Çöpüne Sahip Çık Vakfı ve Akademi Çevre’nin Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırma, yeni koronavirüs (COVID-19) salgınının çöp atma ve geri dönüşüm alışkanlıklarımızda sebep olduğu değişime ayna tutuyor.

Çöpün azaltılması ve doğru yere atılması konusunda davranış dönüşümü sağlamayı amaçlayan Çöpüne Sahip Çık Vakfı ile Türkiye’nin entegre atık yönetimi hizmeti veren lider firması Akademi Çevre’nin işbirliğiyle gerçekleştirilen araştırmayla, yeni koronavirüs (COVID-19) salgınının toplumun çöp atma alışkanlıkları ve bu konudaki hassasiyeti üzerindeki etkileri ortaya kondu. Davranış bilimleri uzmanı Prof. Dr. Zuhal Baltaş, sosyolog Yrd. Doç. Dr. Ensari Cicerali ve Boğaziçi Üniversitesi Sürdürülebilir Kalkınma ve Temiz Üretim Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Nilgün Cılız’ın yer aldığı çalışma grubunun koordinasyonunda gerçekleştirilen araştırmayla çarpıcı sonuçlar elde edildi. 

Tüm Türkiye’den, farklı yaş aralıklarındaki toplam 1067 kişinin katılımıyla Aksoy Araştırma tarafından gerçekleştirilen araştırma, Türkiye’de toplumun çöp ve geri dönüşüm konusundaki algısı ve alışkanlıklarının pandemi sürecinden nasıl etkilendiğini ortaya koydu. Araştırma sonuçlarına göre tüm dünyada hayatı büyük oranda etkileyen pandemi, bu konularda da önemli değişimlere neden oluyor.

Çöp sorunu tüketimden başlıyor

Araştırmanın sonuçlarıyla ilgili bilgi veren Çöpüne Sahip Çık Vakfı Genel Müdürü Emrah Bilge: “Çöpü doğru yere atmanın çözümün aslında son adımı olduğuna özellikle dikkat çekmek istiyoruz. Asıl önemli olan doğru tüketim alışkanlıkları edinerek, üreteceğimiz çöp miktarını azaltacak şekilde davranmak.” diye konuştu. Emrah Bilge ayrıca araştırma sonuçlarına göre, pandemi sürecinde çöpü doğru yere atma davranışında belirgin bir azalma olduğunu, bunun bugüne kadar elde edilen kazanımların kaybına neden olabileceğine dikkat çekti.

Maske kullananların yalnızca %13’ü kullanılmış maskeleri doğru şekilde atıyor

Araştırma sonuçlarına göre toplumun %63’ü yalnızca tek kullanımlık maske kullanıyor. Tek kullanımlık maske kullananların yalnızca %13’ü kullanılmış maskeleri doğru şekilde atıyor, geri kalanlar ise maskeye herhangi bir çöp muamelesi yapıyor.

Tek kullanımlık ürün tercihi artıyor

Araştırmanın en önemli çıktılarından biri ise tek kullanımlık ürün tercihinin pandemi nedeniyle artıyor olması. Araştırma sonuçlarına göre insanların %74’ü artık lokanta ve kafelerde dahi tek kullanımlık çatal-bıçak ve bardak kullanmayı tercih ediyor. Tek kullanımlık ürünlerin pandemi öncesi çevre için büyük bir sorun olduğuna dikkat çeken Emrah Bilge, pandeminin bu ürünlere rağbeti artırdığını ifade ederek: “Pandemi süreci insanların hijyen algısında öylesine bir değişime neden oldu ki, artık en pahalı mekanlar dahi tek kullanımlık servis ürünlerini kullanmaya başladı. Bu, pandemi sonrasında değiştirmek için en çok uğraşmamız gereken durum olacak. Aksi takdirde dünyayı çöpe boğan bu ürünlerin artışını durdurmamız mümkün olmayacak.” dedi.

Pandemi döneminde artan ambalajlı gıda tüketimi Sıfır Atık çalışmalarını yavaşlattı

Akademi Çevre CEO’su Ufuk Işık, yapılan araştırmanın sonuçlarına ilişkin dikkatleri sıfır atık konusuna çekerek, “Kaynakların sürdürülebilirliği ve ekolojik dengenin zarar görmemesi için başlatılan Sıfır Atık hareketi, tüm Türkiye’de oldukça iyi bir ivme kazanmışken karşı karşıya kaldığımız pandemi süreci, hijyen kaygıları nedeniyle, Sıfır Atık hareketindeki hızlı dönüşümü bir miktar yavaşlattı” dedi ve ekledi “Araştırmamız sonucunda gördük ki katılımcıların %66’sı ambalajlı gıdaların hijyen açısından çok daha güvenilir olduğunu düşüyor. COVID-19 öncesine kadar Sıfır Atık ile birlikte tüm iletişimimizi tek kullanımlık plastiklerin kullanılmamasına yönelik yürüterek, bir davranış dönüşümü yaratmak için çalıştık. Ancak şimdi katılımcıların %30’unun pandemi öncesine göre daha fazla ambalajlı gıda kullandığını görüyoruz.”

İnsanların COVİD-19 salgını ile birlikte iklim krizine olan hassasiyeti arttı

Akademi Çevre Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Işık ise, pandeminin en büyük kazanımlarından birinin iklim krizi, çevre kirliliği, küresel ısınma gibi tehlikelere karşı insanların endişe duymaya başlaması olduğunu belirterek, “Katılımcıların %50’si pandemi döneminde kişisel çöp üretiminin arttığını, %51’i ise kentinde/mahallesinde çöp üretiminin arttığını söyledi. Bu artışın iklim değişikliği, çevrenin kirlenmesi, gelecek nesillerin yaşayacağı dünyanın olumsuz etkilenmesi, küresel ısınma, artan çöp depolaması gibi olumsuz etkilerinin olduğunu düşünenlerin oranı ise %95 oldu. Bu denli yüksek bir farkındalığı fırsata çevirmenin yollarını bulmak için çalışmalı ve bu durumu lehimize çevirmeliyiz.” dedi.

Çalışma grubunun da dikkat çektiği kimi çarpıcı sonuçlar şu şekilde:

  • Pandemi öncesi dışarıdayken çöplerini çöp kutusuna atanların oranı %79 iken, pandemi sonrası bu oranın %73’e gerilemesi, vatandaşın oluşan çöpten bir an önce kurtulma eğiliminin artmış olabileceğini akıllara getirdi. Çöpünü dışarıdayken konteynere atmayı tercih etmeyenlerin %43 oranında yeni koronavirüs (COVID-19) hastalığı bulaşma riskinden endişe duyduğu görüldü.
  • Hijyenik ihtiyaçlara, enfekte olmamak maksadıyla eşyalarla temasın minimuma indirilmesi ihtiyacına rağmen katılımcıların %56’sının matara, termos gibi tekrar kullanılabilir ve kişiye özel ürünleri tercih etmesi dikkat çekti.
  • “Sizce yaşadığınız çevrede bir çöp sorunu var mı?” sorusuna var diyenlerin oranının 2019 yılında %47 iken %35’e gerilemesi dikkat çekti. Yapılan değerlendirmelerde, pandemi dolayısıyla dışarıya daha az çıkılmasının, dışarıda bir çöp sorunu var ise de bununla yüzleşme miktarını azaltmış olabileceği üzerinde duruldu.

sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın