tercih ettik. Projemizle birlikte mobil uygulamalar, web siteleri gibi online kanallardan edinilen veriler ışığında tüketicilerin ihtiyaçlarına göre şekillenen, SAS’ın Customer Intelligence 360 teknolojisi ile de uçtan uca entegre bir alışveriş deneyimini ziyaretçilerimize sunuyoruz. Umuyoruz ki bu yıl içerisinde de bazı aşamalarımızı tamamlamış ve bazı sonuçları görmüş olacağız. Yine ümit ediyorum ki sonuçları yılsonuna kadar sektörümüz ile paylaşmış olacağız ki buradan en iyi uygulamayı çıkarabilelim.” dedi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın