Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından düzenlenen “Küresel Enerji ve İklim Politikalarında Yeni Bir Dönem: Yeni ABD Yönetimi Gündemi” başlıklı webinar gerçekleşti. Açış konuşmasını Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’nın yaptığı webinarda, Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Dr. Fatih Birol enerji ve iklim ilişkisinde küresel perspektife ilişkin çok önemli değerlendirmelerde bulundu. Webinara Obama Başkanlığı’nda ABD 13. Enerji Bakanı olarak görev alan Prof. Ernest J. Moniz, onur konuğu olarak katıldı. 

 ABD’deki yeni yönetimin iklim değişikliğiyle mücadele ve temiz enerji teknolojilerinde çok kapsamlı bir politika izleyeceğini söyleyen Prof. Moniz, “Net sıfır emisyon hedefine ulaşmamız için bu çok önemli bir savaş. Bizim için önemli bir eylem. Biden yönetiminde herkes güçlerini bu hedef için birleştirdi” dedi.

Webinarda konuşan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Dr. Fatih Birol iklim değişikliği ile mücadelede küresel bir yaklaşımın öneminin, temiz enerji çözümlerinin ve inovasyonun altını çizdi; “Emisyonların sıfıra ulaşması için dünyada satılan her 2 araçtan 1’inin elektrikli olması gerekiyor.” dedi. 

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından düzenlenen “Küresel Enerji ve İklim Politikalarında Yeni Bir Dönem: Yeni ABD Yönetimi Gündemi” başlıklı webinar 23 Şubat Salı günü gerçekleşti. Webinarın açılış konuşmasını yapan Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, IICEC’in, enerji ve iklim konularının ilişkilerini ele almak için tam zamanında ve seçkin konuşmacılarla gerçekleştirdiği bu özel webinar ile öncülük etmesinden memnuniyet duyduğunu söyledi. Güler Sabancı, şöyle konuştu:

“Bugün bizimle birlikte olan Bakan Moniz’e kendisinin seçkin akademik liderliğinde kurulan, ileri görüşlü bir kurum olan MIT Energy Initiative’e beni davet ettiği için kişisel teşekkürlerim var. Kendisinin Obama Yönetimi’nde ABD Enerji Bakanı olarak liderliği çok dikkat çekiciydi; temiz enerjiyi, bilimi, inovasyonu ve teknolojiyi daha ileriye taşımakta ve pek çok stratejik enerji konularında olağanüstü başarılar elde etti. Bakan Moniz’e, Sabancı Üniversitesi ve IICEC’e desteğinden dolayı ve yeni ABD Yönetimi gündeminde iklim konusunun çok ön plana çıktığı bu dönemde, paha biçilmez görüş ve değerlendirmelerini bizimle paylaşmak için sabahın erken saatlerinde Amerika Birleşik Devletleri’nden bize katıldığı için teşekkür ediyorum.” 

Dr. Fatih Birol’a ve panele katılan tüm konuşmacılara teşekkür eden Güler Sabancı, Dr. Birol yönetiminde Uluslararası Enerji Ajansı’nın dünyada temiz enerji dönüşümüne de liderlik ettiğini vurgulayarak “Kısa süre önce Dr. Birol, Uluslararası Enerji Ajansı tarafından dünya enerji sektörünün bütününü kapsayan ve 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşılmasına yönelik bir ilk olacak, kapsamlı yol haritasının açıklanacağını duyurdu. Bütün bu gelişmeler içerisinde, bu özel IICEC webinarı, Dr. Fatih Birol’un, ABD Enerji ve Tabii Kaynaklar Komisyonu’ndaki konuşmasının hemen ardından gelmesi bakımından da büyük önem taşıyor” dedi. 

IICEC’TEN YENİ PROJE: TÜRKİYE’DE ELEKTRİKLİ ARAÇLAR GÖRÜNÜMÜ

Güler Sabancı, enerji ve iklimin Sabancı Üniversitesi’nin ilgi duyduğu, özel ve öncelikli konular arasında olduğunu, 10 yıl önce IICEC’i, politika yapıcıları, endüstriyi ve akademiyi, ortak bir amaçla bir araya getirmek ve daha iyi bir geleceğe doğru adımlar atmak üzere kurduklarını hatırlattı. IICEC’in kısa bir süre önce politika yapıcılar, endüstri ve akademisyenlerle birlikte “Başarı Üçgeni” içinde çalışarak Turkey Energy Outlook (Türkiye Enerji Görünümü) çalışmasını yayınladığını hatırlatan Güler Sabancı, “Türkiye enerji sektöründeki önemli bir ihtiyacı karşılayan bu çalışma, tüm paydaşlar için bir referans çalışma niteliğinde oldu. IICEC’in büyümesinden ve etkisini genişletmesini görmekten memnunum. Bu yıl, IICEC’in bir diğer büyük projesi, “Turkey Electric Vehicles Outlook” (Türkiye’de Elektrikli Araçlar Görünümü) olacak. Bu çalışmada Türkiye’de elektrikli araçlar ve e-mobilite ekosistemi ve büyüme perspektifi, kapsamlı bir analitik perspektif içinde sunulacak. Raporun önümüzdeki sonbaharda yayınlanması planlanıyor” dedi.

BIDEN YÖNETİMİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİYLE MÜCADELESİNİ SÜRDÜRECEK

ABD’nin 13. Enerji Bakanı Prof. Ernest J. Moniz konuşmasında, Biden Yönetimi ile birlikte ABD’nin yeniden Paris İklim Anlaşması’na dahil olduğunu hatırlatarak, “Uluslararası taahhüdümüzü yerine getirmek zorundayız. Önümüzde 22 Nisan’da Dünya Günü var. COP26 Glasgow öncesi net sıfır karbon hedefine ulaşabilmemiz için ortak bir eylem içinde olacağız” dedi. Prof. Moniz, ABD’deki yeni yönetimin iklim değişikliğiyle mücadele ve temiz enerji teknolojilerinde çok kapsamlı bir politika izleyeceğini, ülkenin iklim değişikliğiyle mücadele için taahhütler belirleyeceğini belirtti. Prof. Moniz, “Net sıfır emisyon hedefine ulaşmamız için bu çok önemli bir savaş. Bizim için önemli bir eylem. Biden yönetiminde herkes güçlerini bu hedef için birleştirdi. Kurumsal alanda büyük adımlar atılacak. Teknoloji ve inovasyona çok fazla destek verilecek” dedi. 

Kasım ayında Glasgow’da yapılacak COP26 iklim toplantılarına giden yolun çok heyecan verici olacağını belirten ve bu yüzyıl içerisinde net negatif emisyon vurgusu yapan Prof. Moniz, ABD’de elektrikli araçlarda hızlı büyümenin de altını çizerek “Bu büyüme sadece elektrikli araçları destekleyen bir yönetim olduğu için yaşanmıyor. Çünkü endüstri de inanılmaz şekillerde öne çıkıyor. Bu yüzden emniyet kemerlerinizi takın derim çünkü elektrikli araç devrimi gerçekten havalanmaya ve ilerlemeye başlayacak.” dedi. 

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi’nin (IICEC) düzenlediği “Küresel Enerji ve İklim Politikalarında Yeni Bir Dönem: Yeni ABD Yönetimi Gündemi” webinarı gerçekleşti.

SIFIR EMİSYON İÇİN SATILAN HER 2 ARAÇTAN BİRİ ELEKTRİKLİ OLMALI

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Dr. Fatih Birol, “Küresel Perspektif” başlıklı Keynote konuşmasında, enerji ve iklim alanlarında dünyada öne çıkan önemli dinamikleri, fırsatları ve atılması gereken adımları değerlendirdi. Dr. Fatih Birol, enerji ve iklim değişikliğinin birbiriyle çok yakın bağlantılı iki konu olduğunu hatırlatarak, “Enerji sektöründeki sorunu çözmeden iklim sorununu çözmeniz mümkün değil. İklim değişikliğine yol açan emisyonların yüzde 80’i enerji sektöründen kaynaklanıyor” diye konuştu. İklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinin COVID-19 salgınından birkaç kat daha şiddetli yaşanacağını vurgulayan Dr. Fatih Birol, “Yenilenebilir enerji gibi umut vadeden gelişmeler var. Türkiye dahil birçok ülke bu alanda önemli gelişmeler kaydetti. Ekonomi paketlerinde pek çok ülkede temiz enerji için özel destekler konuluyor. Bu konuda bir ülkenin iyi bir iş çıkarması sorunu çözmek için yeterli değil. Bu soruna küresel bir çözüm bulunması gerekiyor.” dedi. 

Birçok hükümetin 2050’de sıfır emisyon hedefine ulaşmak için taahhütler verdiğini ve Kasım ayında gerçekleştirilecek COP26 Zirvesi’nde tüm dünyayı doğru yolda ilerlemeye teşvik etmek için bir anlaşmaya varmak istediğini belirten Dr. Birol, küresel ölçekte net sıfır emisyon için tüm dünyayı kapsayan ve bir ilk olacak yol haritasını Mayıs ayında açıklayacaklarını, 2050’de tüm dünya net sıfıra ulaşacak olursa bundan herkesin fayda sağlayacağını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Enerji ve iklim ilişkisinde sihirli kelime inovasyon. Çok büyük, kapsamlı bir inovasyona ihtiyacımız var ki gerekli tüm teknolojileri piyasaya hazır hale getirelim. Dipten gelen güçlü dalgaların Türkiye’yi etkilememesi imkansız. Sektörün dünyadaki gelişmelerden dersler çıkarması gerekiyor. Bu nedenle oyunu zamanında okuyup, ekonomimizi ve enerji sektörünü ona göre hazırlamalıyız diye düşünüyorum.” 

Dünyada emisyonları sıfıra getirmek için öne çıkan konular arasında elektrikli araçlara özel bir parantez açan Dr. Birol, “Sıfır emisyon için satılan her 2 araçtan 1’i elektrikli olmalı. Şu anda satılan her 100 arabadan belki 3’ü elektrikli. Birçok ülke şu anda kullandığımız konvansiyonel araçların satışını yasakladı ve yakında başka ülkeler de bu yasakları açıklayacak. Elektrikli araçlarla ilgili Türkiye’de de güzel gelişmeler oluyor fakat henüz yeterli seviyede değil. Türkiye TOGG ile ilgili önemli adımlar attı ama Türkiye’deki otomotiv sektörünün elektrikli araç devrimi konusunda daha fazla ne yapabileceğini düşünmesi lazım” dedi.

İŞ DÜNYASI PANELİ 

Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fuat Keyman tarafından yönetilen “İş Dünyası” odaklı 

panelle devam etti. Panele, Borusan Holding CEO’su Erkan Kafadar, Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem ve TÜSİAD Enerji Çalışma Grubu Başkanı Kıvanç Zaimler konuşmacı olarak katıldı. 

Borusan Holding CEO’su Erkan Kafadar, Türkiye’nin ihracatında otomotivin ilk sırada yer aldığına dikkat çekerek, şunları söyledi: “İçten yanmalı motorla üretim yapan bu endüstrinin dönüşümünü hep birlikte gerçekleştirmemiz lazım. Sanayici, devlet ve üniversitenin doğru dönüşümünü birlikte tarif etmemiz çok önemli. Burada yaşanacak dönüşümün aynı zamanda şarj istasyonları ve elektrik dağıtım ağları ile de desteklenmesi lazım. Genel olarak enerjide dönüşüm için finansmana ihtiyaç duyacağız. Avrupa’nın düşük faizli, uzun vadeli, çevreci finansman kaynaklarına ulaşmalıyız. Teknoloji ve inovasyonu destekleyecek olan konu çevreci finansman.”

Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem ise Shell’in enerji dönüşümü konusundaki yaklaşımının çok net olduğunu belirterek, Paris Anlaşması’ndaki sıfır emisyon hedefine ulaşmak için yol haritasını çizdiklerini söyledi. Dünyaya daha fazla temiz enerji sağlamayı amaçladıklarını söyleyen Ahmet Erdem, “Neresinden bakarsınız bakın, enerji sistemi dönüşecek, bütün mesele hız. Farklı sektörler, farklı ülkeler, farklı hızda ilerleyecek ancak olabildiğince çabuk olunması gerekiyor. Bütün ülkelerin bunu yapması gerek. Bütün işletmeler ve kurumların sıfır emisyona gidecek yol haritasını birlikte çizmemiz lazım. Uzun vadeli yatırım gerektiren alanlarda politikaların öngörülebilir olması lazım. Net sıfır emisyon için önemli paydaşlar olarak birlikte hareket edilmesi gerekiyor” dedi. 

TÜSİAD Enerji Çalışma Grubu Başkanı Kıvanç Zaimler ise TÜSİAD Enerji Çalışma Grubu’nun enerjide sürdürülebilir büyümeyi desteklemek üzere rekabet odaklı, yenilikçi, çevreyle uyumlu, somut ve uygulanabilir öneriler geliştirmeye çalıştığını belirterek şöyle konuştu: “Tüm Dünya’da ve Türkiye’de enerji sektörünün dönüşümü ve gelişimi hızla devam ediyor. Enerji ekosistemi giderek büyüyor. Bu dönüşüm yaşanırken; tüketici, inovasyon ve çevre dahil tüm boyutları bir arada konuşmaya başladığımız bir dünya bizi bekliyor. Megatrendler, iklim ve teknoloji ile birlikte dönüşüm hızımızı arttırırken; sürdürülebilirlik kavramını da öne çıkartıyor. Enerji dönüşüm başlığının temelinde iklim ve teknoloji yatıyor aslında. Bu dönüşüm üç D ile başladı, dekarbonizasyon, dijitalleşme ve dağıtık enerji. Biz de TÜSİAD çalışma grubunda sürdürülebilirlik odağında iletişimini sürdürdüğümüz 4 başlık ile bu dönüşümü destekliyoruz. Birincisi piyasa odaklı bir verimli büyüme. İkincisi yenilenebilir dönüşüm. Üçüncüsü teknoloji ve dördüncüsü de tüketici. Bütün bu konuları kamu ve kamuoyu ile istişare ederek, paylaşarak bu dönüşümün sağlıklı olmasına destek olmaya çalışıyoruz.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın