İster içe dönük ister dışa dönük olsun ister iyimser ister kötümser olsun, herkes iş hayatında başarılı olabilir. Kişilik tarzı başarıyı belirlemez, ancak bize engeller ya da kör noktalar yaratabilir. Peki bizler nasıl daha çok kişiliğimizin güçlü yanlarından faydalanabilir ve engelleri fark edip bunları aşabiliriz?
Birçok kişilik tarzı modeli, bu konuda profesyonellere destek oluyor ancak Enneagram hem içgüdüsel eğilimleri hem de davranış tarzlarını dikkate alan detaylı yapısı ile diğerlerinden bir adım öne geçiyor. Diğer bir deyişle Enneagram, insanlar için neyin önemli olduğunu ve kendileri için önemli olan bu şeyleri elde etmek için nasıl hareket ettiklerini anlamamıza yardımcı olur. Bu bilgi de iş hayatında ekip uyumu, müzakereler ve proje yönetimi gibi kişilik çatışmalarının sıklıkla yaşanabileceği alanlarda elimizi oldukça güçlendirir.
Eğer siz de iş hayatınızda karşınıza çıkan insanları daha iyi anlamak, birlikte daha verimli çalışmak ve başarılı sonuçlara imza atan ekipleri yönetmek istiyorsanız, Enneagram’ı daha yakından tanımalısınız.
Enneagram, bir daire içindeki dokuz kesişen doğrunun yarattığı dokuz noktadan oluşan diyagramdır (Yunanca’da “ennea” dokuz, “gram” çizim demektir). Bu diyagram dokuz kişilik tarzını ve bunların arasındaki ilişkileri temsil etmek için kullanılır.
Enneagram kişiliğin iki boyutunu tanımlar – içgüdüsel değerlerimizi oluşturan doğuştan gelen sistemimizi ve bu değerleri gerçekleştirmek için kullandığımız dokuz stratejiyi.
İçgüdüsel Eğilimler Nedir?
Enneagram kişilik modelinin 1. boyutu olan içgüdüsel eğilimler, hayatın bazı alanlarını diğerlerinden daha önemli bulmamızı ve bu doğrultuda ilgimizi bunlara odaklamamızı içerir. İçgüdüsel olarak önemsediğimiz bu şeyler üç ana alana ayrılır. Hepimiz, bu üç alanın her birine bir miktar ilgi gösteririz, ancak bu alanlara eşit olmayan şekilde odaklanırız ve birine, diğerlerinden daha fazla eğilimli oluruz. Özetle neye değer veriyorsak, ona daha fazla odaklanırız.
Bu içgüdüsel eğilimler; çalışanlarla nasıl etkileşim kurduğumuz, nasıl liderlik ettiğimiz, takımların nasıl çalıştığı ve daha fazlası üzerinde dramatik bir etkiye sahiptir.
Üç içgüdüsel alan şunlardır:
- Koruma: “Yuva yapmaya ve besleyip büyütmeye” ve yiyecek, konfor, barınma ve zarardan korunma gibi temel varlığı sürdürmeye yönelik ihtiyaçların karşılanmasını garanti altına almaya odaklanır.
- Yön Verme: “Gruba uyumlanmaya” ve birlikler kurmaya, güven ve karşılıklılık yaratmaya ve kendisinin ve diğerlerinin gruba nasıl uyumlandığını anlamaya odaklanır.
- İletme: “İlgi çekmeye ve bağ kurmaya”ve genleri, inançları, değerleri, ilgi alanlarını ve dünya görüşünü ileterek diğerlerini söz konusu bilginin taşıyıcısı yapmaya odaklanır.
İçgüdüsel Eğilimler Liderlik Tarzımızı Nasıl Etkiler?
Değişik içgüdüsel eğilimlere sahip olan kişiler değişik görevlere ve hedeflere odaklanırlar ve biz genellikle insanlar önceliklerini bizden farklı şeylere koyduğunda şaşırırız. Bu tür değer uyumsuzlukları genellikle işyerinde yanlış iletişimin ve çatışmanın önemli bir nedenidir. İçgüdüsel eğilimlerin etkisini anlamamız, bu olumsuzlukları azaltmamıza yardımcı olur.
Her eğilimi öncelikli olarak kullanan liderlerde gördüğümüz farklı ilgi alanları vardır:
- Koruyan’lar doğal bir şekilde “esaslara” odaklanırlar; idari konular, yapılanmalar, süreçler ve prosedürler, “Şeytanın Avukatlığını” oynamak, finans/bütçeleme, malzemelerin organizasyonu, vb. Güçlü yanları, çoğunlukla veri yönetimi ve işlenmesi, sorunların öngörülmesi ve süreçlerin yaratılmasıdır. Genellikle ılımlı, güvenilir ve maddi konuların planlanması/yönetiminde etkilidirler.
- Yön Veren’ler doğal bir şekilde grup dinamikleri, kişilerarası iletişim, sosyal uyum ve gelenekler gibi “kültür” ögelerine yönelirler. Güçlü yanları genellikle kişisel dinamikleri ve organizasyon kültürünü anlamak, takımlar kurmak, uyum yaratmak, grup kimliğini şekillendirmek, büyük resme odaklanmak ve stratejik düşünmektir.
- İleten’ler genellikle “dikkat çekmeye” yönelirler; kendilerinin ve firmanın ürünlerini tanıtmak, network oluşturmak ve diğerlerini etkilemek, rekabet etmek. Güçlü yanları doğal karizma; müşteriler, kanal ortakları ve stratejik ortaklarla kolayca kurulan iyi ilişkiler, organizasyon içinde ve dışında satış yapmak ve işgücüne ilham vermektir.
Her liderlik tarzının bazı zayıf yanları da vardır – ihmal ettiğimiz konularda genellikle çok iyi değilizdir.
- Koruyan’lar fazla içe dönük olabilirler; göreve daha fazla odaklanıp diğerlerini motive etmeyi ihmal edebilirler. Karizmaları düşük olabilir; temkinli ve riskten kaçınan yapıda olabilirler ve ilham verici olmaktan çok mesafeli olabilirler.
- Yön Veren’ler idari detayları, süreçleri ve prosedürleri, zor personel kararlarını (örneğin düşük performansı ifade etmek) ve performans disiplinini uygulamaya koymayı ihmal edebilirler.
- İleten’ler karizmaya, organizasyon kültürüne entegre olmak pahasına odaklanabilirler, astlarının kariyer gelişimini ihmal edebilirler ve kendilerini ön plana koymaları, kişisel çıkarlarını, firmanın ve çalışanların çıkarlarının önüne koyuyor gibi görünmelerine neden olabilir.
“İşyerinde Kişilikler” programımızla, içgüdüsel önceliklerinizi ve bunları gerçekleştirmek için kullandığınız stratejileri keşfedebilir, gelişim alanlarınızı öğrenerek bireysel ve takım etkinliğinizi artırabilir ve liderlik becerilerinizi geliştirebilirsiniz.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.