T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye turizminin 2021 yılında rayına oturacağını söyledi. Türkiye’de aralık sonu itibariyle aşılama sürecinin başlayacağına dikkat çeken Ersoy, diğer ülkelerin de aşı uygulamasını başarıyla hayata geçirmesi halinde sağlık güvencesinin yeniden tesis edileceğini ve turizmde ‘V’ tipi bir yükseliş yakalayacağımızı ifade etti. Bakan Ersoy, “Çünkü insanların ciddi bir psikolojik rahatlamaya ihtiyacı var” dedi.
Turkuvaz Medya Grubu’nun amiral gemisi Sabah Gazetesi’nin Turkuvaz Medya Merkezi’nde dün (17 Aralık 2020, Perşembe) gerçekleşen ‘Sabah 35. Yaş Sektör Buluşmaları’na bir video ile katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Sabah Gazetesi’nin 35’inci yaşını kutladı. Ersoy, “Medya sektöründe 35 yıldır Türkiye’nin ve Türk milletinin tarihine, yaşanmışlıklarına, gününe dair ayrıntılara, geleceğe yönelik umut, hedef ve hamlelerine tanıklık etmiş olan, bu tanıklığı dürüst ve tarafsız gazetecilik anlayışıyla kayıt altına alarak, haber alma özgürlüğüne hizmet eden Sabah Gazetesi’nin kuruluş yıl dönümünü tebrik ediyorum. 35 yıllık bu yolculuğa, geçmişten bugüne alın terini, emek ve gayretini vakfeden herkesi kutluyorum. Sayın Ömer Faruk Kalyoncu nezdinde, Turkuvaz Medya Grubu’nu ve Erdal Şafak’ın şahsında Sabah Gazetesi’nin tüm çalışanlarını tebrik ediyorum. Nice 35 yıllarda yeni başarılara ulaşmanızı diliyorum” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Sabah Gazetesi’nin 35’inci Yaş Sektör Buluşmaları’nda turizm sektöründe yaşananları ve gelecek beklentilerini paylaştı. Çok farklı bir yılı geride bıraktığımıza dikkat çeken Mehmet Nuri Ersoy, “Dünyanın tamamında bildiğimiz hayat düzeni COVİD-19 salgını ile bir anda değişti. Sektörel bazda baktığımızda bu değişimin en ağır sonuçlarını ulaşım, turizm ve kültür-sanat yaşadı. Çünkü hepsi hizmet sunabildiği insan sayısına bağımlı ve yerine başka bir şey ikame etme şansı yok” diye konuştu.
‘Rakiplerin önündeyiz’
Türkiye’nin 2020’nin ilk iki ayında hedefleri olan 58 milyon turist ve 41 milyar dolar gelir seviyelerini bile geçeceğine yönelik işaretleri aldıklarını hatırlatan Ersoy, “Pandemi sonrasında ise yüzde 100’lük bir artış yakalayacağımızı tahmin ediyoruz. Sonrasında da 2023 hedeflerimize doğru mümkün olan en yakın takibi sürdürerek yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz” dedi.
Turizm sektöründe Avrupa’daki en güçlü rakiplere bakıldığında uluslararası ziyaretçi sayısından yüzde 80, gelirde ise yüzde 88 daralma görüldüğüne vurgu yapan Bakan Ersoy, “Türkiye’de ise bu rakamlar yüzde 70 ve yüzde 68 olarak gerçekleşti. Bu rakamlardan yola çıkarak ortalama yüzde 15 daha iyi performans sergilediğimiz söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin 2020’nin en kapsamlı ve güçlü tanıtım çalışması yapan ülkesi olduğuna dikkat çeken Ersoy, Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı’nın Avrupa’nın ilke ve öncü programı olduğuna vurgu yaptı. Dünyada da sınırlı sayıdaki örnekler arasına girdiğini, başarı noktasında zirveyi yakaladığını ifade eden Ersoy, “Bunu mümkün kılan hem içeriğindeki detaylı yaklaşım hem de uygulamadaki disiplindir. Programa dahil olan tesis sayısı 6 bini geçmiş durumda. Tüm bu parçalar bir araya gelince pandeminin etkilerini kısmen de olsa rakiplerimizden daha iyi yönetmeyi başardık. Şimdi ise turizmi 2021’de yeniden rayına oturtacağız” diye konuştu
‘Psikolojik rahatlama ihtiyaç var’
Türkiye’de aralık sonu itibariyle aşılama sürecinin başlayacağına vurgu yapan Mehmet Nuri Ersoy, şunları söyledi:
“Diğer ülkeler de aşı uygulamasını başarıyla hayata geçirirse sağlık güvencesinin yeniden tesis edilmesiyle turizmde V tipi bir yükselişi yakalayacağımız ön görüyoruz. Çünkü insanların ciddi bir psikolojik rahatlamaya ihtiyacı var. Uzun süredir sınırlandırılmış olan hayat şartları insanları seyahate yönlendirecek. Salgın etkisinden yavaş yavaş kurtulmaya başlayan Asya’da bunun örneğini görüyoruz. Pandemi performansımız daha önce turizm destinasyonu olarak Türkiye’yi hiç düşünmeyen insanları ülkemize getirdi. Bir zorunluluk gibi başlayan bu hareket, deneyimlerin getirdiği üst düzey memnuniyet ve beğeni ile birlikte artık yeni ziyaretçileri Türkiye’ye yönlendiren bir etkiye dönüştü. Bu etkinin erken rezervasyon rakamlarına yansımaya başladığını da görüyoruz.”
Rakip ülkelere göre yakalanan başarının 2018’de nitelikli turisti merkeze koyarak sürdürülebilir turizm hedefi ile inşa edilmeye başlanan yeni sistem sayesinde yakalandığını belirten Mehmet Ersoy, “Her şeyden önce ülkemizin rakipsiz potansiyeli göz önüne alınıyor, mümkün olan her parçasını turizme kazandırmaya çalışıyoruz. Turizmi ürün çeşitliliğini sağlayarak sezon sınırlamasından çıkarmak, kıyılara sıkışmış turizm hareketini ülke geneline yaymak için adımlar attık. İstihdam yaratan yerel kültür ve ürünleri teşvik eden projeler ürettik. Turizm yereldeki insanımızın hayat kalitesine ve ekonomik refahına katkı sunabildiği müddetçe orada değer görecek, sahiplenilecek ve güçlenecektir. Bununla birlikte davranıştan tutun da ekonomik aktivitelere kadar turiste ve turizme karşı sağlıklı ve doğru bir yaklaşım da geliştirmiş olacağız” ifadelerini kullandı.
‘Turizm Tanıtma Ajansı büyük rol oynadı’
Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nı (TGA) kurarak, turizmin önde gelen ülkelerinden yıllardır var olan kurumsal bir yapının Türkiye’ye kazandırıldığının altını çizen Bakan Ersoy, “Thomas Cook krizi ajansın değerini ve başarısını gördüğümüz ilk uluslararası krizdi. İkincisi de COVID-19 oldu. Güvenli Turizm Sertifikasyon programını dünyaya detaylarıyla anlatmakta ve uçuş kısıtlamalarının kaldırılmasında TGA büyük rol oynadı. Bu noktada Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na çok teşekkür ediyorum” dedi.
2023 turizm stratejilerinde belirtilen ve sayısını arttırmayı öncelik hedef olarak gördükleri münferit rezervasyonların öneminin kendini bir kez daha gösterdiğinin altını çizen Mehmet Ersoy, şunları söyledi:
“2023 hedeflerinde belirtilen amaçlara göre kendimizi geliştirmeyi sürdüreceğiz. Altyapımızı belirlediğimiz yönde güçlendirmeye ve değiştirmeye devam edeceğiz. Örneğin gastronomi, bisiklet ve inanç rotaları açısından dünyada en iyi imkanlara sahip ülkeyiz. Ama bugüne kadar bunu değerlendirememişiz. Şimdi TGA ile birlikte ilk etapta 50 adet rota oluşturduk ve yoğun bir şekilde bunları tanıtıyoruz. Kısa zaman içinde 100 tane rota çıkarmış olacağız. Türkiye’nin global tanıtım kanalı ‘goturkey.com’u da yenilenmiş yapısıyla yayına aldık. Türkiye hakkında bilgi almak ve seyahatini planlamak isteyen tüm kullanıcılara kültür ve turizm değerlerimizi tek bir çatı altında sunacağız.”
81 il için marka ve tanıtım çalışması
Yine bakanlık olarak TGA ekipleri ile 81 ile yönelik il bazlı markalaşma ve tanıtım çalışmalarına başlandığını söyleyen Bakan Ersoy, “Ülkemizdeki turizm destinasyonlarının çeşitlendirilmesini, marka bütünlüğünün sağlanmasını, etkin tanıtım yapılmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını amaçlıyoruz. Bu çalışma ile illerin potansiyellerini tekrar yapılandırarak, ziyaretçi ve kaynak ülke sayısını arttıracak, otel doluluk oranlarını istenilen seviyeye çıkartacağız. Türkiye algısını etkileyecek herhangi bir olumsuz gelişme olduğunda dijital kanallarımızdan tanıtım faaliyetlerine yönelik senaryolar oluşturuluyor ve bunları etkin pazarlama faaliyetleri ile destekleyerek hayat geçiriyoruz. Türkiye turizmde layık olduğu mevkiye muhakkak ulaşacak, liderlik mücadelesi veren ülkelerden biri olacaktır” dedi.
Ulaşımda konforu standart haline getirerek hem ana destinasyonlara tarifeli sefer sayılarında artışa gittiklerini hem de belli pazarlara bağımlılıktan Türkiye’yi kurtarmak adına çok güçlü tanıtım ataklarıyla yeni pazarlara açılım sağlandığını belirten Mehmet Ersoy, “Sektörümüzün ihtiyaç duyduğu iyi yetişmiş, donanımlı ve kaliteli personel ihtiyacını Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptığımız protokol çerçevesinde turizm meslek liselerinde okuyan gençlerimizle karşılama yoluna gittik. Bu çalışmanın ulaştığı büyük başarıyı
sektörden aldığımız yeni taleplerden anlıyoruz. 50’den fazla lisemizi uygulamaya dahil ettik. Var olan 76 lisenin tamamı da bu kapsama alınacak.
Görünen o ki turizm meslek lisesi sayımızı da büyük oranda arttırmamız gerekecek” diye konuştu.
2021 hedefi 30 milyon turist 20 milyar dolar gelir
Turkuvaz Medya Grubu’nun amiral gemisi Sabah Gazetesi’nin Turkuvaz Medya Merkezi’nde bugün (17 Aralık 2020, Perşembe) gerçekleşen ‘Sabah 35. Yaş Sektör Buluşmaları’nda turizm sektörü de ele alındı. Sabah gazetesi Ekonomi Müdür Yardımcısı Dilek Güngör moderatörlüğünde düzenlenen turizm paneline, Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Firuz Bağlıkaya, Jolly Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, Limak Turizm Koordinatörü Kaan Kavaloğlu ve İGA İstanbul Havalimanı Dijital Hizmetler ve Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Ersin İnankul yer aldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, turizm sektöründe 2020’de yaşananları ve 2021 hedeflerini açıkladı. Alpaslan, “Aşının da bulunmasıyla, 2021’de 30 milyon turist 20 milyar dolar gelir hedefliyoruz. 2022-2023 yıllarında 2019 koşullarını yakalamayı umuyoruz” ifadelerini kullandı.
2016’da yaşanan terör olayları ve sonrasında 2020’deki salgın krizinde turizmin ciddi şekilde etkilendiğini kaydeden Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, “Bu sorunlar turizmin kendisinden kaynaklanmıyor. Ancak turizm hassas bir sektör. 2016’da yaşanan olayların ardından büyük sıkıntı yaşasak da hızlı bir toparlanma oldu. 2019’da Türkiye turizmde parlayan yıldız oldu. 2020 yılını çok iyi geçireceğimizi, devamında en gözde turizm ülkelerden biri olacak potansiyelimiz vardı. Cumhurbaşkanlığı sistemi ile turizm sektörü de stratejik sektör ilan edildi” dedi.
2020’de 60 milyon turist beklerken, salgın nedeniyle turizmin çok olumsuz etkilendiğine dikkat çeken Alpaslan, “Bu süreçte turizm sektörünün yaşamına devam edebilmesi adına çalışmalar yaptık. Destek paketlerini devreye aldık. Hazirandan sonra normalleşmeyle birlikte Güvenli Turizm Sertifikasını devreye aldık. Denetimleri arttırdık. Bu dünyaya bir örnek oldu. Rakip ülkelerimiz de bunu örnek olarak gösterdi. 2020’de rakip ülkelere göre daha az kayıp yaşadık. Yıl sonu itibariyle 15 milyon turist, 11 milyar dolar gelir bekleniyor. Aşının da bulunmasıyla, 2021’de 30 milyon turist, 20 milyar dolar gelir hedefliyoruz. 2022-2023 yıllarında 2019 koşullarını yakalamayı umuyoruz. Turizm Geliştirme Ajansı’nın da büyük faydasını gördük. Rakiplerin bir kaç adım önünde tanıtımlarımızla yer alacağımızı düşünüyoruz” diye konuştu.
‘Rakiplere göre daha hızlı toparlanırız’
Yaptıkları bütün görüşmelerden sonuçlar çıkardıklarını belirten Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Firuz Bağlıkaya, “En önemlisi uçuş sıkıntısı yaşanmaması ve ülkelerine geriye dönen yolcuların karantinaya alınmaması.
Örneğin İngiltere’den akışın durması ülkeye dönenlere karantina şartını getirmesi sebebiyle oldu. Şu anda aşılama büyük önem taşıyor. Turist aldığımız bölgede 600 milyon insan yaşıyor. Burada yüzde 60’ın aşılanması önemli” dedi.
Eğer planlanan şeyler dışında olaylar yaşanmasaydı Türkiye’nin 100 milyon turist ağırlayabileceğini kaydeden Bağlıkaya, “Aşıların artması, uçuşlar, ve karantina şartlarının kalkmasıyla 2021’de 2019’un rakamlarının yarısını yakalamayı hedefliyoruz. Biz rakip ülkelere göre daha hızlı toparlanacağız. Çünkü biz krizlere alışkınız. Yabancı akışının mayıs ayı itibariyle başlayacağını düşünüyoruz. Sektör büyük sıkıntı içinde ancak alınabilen desteklerle tünelin ucunda ışık göründü” ifadelerini kullandı.
‘Desteklerin 10 katını geri verebiliriz’
Pandemi nedeniyle tüm sektörlerde sorunlar yaşandığını kaydeden Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, “Ancak en çok turizm sektörü etkilendi. Havayolları, otelciler, esnaf olarak hepimiz bu krizden çıkmak için çalışıyoruz. Pandemi nedeniyle bir yandan sağlığı düşünürken, bir yandan tatil satmaya çalıştık. Evimizden daha temiz oteller ortaya çıktı. Toplamda 147 otel gezdim. Müthiş önlemler alınmıştı. Normalleşme süreci başladığında otellerde sadece yerli turistler vardı. Türk misafirinin öneminin farkına varmalıyız. Yerli turist sayısı arttıkça krizleri daha rahat atlatırız. İlk olarak iç pazar konusunda reaksiyon alınmalı” dedi.
Güzel bir tatilin insanların sosyal ve iş hayatına çok büyük olumlu etkisi olacağına vurgu yapan Vardar, “Türk insanını tatile teşvik edecek uygulamalara ihtiyaç var. Ayrıca yabancı turist yerli turistten çok daha uygun fiyata tatile yapabiliyor” diye konuştu.
Acentelerin hibe alması gerektiğinin altını çizen Vardar, şunları söyledi: “Çünkü biz ayakta kalarak devlete daha çok destek verebiliriz. Bu dönemi atlatmamız gerekiyor. Şu an bize verilecek desteğin 10 katını gelecek yıllarda devlete ödeyebiliriz.”
‘Gurbetçilerin etkisi büyük oldu’
Turizm sektörünün krizden daha az etkilenmesi için kamunun ve özel sektörün ellerinden gelen her şeyi yaptığını kaydeden Limak Turizm Koordinatörü Kaan Kavaloğlu, tüketici isteklerinin değiştiği dönemde kamu özel sektör işbirliği ile 2021’e hazırlanılması gerektiğini söyledi. Kavaloğlu,
“Özellikle devreye alınan sertifika programı dünyaya örnek oldu. Oteller de kendi manifestolarını yayınladılar. Bizim ilk misafirlerimiz normalleşmeyle birlikte geldiğinde ‘ayaklı reklam’ kampanyamızı yaptılar. Turizm çalışanları da
bu dönemin gizli kahramanları arasında yer aldı. Onlar da üzerine düşeni yaptı.”
Otellerde tatil yapan yerli turistin otellere nefes aldırdığını kaydeden Kavaloğlu, “Gurbetçilerin de büyük etkisi oldu. Yaşadıkları ülkelerin siyasi iradelerini zorladılar ve onlar sayesinde turizm hareketi başladı. Yabancı turistlerle o kadar çok yazışma yaptık ki, onlar da Türkiye’de tatil yapmak istedi. Pandemi döneminde daha önce onlarca kez Türkiye’ye gelen turistleri ağırladık. 2021’in ilk rezervasyonlarını yapanlar da ülkemizde daha önce tatil yapanlar oldu” ifadelerini kullandı.
Havacılık sektörü hızlı testleri bekliyor
Havacılıkta daha önce de birçok sıkıntının yaşandığını, ancak böyle bir krizin daha önce deneyimlenmediğini dile getiren İGA İstanbul Havalimanı Dijital Hizmetler ve Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Ersin İnankul, “Pandemi öncesinde 2020’de büyüme bekliyorduk. Ocak ayında yolcu sayısı 5 milyonu, şubatta ise 4 milyonu aşmıştı. Ancak sonrasında pandemi nedeniyle ticari uçuşlara kapandık. Biz de yeni normale havalimanını hazırlamaya başladık. Gelinen noktada sağlıklı seyahat için çok proje gerçekleştirdik. Yolcuyu ilk olarak daha evinde mobil uygulama üzerinden uyarmaya başladık. Termal kameralarla havalimanına almaya başladık. Hijyen ekibi kurduk. Maske-mesafe sıkıntıları konusunda uyarmaya başladılar. Bu arada teknolojiyi de çok iyi kullanıyoruz. Yoğunlukları dinamik olarak izliyoruz. Tüm bu alınan önlemlerle uluslararası çapta birçok sertifika almaya hak kazandık, ödüller aldık” dedi.
Havacılık için en önemli konunun hızlı testlerin devreye girmesi olduğuna vurgu yapan İnankul, şunları söyledi:
“Global anlamda uygulanan hızlı test havacılığın önünü açacaktır. Hızlı test ile evinde sıkılan yolcuların V dalgası ile hızlı bir şekilde seyahat edeceğini düşünüyoruz.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.