Etik ve İtibar Derneği’nin düzenlediği 8. Uluslararası Etik Zirvesi bu yıl çevrimiçi gerçekleşiyor

TEİD zirvesinin 3. gününde Üçüncü Taraflardan Kaynaklanan Risklerin Farkında mısınız?” teması ele alındı

Etik ve İtibar Derneği tarafından düzenlenen 8. Uluslararası Etik Zirvesi’nin üçüncü günü 24 Şubat’ta çevrimiçi olarak gerçekleşti. Zirvenin 3. Gününde “En Zayıf Halkan Kadar Güçlüsün”, Üçüncü Taraflardan Kaynaklanan Risklerin Farkında mısınız?” temaları ele alındı.

İş dünyası, akademisyen ve hukuk çevrelerince yakından takip edilen ve ilki 10, ikincisi 17 Şubat’ta gerçekleştirilen Uluslararası Etik Zirvesi’nin üçüncü günü 24 Şubat’ta çevrimiçi olarak gerçekleşti. 

Zirvenin üçüncü gününde Novartis İlaç Türkiye Genel Müdürü Dr. Avinash Potnis, 3M Türkiye Genel Müdürü Halil Kardıçalı, BP Türkiye Dış İlişkiler Başkanı Hakan Türker, Expanscience Türkiye Genel Müdürü Fikret Baltaoğlu, Coca Cola İçecekOperasyonlar Direktörü Tugay Keskin, TEİD Yönetim Kurulu Üyesi Fikret Sebilcioğlu moderatörlüğünde konuşmacı olarak yer aldı.

“En Zayıf Halkan Kadar Güçlüsün: Üçüncü Taraflardan Kaynaklanan Risklerin Farkında mısınız?” temasının her yönüyle ele alındığı zirvede, açılış konuşmasını yapan TEİD Yönetim Kurulu Üyesi Fikret Sebilcioğlu, “Zirvemizin üçüncü gününde etik ve uyum dünyasının en önemli konuların biri olan üçüncü tarafları ele alıyoruz. Küreselleşmenin bir sonucu olarak özellikle uluslararası şirketlerin farklı coğrafyalarda üçüncü taraflarla yaptığı iş ortaklıkları çok önemli fırsatlar sunarken, aynı zamanda bazı riskleri de beraberinde getiriyor. Bu risklerin içinde özellikle üçüncü taraflardan kaynaklanan veya üçüncü tarafların içinde olduğu rüşvet, yolsuzluk ve suistimal riskleri, ortaya çıkan parasal ve itibar kayıpları nedeniyle ön plana çıkıyor.” dedi.

Novartis İlaç Türkiye Genel Müdürü Dr. Avinash Potnis, global bir şirket olarak süreçlerde ve standartlarda en üst seviyeyi sağlamanın önemini vurgulayarak, “Büyük resimde hedefimiz her zaman en yüksek kalite, en iyi müşteri memnuniyeti ve sürdürülebilirliktir. İşte bunu sağlamak için, Türkiye’de 3 bin kişilik alanında uzman üçüncü taraf ile çalışıyoruz.  Dağıtım, promosyon, kalite vb gibi destek gerektiren tüm iş süreçlerimizde her zaman en iyi üçüncü taraflarla iş birliği yapıyoruz. “Siz global bir şirketsiniz neden üçüncü taraflardan alınacak hizmete gerek duyuyorsunuz?” diyebilirsiniz ancak global bir şirket olduğumuz, istikrarlı ve belli standartlarda olmamız gerektiği için alanında uzman üçüncü taraflarla çalışıyoruz.  Riski global olarak yönetmek son derece ciddi bir iştir, risk gerçekleştikten sonra değil, öncesinde yönetmek önemlidir. Bunun için 5 tane prensibimiz var ve bunların birinci ve en önemlisi riski kabul edilebilir seviyede tutmaktır. Bu sistem ile 60 yıldır Türkiye’de faaliyetlerimizi sürdürüyoruz ve önümüzdeki yıllar boyunca da devam etmek istiyoruz.” dedi.

Coca Cola İçecek Operasyonlar Direktörü Tugay Keskin, “CCI’da dört ana değerimizden ikisi hesap verebilirlik ve dürüstlük. Çıtayı her zaman yukarı taşıma vizyonuyla hareket ediyoruz. Sürdürebilirliğin temin edilebilmesi için olmazsa olmazlarımızdan biri de etik değerler. Halka açık bir şirket olarak bu farkındalıkla ilerliyoruz. Etik ve Uyum komitemiz yapılanmış bir şekilde. Her operasyon içerisinde etik ve uyum yöneticilerimiz var. Kurumsal yapı içerisinde bütün sorumluluklar biliniyor. Şirket içinde bu bilincin içselleştirilmesine önem veriyoruz. Etik kodların bilinmesi ve uygulanması sadece cezai yaptırımlar açısından değil şirket itibarı için de büyük önem taşıyor. Değerli bir markanın temsilcileri olarak bu sorumlulukla hareket ediyoruz. Diğer taraftan şirket içinde bu farkındalığın artırılması için ihbar hattı önemli bir rol oynuyor. Ayrıca dışarıdan risk yönetimi ve danışmanlığı da alarak sürekli öğrenmeye ve kendimizi geliştirmeye devam ediyoruz” sözleriyle CCI’ın etik yaklaşımını aktarırken;

BP Türkiye Dış İlişkiler Başkanı Hakan Türker, “TEİD’in çalışmalarını çok etkili buluyorum. Tüm dünyada karbon salınımını azaltmak için çok önemli çalışmalar yapılıyor. BP 2050 yılı veya daha öncesinde sıfır emisyonlu bir şirket olma hedefini dünya kamuoyu ile şeffaflıkla paylaşmıştır. BP çalışanları olarak bu konuda kendimizi çok şanslı görüyoruz. BP müşteri odaklı entegre bir enerji şirketine dönüşüyor.  Dijital faaliyetleri ve yenilikleri uyguluyoruz.  Global çerçeve de ise çalışmalarımız sürüyor. Dürüstlük, şeffaflık ve güvenilirlik konularında bunları takip etmek en temel prensibimiz. Etik ve Uyum programına sahibiz. İtibarımızı korumak konusunun ise en önemli maddelerden biri olduğunu düşünüyoruz. Endişe ve ihbar hattımız var. Çalışanlarımızın ve birlikte iş yaptığımız üçüncü tarafların bütün kurallara uymalarını bekliyoruz. Dünyaya sadece enerji sağlamayı değil ne şekilde sağladığımızı da çok önemsiyoruz. Global olarak çalıştığımız için İngiliz rüşvet kanununa ve ABD rüşvetin engellenmesi kanunlarına da tabiyiz. En önemlisi olan itibar konusunun ise parayla satın alınamayacak kadar önemli olduğunu biliyoruz. İtibar bizim en önemli değerimiz. Dünyaya enerjiyi nasıl sağladığımızı önemsiyoruz. Öte yandan rüşvet ve yolsuzluk konusunda rüşvet üçüncü taraflarla dahi olsa şirketi etkiler, şirket önlemini almamış sayılır. O yüzden üçüncü taraflarla çok yakın çalışıyoruz, risk faktörünü belirliyoruz ve gereken tedbirlerimizi alıyoruz. Yaptığımız işi en iyi şekilde yapmak ve içinde yaşadığımız topluma yarar sağlamak da en önemli kriterlerimiz.” dedi. 

Expanscience Türkiye Genel Müdürü Fikret Baltaoğlu ise, Etik ve İtibar konusunun ayrılmaz bir parçaları olduğunun altını çizerek, “Ne yaptığımızla birlikte nasıl yaptığımıza da çok dikkat ediyoruz. Etik, itibar ve uyum konusunun çok büyük önemi var. Bu kavramları işe aldığımız herkese çok geniş kapsamlı olarak anlatıyoruz ve önemli bir değerlendirme sistemimiz var. Etik ve uyum eğitimlerimiz var. İtibar konusu ise çok ilginç. İtibar 20 sene, 30 sene, 50 senede tırnaklarınızla kazanıp 20 saniyede kaybedeceğiniz bir konu. İşimizin devamlılığı için çok önem veriyoruz. Biz birlikte çalıştığımız çevreyi ve etki alanımız içerisindeki oluşumları geliştirmek ve ticaretin gücüyle iyilik yapmak, dünyayı daha iyi bir hale getirmek gibi ütopik amaçların da peşindeyiz. Fiili olarak o işin eksperleri kişilerle çalışmaya çalışıyoruz. O kişilere şunu diyoruz; bizim bu ülkede bir operasyonumuz ve bir sorumluluğumuz var. Gerek çalışanlarımız gerekse tüketicilerimiz konusunda biz uzun vadeli ilişkileri seviyoruz. Bu uzun vadede paydaşlarımızı geliştirmeye yönelik sorumluluklarımız da var.” şeklinde görüşlerini dile getirdi.

3M Türkiye Genel Müdürü Halil Kardıçalı da “İnovasyonlarımızla ünlü; bilimi, hayata uygulayarak bireylerin ve kurumların hayatlarına değer katan bir şirketiz. 70’ten fazla ülkede faaliyet gösteriyoruz ve küresel olarak hem çalışanlarımıza, hem de üçüncü taraflara aynı şekilde uygulanan tek bir etik kodla yönetiliyoruz. Etik kodumuz prensip temellidir, “doğru olanı, sadece doğru olduğu için yapmayı” gerektirir.  Şirket olarak etik konuşmaya çok alışığız ve seviyoruz. Sadece üst seviye yöneticilerimizin değil, her seviyede çalışanımızın etik değerlerimizin elçisi olmasına ve kendisini çekinmeden ifade edebilmesine büyük önem veriyoruz.   Etik kodumuzun uygulamasının birinci aşaması taahhüttür. Şirketimiz, çalışanlarımız ve birlikte çalıştığımız 3. Taraflar etik kodumuzun prensiplerine uymayı karşılıklı olarak taahhüt ederler. Bunu eğitim, iletişim ve tetkiklerle destekleriz.  Şirketimizin ve tüm ekosistemizin etik kodumuzun prensipleri dahilinde faaliyet göstermesi vazgeçilmezimizdir” dedi.

TEİD Uluslararası Etik Zirvesi, merkezinde paydaş hakları, bütünsel anlayışın ve sürdürülebilirliğin olduğu bilinçli kapitalizm modelini, günümüz dinamikleri ile tartışmaya açmak üzere “Yeni Eşikler, Yeni Ufuklar’’ teması ile gerçekleşiyor. İlk üç günü 10-17-24 Şubat tarihlerinde gerçekleştirilen zirvenin son günü ise 3 Mart saat 17:00-19:00 saatleri arasında gerçekleştirilecek. Zirvede “Dijital Geleceğin Etik Tasarımı” konuları ele alınacak.