Korona virüs pandemisinde Türkiye, 2’nci dalgayı yaşıyor. Bu dönemde ön plana çıkan ateş ve maske kontrolü, yoğunluk ölçümü ve temassız geçiş kontrolü gibi akıllı teknoloji çözümleri 2’nci dalgayı aşmada en önemli güç olacak.

Korona virüs salgını etkilerini Mart ayından bugüne inişli çıkışlı bir grafikle sürdürüyor. Yaz aylarında vaka sayılarının azalmasıyla yaşanan normalleşme süreci, Ekim ayının gelişi ve kapalı alanlarda artan yoğunlaşmayla sona erdi. Kasım ayındaysa yükselen 2’nci dalga, hükümetin ek tedbirler ve kısıtlama kararları almasına neden oldu. Binlerce insanın hayatına mal olan, iş yerlerini, okulları kapattıran salgına karşı aşı kadar önemli bir diğer güç ise teknoloji.

Pandemi döneminde sunulan termal kamera ve yoğunluk ölçümü gibi etkili teknolojik çözümler sayesinde salgının ilk dalgası ve normalleşme sürecine önemli katkı sağlandı. Sensormatic CEO’su İsmail Uzelli, ikinci dalgayı aşmada da akıllı güvenlik teknolojilerinin en önemli güç olacağını söyledi. “Türkiye, 2’nci dalgayı teknolojiyle aşacak” şeklinde konuşan Uzelli, insan yoğunluğunun olduğu pek çok yerde sosyal mesafenin, temassızlığın, maske ve ateş kontrolünün teknolojiyle sağlandığına dikkat çekti.

Uzelli, “Pandemi öncesinde güvenlik ve verimliliğe hizmet eden çözümler Mart’ın ortasından itibaren sağlığımızı korumak amacıyla da kullanılmaya başlandı. Akıllı yazılımlarla desteklenen ve insan sağlığını önceliğinde tutan bu çözümler hem işlerin sürdürülebilirliği hem salgının 2’nci dalgasının aşılması açısından büyük önem taşıyor” dedi.

Hala maske takmayan karantina yasaklarına uymayanlar var

Maske takmak uzun zamandır sosyal hayatın en önemli zorunluluklarından biri. Ancak yine de maske takmayanlara hem Türkiye’de hem dünyada rastlanıyor. Yine COVID-19 teşhisi alsa da karantina kurallarına uymayanlar ya da hasta olduğunun farkında olmadan normal hayatına devam edenler olabiliyor. Bu nedenle maske ve ateş kontrolü pandeminin 2’nci dalga döneminde de çok önemli. Yüksek ateş tespitine yönelik kullanılan termal kameralar işyerleri, AVM ve ofislerde giriş alanı ve benzeri noktalara yerleştirilerek, çalışanların ve müşterilerin ateşinin kontrol edilebilmesini sağlıyor. Kameralar video analiz özellikleriyle, çalışanların ve müşterilerin maskeli olup olmadıklarını tespit edebilirken sesli ve görsel uyarıda da bulunabiliyor.

Temassızlık biyometrik çözümlerle sağlanıyor

İkinci dalgayla birlikte hafta sonu sokağa çıkma yasakları dahil pek çok kısıtlama olsa da hafta içi çalışma yaşamı devam ediyor. İşyerlerinde giriş-çıkış kontrolleri temassız teknolojiler sayesinde güvenle gerçekleştirilebiliyor. Biyometrik geçiş kontrol sistemleri arasında yer alan iris ve yüz tanıma teknolojileri, temassız erişim özellikleriyle salgında en önemli sorunlardan biri haline gelen hijyen sorununa da çözüm oluyor. Çalışanlar ve ziyaretçiler daha önce sisteme tanıtılan yüz ve iris bilgileri sayesinde herhangi bir yere dokunmadan sadece birkaç saniyede giriş-çıkış yapabiliyor. İstendiği durumlarda ek modüller ile bu sistemler maske kontrolü de yapabiliyorlar.

Virüse geçit vermiyor

Koronavirüs ile mücadele kapsamında pek çok işyeri, ofis ve otellere girişte HES kodu sorgulaması yaygın olarak uygulanıyor. Sensormatic, Passlogic personel devam takip yazılımına eklediği HES (Hayat Eve Sığar) kodu sorgulama modülü ile bu süreci de kolaylaştırdı. Çözümü kullanan kurumlar bu özellik sayesinde personel ve ziyaretçilerinin HES kodunu Passlogic üzerinden sorgulayabiliyor. Çözüm sayesinde çalışma alanlarına temaslı ve hasta kişiler giremiyor. İhtiyaca göre geliştirilebilme özelliği ile öne çıkan Passlogic yazılımı pandemi döneminde iş yerinde çalışan sağlığının korunmasına katkı sağlıyor.

Yoğun insan trafiği olan alanlarda sosyal mesafenin ayarlanması kritik

“Sosyal mesafe”, maske ve temassızlıktan sonra pandemide hayatımıza giren önemli bir diğer kavram. Sonuçları Lancet dergisinde yayınlanan, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından finanse edilen çeşitli çalışmaların analiz edildiği yeni bir araştırmaya göre enfeksiyon riskinin bir metreden fazla sosyal mesafede yüzde 2.6, bir metreden az mesafede ise yüzde 12.8 olduğu tespit edildi. Çalışmada en az 2 metrelik sosyal mesafenin, Covid-19 bulaşma riskini azaltmada daha etkili olduğu belirtildi.

Üç boyutlu kameralar ve ışın (beam) sensörlerinin kullanılmasıyla, işyerlerinin veya AVM, mağaza gibi kapalı alanların yoğunluk oranı kolayca belirleniyor ve yoğunluğun artması durumunda girişlerin kısıtlanması sağlanıyor. Giriş ve çıkış noktalarına yerleştirilen kameralar ve sensörlerle çalışan sistem, gerçek zamanlı analiz yeteneği sayesinde kişi sayısını anlık olarak takip edebiliyor. Türkiye’de ilk defa Sensormatic tarafından pazara sunulan çözüm, ofis ve AVM’lerde asansör bekleme lobisi, wc, yemek ve diğer dinlenme yerleri gibi alanlara yerleştirilen ekranla içeride kaç kişi olduğu, kaç kişinin girebileceği ve yaklaşık ne kadar süre bekleyeceği görsel olarak yansıtılabiliyor. Böylece sosyal mesafe kontrol altına alınmış oluyor.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın