Ev ofis kavramının güçlenmesi ve dijital dünyaya hızlı bir şekilde adapte olmaya başlayınca rahat ve özgür çalışma ortamları yükselişe geçti. Evden çalışma, işini evden yönetmek, evde moda, evde şık giyim gibi kavramlar hayatımızın merkezi haline geldi. Peki bu yükseliş evden çalışma sisteminde giyim tarzımızı nasıl etkiledi? Ev giyim modasında ki son trend belirleyiciler neler oldu? En önemlisi ise bu süreç iş motivasyonumuza nasıl yansıdı? Home office hayatının yoğun temposunda pratik ve başarılı stilin ipuçlarını İletişim/ Marka ve İmaj Danışmanı Dr. Burçak Ilıman, KOBİ Postası’na anlattı.
Evden çalışma sistemi giyim alışkanlıklarımızı değiştirdi mi?
Tıpkı teknoloji gibi iş hayatında moda, yıllar içinde hızla gelişti. Geçmişte, tarz daha resmiydi. 1940’larda ve 50’lerde ofis için giyinmek, işyerinin duygusunu yansıtan hiyerarşik bir ifadeydi ama günümüzde modern iş gücünün çoğu daha rahat giyiniyor ve birçok işletme pandemi öncesinde daha esnek çalışma tarzlarının yanı sıra “Cuma günü giyinme” politikalarını benimsiyordu.
Son otuz yılda, geleneklerin ve protokollerin büyük ölçüde dönüştüğü ofislerimizde büyük bir hareket yaşadık. En büyük değişiklikler arasında hiyerarşinin gerilemesi, patronun otoriter bir figürden daha çok koç olması, tüm meslektaşların ilk isimleriyle çağrılması ve en büyük değişiklik, resmi kıyafet kodundan rahat bir moda anlayışına geçiş yer alıyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün Covid-19’u salgın ilan etmesinin üzerinden 11 ay geçti. Birçoğumuz aniden evden çalışmaya geçiş yaptık ve yepyeni bir döneme başladık. İletişim kurduğumuz, bağlantı kurduğumuz ve yarattığımız “karma” bir çalışma tarzı geliştirdik. Ofislerimiz sanal oldu peki bu günlük sosyal etkileşimleri kaybedersek bunun ne anlama geleceğini ilk bir hafta çok sorguladım. Şimdi geldiğimiz noktada yapılan araştırmalar gösteriyor ki çalışanların çoğu eski çalışma tarzına asla geri dönmek istemiyor. Yalnızca yüzde 12 ‘si tam zamanlı ofis çalışmasına dönmek isterken, yüzde 72’ si hibrit bir uzak ofis modelinde devam etmek istiyor.
Tabi ki bunu yıllardır yapan insanlar da var. Her sabah işe gidiyor gibi kalkıyor ve üzerini değiştiriyor kendi için ayırdığı çalışma alanında güne başlıyor.
Evden çalışma sisteminin pandemi sonrasında yaygınlaşması markaların ‘Ev Giyim‘ koleksiyonları hazırlamasını hızlandırdı. Japon tekstil firması Aoki evden çalışan kişilerin taleplerini göz önünde bulundurarak tasarlanan ve internet üzerinden satışa sunulan ‘takım elbise pijama’ Japonya’da büyük ilgi gördü.
Özellikle dijital toplantılarımız için üstümüze giydiğimiz bluz, ceket ve aksesuarlar daha da önem kazandı. Hatta bazı markalar yeni evden çalışma stilimizle ilgili #altıevüstüiş diyerek eğlenceli bir reklam kampanyası bile hazırladı. İnternetten satışın ve E-ticaretin de patlama yaptığı bu dönemde yapılan araştırmalar en fazla; ev kıyafeti, pijama takımı, eşofman takımı, terlik gibi rahat giyim ürünlerinde bir artış yaşandığını gösteriyor.
Ne kadar çalışıyor da olsak mutlaka rahat etmek istiyoruz bu sebeple satın aldığımız kıyafetlerin kumaşlarının elastik olmasına önem verdik. Çok kalın ve kaba kumaşlar yerine yumuşak ve elastik kumaşlardan yapılan giysiler tercih ettik. Bununla birlikte hareket kabiliyetimizi kısıtlayıcı her şeyden uzak durduk. Benim tercihim rahat bir tayttı mesela, herkesin tercihleri farklı olabilir
Evden çalışma sisteminde ki giyim tarzı iş motivasyonunu nasıl etkiliyor?
İş için uygun şekilde giyinmek aslında bizim odaklanmamızı da arttırıyor. Evinizde uzanmanız gerektiğini hissettiren bir şey giyiyorsanız, tüm odağınızı işinize vermek tabii ki zor olacak. Ama şunu biliyoruz ki her gün işe pijamalarımla gelsem işimi iyi yapmak için motive olmakta zorlanırım İşiniz için giyinme şekliniz, çalışmak için ne kadar motive olduğunuzu ve dolayısıyla ne kadar üretken olduğunuzu da etkiler.
Giydiğiniz şeyin davranış ve performansınızı etkileme olasılığını hiç düşündünüz mü? Belki bunu sporla ilgili duymuşsunuzdur, ancak gerçekte sporun çok ötesinde psikolojik olarak da değerlendirilmeli diye düşünüyorum. Bütün gün pijamalarınızla evde dinlenmeyi seçtiğiniz bir günü düşünün ve bunu kasıtlı olarak iyi giyindiğiniz bir günle karşılaştırın. Birbirinden nasıl farklıydı değil mi? Herkes aynı şekilde etkilenmeyecek olsa da, giydiğiniz şeyin davranışınızı ve genel performansınızı etkilemesinin birkaç yolu var; giysilerimizin zihnimiz üzerinde etkisi gerçekten büyük. Eğer motivasyonumuzu olumlu etkilemesini istiyorsak, erkenden kalkmalı ve rahat, şık ama fonksiyonel kıyafetlerimizden seçerek güne başlamalıyız.
Evde rahat ve şık giyinmek mümkün mü?
Artık hem evlerimiz hem ofislerimiz olan yaşam alanlarımızda şık görünmek ve aynı zamanda rahat olmak mümkün. Nasıl mı?
- Öncelikle kıyafetlerimizin içinden eleme yapacağız. Tüylenmemiş, eski, lekeli, solmuş veya yıpranmış olanlarını geri dönüşüm için dolabımızdan çıkartıyoruz.
- Giysilerimizin üzerimize oturması çok önemli. Genellikle rahatlık için biraz büyük aldığımız da oluyor. Ne çok bol ne de çok sıkı olmamasına özen gösterelim.
- Aksesuarlara yer açın, bir fular, bir kolye, bir bilezik veya güzel bir küpe. Küçük bir dokunuşla rahat kıyafetinizi sade görünümden şık hale getirebilirsiniz.
- Evde hepimizin giymekten hoşlandığı polar kıyafetleri dolaptaki yerine kaldırıyoruz. polar pratik evet, ama şık değil maalesef. Onun yerine şuan moda olan triko takımları tercih edebilirsiniz. Pamuklu nervürlü örgüler sizi şık gösterecektir.
İşyeri kıyafet yönetmeliği çalışma kültürünü doğrudan etkiliyor mu? Daha da önemlisi, işgücünün üretkenliğini etkiliyor mu?
California Üniversitesi’nin yapmış olduğu bir araştırma, insanların kararlarında görme duyusunun ağırlığının %85 olduğunu kanıtlamıştır. İlk izlenimler bizlerin başkalarının zihnindeki görüntümüz, yani imajımızdır. O görüntü başka insanların kafasının içinde sizi temsil eder. İnsanlar yanınızda değilken, sizin hakkınızdaki kararlarını, kafalarının içindeki ‘siz’, yani imajınız üzerinden verirler. Bir başka deyişle imajınız sizin kimliğinizdir. Kendimize gösterdiğimiz özen başkalarından göreceğimiz itibarı belirler. İş hayatında etkili ilişkiler kurabilme ve başarılı olabilmenin temelinde de bu yatmaktadır.
İnsanlar arası iletişimde, sözlü iletişim kadar sözsüz iletişim araçlarının etkisi de çok önemlidir. Yapılan araştırma sonuçları sözsüz iletişimin sözlü iletişime göre daha önemli ve üstün yanlarının olduğunu göstermiştir. Çoğu zaman farkında olmadığımız sözsüz iletişim araçları kişiler arası ilişkilerde son derece önemli bir etkiye sahiptir.
Özellikle iş hayatındaki dış görünüş ve giyim tarzı, başarıyı artırıcı ya da azaltıcı etkiye sahip önemli bir sözsüz iletişim aracıdır. İş hayatında müşteriye bir ürün ya da hizmeti satmak için onu mantıken ikna etmek gerektiği kadar duygusal olarak etkilemek de önemlidir. Müşteri eğer sizden hoşlanırsa başarılı olma şansınız yükselir. Müşteriye kendinizi sevdirmenin önemli bir yolu onunla benzeşmektir. İnsanlar kendine benzeyenlerle iş yapmaktan ve beraber olmaktan hoşlanırlar. Bu benzeşmeyi; konuşmanın stili, hızı, ses tonu ile kullanılan jestler ve mimikler, giyilen kıyafet sağlar. Bu hususlarda karşınızdaki kişiyle uyum sağlayabildiğiniz ölçüde başarılı olursunuz.
Ayrıca iş yaşamında doğru giyinmek iş görüşmelerinde de çok büyük önem taşımaktadır. Eğer uygunsuz bir kıyafet ile görüşmeye gitmişseniz sizin mezun olduğunuz okuldan çok, insan kaynakları uzmanının kafasında özensiz ve uygunsuz kıyafetleriniz kalacaktır.
Giyim tarzı iş motivasyonumuzu etkiliyor mu?
Tıpkı güzel spor kıyafetleri giymenin insanların kendilerini daha sportif hissetmelerine ve egzersiz yapmaya motive olmalarına yardımcı olabileceği gibi, insanların iş yeri için giydikleri kıyafetler de performanslarını etkileyecektir. Günlük kıyafetlerin tembel bir çalışma tutumuna neden olabileceğinden endişeleniyorsanız, gereksinimlerinizi değiştirmek isteyebilirsiniz. Ağırlama endüstrisi gibi diğerleri için, rahat ve samimi bir atmosfer tam olarak ayarlamak istedikleri şeydir, bu nedenle daha rahat kıyafetler uygun olacaktır.
İş hayatında en çok yapılan moda hataları nelerdir?
Çoğumuz hayatımızın üçte birini işte geçiriyoruz bu da demek oluyor ki iş arkadaşlarımızı, kendi ailemizi gördüğümüzden daha fazla görüyoruz. Neden bu zamanı uygun giyinmiş olarak geçirip, yükselme ve terfi şansınızı artırmayasınız? Neden gittiğiniz her yerde şık bir iz bırakmayasınız. Genelde iş hayatında yapılan önemli birkaç hataya dikkat çekmek istiyorum.
İlk önce işe tepeden başlamak gerekir. Giydiğimiz kıyafet ne kadar güzel ve modaya uygun olursa olsun, saçlara ve kişisel bakıma özen göstermemek iş dünyasında yapılan en büyük hataların başında gelir. Kişisel bakımdan başlamışken, mevsime uygun olmayan yani yaz ortasında kullanılan ağır baharat ve pudra kokan parfüm kullanımı da imajımızı olumsuz yönde etkiler.
Kadınlar için önerim, özellikle 40 yaşın üzerindeyseniz çok uzun saçlara dikkat edin. Katlı bir kesim tercih edin. Yarısı beyaz ve bakımsız saçları olan biri ne kadar iyi giyinirse giyinsin, olumsuz etki bırakır. Erkekler, taranmış ve yağlı saçlardan uzak durun. İşini iyi yapan bir erkek kuaförü ile görüşün ve yaşınıza ve yüz şeklinize göre fikir alarak kesim yaptırın.
Baştan Aşağı Siyah: Tamamen siyah giymek soğuk ve itici olabilir. Renkli bir bluzla güzel bir siyah etek sizin için güzel bir seçim olacaktır. Harika bir çanta, renkli bir fular, topuklu veya erkekler için bir kravat veya cep mendili, nötr veya siyah bir takım elbiseye biraz canlılık katmanın harika bir yoludur.
Çok Rahat Kıyafet: Harika bir iş çıkaran çalışansanız, bir noktada bir terfi isteyeceksiniz. Gardırobunuzla fazla ilgilenmemiş olabilirsiniz; sonuçta onlar zaten seni seviyorlar diye düşünebilirsiniz. Bu düşüncenin devam etmesi birçok fırsatı kaçıracağınız anlamına gelebilir. Gardırobunuzu başarı faktörü olarak görmelisiniz. Yerine göre giyinerek insanlara ciddiye alınacağınızı göstermek için fazladan zaman ayırın.
Modası Geçmiş Gardırop: Bana göre kıyafetlerinizin modası geçmişse, becerileriniz ve sunduğunuz hizmetler de modası geçmiş gibi görünecektir.
Çok Fazla Parfüm: Birisi size hangi parfümü kullandığınızı sorarsa ve sizden 5 metreden daha uzaktaysa, muhtemelen parfümü çok fazla sıkmışsınız demektir. Kokuyu havaya püskürtün ve içeri girip cildinize düşmesine izin verin. Bu, kokunun hafif ve kalıcı olmasına yardımcı olacaktır.
İş dünyasında, işverenlerin ve müşterilerin ilk fark ettiği şeyler saçlarınız ve yüzünüzdür. Çok az insan soğuk, özensiz, dağınık görünen veya parfüm fabrikası gibi kokan biriyle iş yapmak isteyecektir. Sonuç olarak, bu profesyonel değil. Görünüşünüzün size iş, anlaşma veya istediğiniz terfiyi alamamanıza mal olmasına izin vermeyin.
Koronavirüs hayatımızdaki birçok alışkanlığımızı değiştirdi. Peki moda ve stil adına hayatımızda neler değişti?
Moda ve stil adına kayıp sezon diye adlandırdığımız bir dönemden geçerek yeni normalleşmenin adımlarını atmaya çalışıyoruz. Perakende sektöründe faaliyet gösteren mağazaların covid sürecinde kapalı kalması tüketicileri de e-ticarete yönlendirdi. Bu sayede Covid-19, E-ticaretin büyümesine büyük katkı sağladı.
Hepimizin yakından takip ettiği moda haftaları seyahat kısıtlaması sebebiyle gidilemez oldu, çoğu dünya markası da yılmadan yeni koleksiyon gösterimlerini sanal defilelere taşıdı. Üretkenliklerini kaybetmeden daha da yaratıcı bir zihniyetle harika koleksiyonları tüketicilerin beğenisine sundular. Araştırmalara baktığımızda; özel dikim kıyafetler, parti ve davet giysileri ile resmi iş kıyafetlerin satışı düşerken, günlük giyim, ev egzersiz kıyafetleri ve outdoor kıyafetlere olan talepte artış oldu. Birçok marka, müşterileriyle dijital olarak daha doğrudan bir ilişki geliştirmeyi, ürünlerini doğrudan kendi çevrimiçi mağazaları aracılığıyla satmayı seçti. Amazon, Amerikalı tasarımcılarla uzun süredir görüşmelerini sürdürüyordu, birkaçı nihayet dünyanın en büyük e-ticaret pazarıyla ortak olmaya karar verdi. Eylül ayında Amazon, web sitesinde ve mobil uygulamasında yalnızca Prime üyelerine özel bir lüks mağazalar deneyimi başlattı. Oscar de la Renta bu anlamda anlaşma sağlanan ilk tasarımcı oldu ve onu hızla Joseph Altuzzara ve Roland Mouret takip etti.
Ben kriz bittiğinde insanların tabii ki fiziksel mağazalara döneceğine inanıyorum ancak buradan moda sektörünün de bir ders çıkartması gerektiğini düşünüyorum. Tasarımcılar ve butikler mutlaka E-ticarete yatırım yapmalı. Gelecekte, modanın sadece dijital tarafta hizmet verenleri ile de karşılacağımızı düşünüyorum. En az 1 yıl daha maskeler bizimle olacak gibi görünüyor. Birçok marka da özel tasarım maskelerini koleksiyonlarına ekledi. Bu en önemli değişikliklerden biri sanıyorum. Hem şık hem de fonksiyonel kıyafetlere de rağbet arttı çünkü iş dünyası homeoffice konseptine geçiş yaptı.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.