AYM, Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesindeki bazı alanların imar barışından faydalandırılmasına, bu bölgelerde önceden alınmış yıkım kararları ve tahsil edilemeyen para cezalarının iptal edilmesi imkanı sunan kanun hükmünün iptalinin gerekçesini açıkladı.

Anayasa Mahkemesi (AYM), İstanbul Boğaziçi’nin ön görünümünde kalan bazı mahalleleri imar barışı kapsamına alan düzenlemeyi Anayasa’ya aykırı bularak oy birliğiyle iptal ettiği kararın gerekçesini açıkladı.

Dava konusu kurallarda, 2960 sayılı Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezalarının iptal edilmesi hükme bağlanmış ve Boğaziçi öngörünüm bölgesinde kalan bazı yerlerdeki taşınmaz maliklerinin de yapı kayıt belgesinden faydalanmasına izin verilmişti.

CHP milletvekillerinin düzenlemenin iptali istemiyle yaptığı başvuruyu 24 Eylül’de görüşerek karara bağlayan AYM, kararın gerekçesinde, “Kurallar Anayasa’nın 56 ve 63’üncü maddelerine aykırıdır, iptalleri gerekir” dedi.

İstanbul’un Boğaziçi Alanının, içerdiği doğal güzellikler, tarihi, kültür ve tabiat varlıklarıyla önemli bir değer olduğu ve bu alana tarihin her döneminde büyük önem atfedildiğinin altı çizilen gerekçede, bu bölgenin, doğal güzelliğinin yanı sıra milli tarih ve kültür açısından da çok önemli eser ve değerleri barındırdığına dikkat çekildi.

“Zararın gözetilmesi gerekir” 

Anayasa Mahkemesi’nin resmi internet sitesinde yayımlanan kararın gerekçesinde şu ifadeler yer aldı:

“Anılan düzenleme yapılırken kurallarla Boğaziçi alanında yapılan imara aykırı yapıların yıkılmasının önlenmesinin ve bu alana yapılan imara aykırı yapılar nedeniyle verilen idari para cezalarının iptal edilmesinin çevre ile kültür ve tabiat varlıklarına vereceği zararın da gözetilmesi gerekir.

“Bölge, insanlığın ortak mirasını oluşturan önemli kültür ve tabiat varlıklarına sahiptir. Bundan dolayı Boğaziçi sahil şeridi ve öngörüm bölgesinin korunması, hayatta olan bireylerin yanı sıra gelecek kuşakları da ilgilendirmektedir. Bütün bu nedenlerle Boğaziçi sahil şeridi ve öngörüm bölgesinin doğal güzellikleri ile kültürel ve tarihi değerlerinin korunması ve geliştirilmesinde önemli bir kamu yararı bulunduğu aşikardır.”

Gerekçede, kurallarla öngörülen kamu yararı ile kuralların neden olacağı zararın tartımının yapılması ve Anayasa’nın 56 ve 63’üncü maddelerdeki pozitif yükümlülüklere aykırı bir düzenleme yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerektiğine de işaret edildi.

“Adil denge kurulamamış” 

Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesinin doğal güzellikleri ile kültürel ve tarihi değerlerinin korunması ve geliştirilmesinde önemli bir kamu yararının bulunduğunun aşikar olduğuna dikkat çekilerek, şöyle denildi:

“Bu çerçevede kurallarla öngörülen şehirlerin yeniden inşası ve imarı açısından kaynak temininin başka yöntemlerle de elde edilmesinin mümkün olduğu, bunun için ender bir doğal güzellik ile tarihi ve kültürel değerlere sahip olan Boğaziçi alanının korunmasıyla bağdaşmayacak düzenlemeler getirilmesinin menfaatler arasında makul bir denge kurulmasını engellediği anlaşılmaktadır. 

“Bir başka ifadeyle çevre ile kültür ve tabiat varlıkları yönünden neden olunacak zarar ile sağlanacak yarar gözetildiğinde, kurallarda çevre ile kültür ve tabiat varlıklarını koruma ve geliştirmeye ilişkin devletin pozitif yükümlülükleri arasındaki adil dengenin kurulamadığı sonucuna ulaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle kurallar Anayasa’nın 56 ve 63’üncü maddelerine aykırıdır, iptalleri gerekir.”

Ne olmuştu?

2018’de AKP’nin Meclis’e sunduğu yasa teklifiyle, İmar Kanununa ilave yapılmış, Boğaziçi Kanununda tanımlanan Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi içerisinde belirlenen alanlarda bulunan taşınmazların maliklerinin yapı kayıt belgesinden faydalanmasının önü açılmıştı. 

Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesine ait kroki ile sınır ve koordinat listesini değiştiren kanun ile Sarıyer, Beykoz ve Üsküdar’daki bazı bölgeler imar barışı kapsamına dahil edilmişti. Düzenleme ile bu bölgelerde daha önce alınmış yıkım kararları ve tahsil edilemeyen para cezaları da iptal edilmişti.

İstanbul’da Sarıyer, Üsküdar, Beykoz ilçelerinin Boğaziçi ön görünümünde kalan bazı mahalleleri imar barışı kapsamına dahil edilmişti. 

Yasa sonrası, 3 ilçedeki 40 mahallede, kaçak ve imara aykırı yapılar, düzenleme uyarınca yapı kayıt belgesi alarak yasal hale geldi.

CHP düzenlemenin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. AYM Genel Kurulu, 25 Eylül 2020 tarihli kararında Boğaziçi Kanunu ve Çevrenin Korunması Hakkına aykırı olduğu konusunda görüş birliğine vararak düzenlemeyi iptal etti.

Düzenleme nereleri ilgilendiriyordu?

Düzenlemenin kapsadığı bölgeler şöyleydi:

Sarıyer’de Rumeli Kavağı, Yeni Mahalle, Merkez, Kocataş, Maden, Büyükdere, Çayırbaşı, İstinye, Kireçburnu, Tarabya Üstü, Rumeli Feneri, Rumelihisarı İle Baltalimanı ve Yeniköy’ün bazı bölümlerini, Beykoz’da Anadolu Kavağı, Anadolu Feneri, Yalıköy, Merkez, Gümüşsuyu, İncirköy, Çubuklu, Çiğdem, Paşabahçe, Anadolu Hisarı, Göksu ve Göztepe’yi, Üsküdar’da ise Kuzguncuk, Beylerbeyi, Küplüce, Kirazlıtepe, Çengelköy, Kuleli İle Kandilli’nin bir kısmı.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın