Uluslararası danışmanlık şirketi Kearney’in araştırmasına göre, küresel doğrudan yabancı sermaye yatırımları 2020’de azalırken, Türkiye’de ise arttı.
Uluslararası danışmanlık şirketi Kearney’in küresel doğrudan yabancı sermaye yatırımları raporuna göre, COVID-19 salgını etkisiyle küresel yabancı sermaye yatırımları 2020 yılında yüzde 33 düşüşle, 1.54 trilyon dolardan 1.03 trilyon dolara gerilerken, Türkiye’de yabancıların şirket satın alma hacmi yüzde 35 artışla 4,6 milyar dolara yükseldi.
Raporda, 2021’de mevcut durumda önemli bir iyileşme olmayacağını, küresel doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının 1 trilyon dolar seviyesinde kalacağı, ancak 2022 yılında yeniden artışa geçeceği ve 1.17 trilyon dolara ulaşacağı tahmin edildi.
Son 10 yılda dünyada en fazla doğrudan yabancı sermaye yatırımı 2.04 trilyon dolarla 2015 yılında yapılmıştı. 2016 yılında da yatırımlar ona yakın bir seviyede, 1.98 trilyon dolar olarak gerçekleşmişti.
Şirket satın almaları arttı
Kearney’nin her yıl yayınladığı Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımı Güven Endeksi listesine göre yabancılar tarafından Türkiye’de gerçekleştirilen şirket satın almalarının hacmi 2020 yılında yüzde 35 artarak 4.6 milyar dolara yükseldi. Bu tutar, 2019 yılında 3.4 milyar dolardı.
Türkiye’nin avantajları
Raporda, Türkiye’nin doğrudan yabancı sermaye yatırımları konusunda önemli avantajlara sahip olduğunun altı çizildi. Bunlar arasında, eşsiz coğrafi konumu sayesinde geniş bir coğrafya için lojistik hub görevi görmesi, güçlü imalat sanayi altyapısı ile katma değerli ürünlere odaklanabilme imkanı öne çıkıyor.
Kearney Türkiye Direktörü Onur Okutur, Türkiye’nin güçlü jeopolitik konumu, kaliteli ve genç işgücü kaynağı ve son dönemde finansal stabilizasyon yönünde atılan adımlarla yatırım için elverişli bir çerçeve sunduğunu belirtti. Okutur “Yabancı yatırımcıların gerçekleştirdiği şirket birleşme ve satın almalarının hacminin geçen yıl yüzde 35 artması, Türkiye piyasasına olan güvende artış yaşandığının somut işaretlerinden biri” dedi.
Yatırımları etkileyecek faktörler
Raporda, önümüzdeki dönemde Türkiye’ye yönelik doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını belirleyecek küresel trendler, COVID-19 salgını, Brexit, ABD seçimleri, ABD-Çin ilişkileri, Avrupa Birliği’nin “Yeşil mutabakat”ı ve Çin’in “Kuşak ve yol” inisiyatifi olarak sıralandı.
Amerika’nın Çin’den gerçekleştirdiği tedariki azaltmayı planladığına işaret edilen raporda, bu durumun stratejik coğrafi konumu ve güçlü imalat sanayisi nedeniyle Türkiye’ye avantaj sağlayacağı belirtildi.
Kearney, Avrupa Birliği’nin iklim değişikliğine imzaladığı “Yeşil mutabakat”a da dikkat çekti ve çevreci sanayilere yapılacak yatırımın Türkiye’nin Avrupa pazarından aldığı payı artıracağını vurguladı.
Raporda, Çin’in “Kuşak ve yol” inisiyatifi kapsamında 16 Orta ve Doğu Avrupa ülkesine yatırım yaptığı ve Türkiye’nin “Orta koridor”da konumlanması durumunda Çin’den yatırım çekebileceğini kaydetti.
Türkiye için 4 öneri
Kearney, daha fazla doğrudan yabancı sermaye yatırımı çekmek için Türkiye’ye 4 öneride bulundu. Yeni ekonomi yönetiminin de hedeflediği enflasyonla mücadele programını kararlılıkla sürdürmek ve finansal istikrarı sağlamak bu önerilerin başında gelirken, fiyat istikrarı ve ekonomik güven ortamının sağlanmasının doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını olumlu etkileyeceği vurgulandı.
Araştırmaya sonuçları, yüksek ve oynak enflasyon, maliyetlerle ilgili yarattığı belirsizlik nedeniyle, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını olumsuz etkileyen faktörler arasında olduğunu gösteriyor.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.