İlk şartı “Türk Vatandaşı Olmak” olan Ankara Anlaşması kapsamında İngiltere için yapılan başvuruların 2020 yılı sonu itibari ile sonlandırılmasından sonra Hollanda başvurularına olan talep artmaya başladı. Peki bundan sonra ne olacak? Hangi ülkeler bu anlaşmayı tanımaya devam edecek? Av. Emre Avşar ile konunun ayrıntılarına dair merak edilenleri mercek altına aldık.

Avukat Emre Avşar’ın konu ile ilgili açıklamaları şu şekilde;

Birleşik Krallığın Brexit ile Avrupa Birliği üyeliğinden çıkmasıyla, 01.01.2021 tarihi itibariyle artık Ankara Anlaşması Kapsamında Vize Başvurularını almayacağını duyurmuştu. BBC’nin haberine göre artık kalifiye işçi vizesi için Avustralya’da uygulanan puan sistemi uygulanacak.

Yani artık mevcut anlaşma kapsamında imtiyazlı konumda olan Türk Vatandaşları bir nevi bu imtiyazlarını kaybetmiş oldular. İngiltere’de Home Office’in bilgilendirmesine göre, artık üst segment diye tabir edilen mesleklerin başvurularının alınmasına özen gösterilecek. İyi derecede İngilizce bilme, kalifiye bir mesleğe sahip olma ve yapılacak iş ile ilgili daha uzun mesleki tecrübe şartları gibi daha ağır şartlar getirilmiş oldu. Ankara Anlaşmasıyla iş gücü eksiğinin giderilmesi ve ada ekonomisinin güçlenmesi konusunda önemli analizler elde eden Birleşik Krallık, anlaşma sona erse de çalışma vizesi ve oturum konusunda bu tecrübelerinden yararlanarak daha kalifiye bir iş gücü elde etmeyi düşünüyor.

Peki, Diğer Avrupa Ülkeleri ile İlgili Durum ne?

Ankara Anlaşması ile vize alımını değerlendiren Avrupa Birliği Ülkelerinin başında Hollanda geliyor. Aslında Ankara Anlaşması özü gereği, imzalandığı andan itibaren bütün Avrupa Birliği üyesi ülkeleri kapsamakta ve karşılıklılık esası gereği bütün Avrupa Birliği üyelerinin de bu sözleşmeye uyması gerekmekte. Tabi pratikte bu hayal ettiğimiz gibi gelişmiyor, ülkelerin yasaları, iç yönergeleri ve vize uygulamaları buna izin vermiyor. Bunun yanı sıra Ankara Anlaşmasına hala itibar eden güneş gibi parlayan bir ülke var Hollanda.

Hollanda Adalet ve Güvenlik Bakanlığının, “AB ve Türkiye arasında ki Sözleşme Kapsamında Oturum İzni Başvuruları” adında 41 sayfalık bir rehberi bulunmakta. Bu rehberde Türk Vatandaşlarının Ankara Anlaşması kapsamında Hollanda’da oturum izni almasının koşulları anlatılıyor.

Kimlerin bu anlaşmaya göre vize başvurusunda bulunabileceği, vize başvurusu için nelerin gerekli olduğu, oturum ve nihayetinde vatandaşlık koşullarının ne olduğu ile ilgili bilgiler 41 sayfalık rehberde yer alıyor. Rehber Hollandaca da değil, İngilizce olarak hazırlanmış başvurucuların rahatça ulaşabileceği ve bilgi edinebileceği bir kaynaktır.

Prof Hukuk Bürosu Avukatlarından Av. Emre Avşar’a bu rehberde bahsedilen başvuru şartlarından en önemlilerinin neler olduğunu sorduk?

Tabi ki isterseniz Birleşik Krallığın Eski şartlarıyla karşılaştırmalı olarak bahsedelim.

Öncelikle aile birleşimi, evlilik yolu ile başvuru şartları da bu rehberde anlatılsa da biz iş kurma yoluyla vize başvuru şartlarını inceleyelim istedik.

İlk şart Türk vatandaşı olmak  

Çifte vatandaşlık sahibi olmak başvuruya engel teşkil etmeyecek. Ancak Türk Vatandaşlığı terk edilmiş ise anlaşma kapsamında vize başvurusundan yararlanılamıyor.

İngiltere’de olduğu gibi Hollanda da kurulacak işle ilgili detaylı bir iş planı istiyor 

İş planında yer alması gerekenler rehberde kısaca bahsedilmiş ancak ayrıca ir detaylı rehber yok ama uluslararası standartlara uygun bir iş planının olması gerekmekte. Hollanda başvuruları değerlendirirken iş planında bahsedilen işin de üst segment bir meslek olmasını, başvuran kişinin de kalifiye bir çalışan olmasını şart koşuyor. Örnek vermek gerekirse yüksek mühendis, genetik bilimci, IT uzmanı, bilişimci, avukat, psikolog vs. gibi Hollanda ekonomisinde yeri olan mesleklerle ilgili kişilerin başvurularını olumlu değerlendiriyor. Ancak İngiltere örneğinde durum daha farklıydı, aşçı, kurye, berber, oto tamircisi vb. gibi meslek gruplarından yapılan başvurular da sıklıkla kabul ediliyordu.

Hollanda başvuru için gerekli evrakların yeminli tercüman tarafından çevrilmesini şart koşuyor 

Ancak evrakların Hollandaca, İngilizce, Almaca ve Fransızca dillerinden herhangi birisiyle hazırlanabileceğini de söylüyor. Lakin durum İngiltere örneğinde farklıydı, İngiltere’de evrakların kişinin kendisi tarafından İngilizceye çevrilmesi yeterli kabul ediliyordu. Hollanda bu durumda başvuruculara biraz önce bahsettiğimiz dillerden herhangi biriyle başvuru imkânı tanısa da çeviri gerektiren evrakların mutlaka yeminli tercümanca çevrilmesini istiyor.

Sermaye şartı İngiltere başvurularında olduğu gibi burada da var 

Ancak rehberde asgari sermaye ile ilgili bir açıklama yok bu sebeple Hollanda’da iş kurmak isteyenlerin yapılacak işe göre sermayesinin ayarlaması gerekmekte.

Bir diğer önemli fark, iş planında belirtilen finansal raporların Hollanda’da yerleşik bir muhasebeci tarafından tasdiklenmesi gerekiyor. İngiltere örneğinde finansal raporlarla ilgili herhangi bir ön şart istenmezken, Hollanda iş planı içerisinde yer alan finansal raporlar için tabiri caizse bir “makul güvence raporu” istiyor. Bunun belli başlı sebepleri olsa da uygulamada başvurucunun sunduğu planla ollan Hollanda devletine yük olmasını istemiyor. Yani planın uygulanabilirliğini ve kişinin kar edip etmeyeceğini bilmek istiyor. Belli başlı başkaca şartlar olsa da İngiltere ile ayrılan en önemli noktaları bunlar diyebiliriz.

Vizeyi aldıktan sonra süreç nasıl yürüyor Hollanda’da?

Vizeyi aldıktan sonraki durumları da İngiltere ile kıyaslamalı olarak anlatmakta fayda görüyoruz. Vizenizi ve oturumunuzu aldıktan sonra şirketinizi kurduğunuzda şirket üzerinden kar elde etme çalışmalarına başlıyorsunuz haliyle. Hollanda’da vergi ve çalışma güvenliği açısından 6 ayda bir rutin olarak müfettişler tarafından şirketinizin faaliyetleri yerinde denetleniyor, Faaliyete devam edip etmediğinizin kontrolü yapılıyor. Bildiğiniz gibi İngiltere’de böyle bir denetleme söz konusu değildi. Hollanda Devleti gerçekçi bir faaliyet yürütüp yürütmediğinizi kontrol etmek istiyor aksi takdirde anlaşmanın getirdiği şartların vatandaşlık hakkı elde etmek için suiistimal edileceğini ve zarara uğrayabileceğini biliyor.

Hollanda vizesi ve oturum kartını alanlar Avrupa Birliği’ne bağlı diğer ülkelerde de faaliyetlerini yürütebiliyorlar

İngiltere örneğinde bu durumun istisnası olmadığını belirtmek gerekiyor. Ancak Hollanda, Avrupa Birliği Çalışma Kanunları sınırları içerisinde başvurucuların diğer AB ülkelerinde de faaliyetlere devam edilebileceğinin altını çiziyor.

Son olarak vize alındıktan sonra 3 yılın sonunda Hollanda’da iş planına bağlı olmadan istediğiniz işi yapabiliyorsunuz. Hollanda Devleti 3 yıl boyunca karlılık şartlarını ve diğer şartları sağlayan başvuruculara artık bir serbesti tanıyor ve 3 yılın sonunda başvurucuya istediği işi yapma özgürlüğü veriyor. Artık başvurucu bir maaşlı çalışan da olabiliyor ya da iş planındaki faaliyetin dışında başka bir iş de yürütebiliyor. Ancak İngiltere örneğinde başvurucunun vatandaşlığı hak etmesi için süreç boyunca mevcut iş planına göre hareket etmesi bekleniyordu.

Sonuç olarak Hollanda’ya başvuru yolu da her zaman açık diyebilir miyiz?

Ankara Anlaşması kapsamında Hollanda vizesine başvurmak mümkün, Her türk vatandaşı bu anlamda başvurusunu gerçekleştirebilir. Bahsettiğimiz gibi Hollanda kendine yük olmayacak ve kalifiye çalışanları ülkesinde görmek istiyor. Bu kapsamda başvuruları kabul ediyor.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın