TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu CHP Grubu Sözcüsü Ünal Demirtaş, Covid- 19’un sağlık çalışanları açısından meslek hastalığı kabul edilmesi ile ilgili olarak bir basın toplantısı yaptı.
Ünal Demirtaş, Zehra Zümrüt Selçuk’a, “Hala niye covid-19’u meslek hastalığı kabul edecek adımları atmıyorsunuz? Bu düzenlemeyi yapmanız için daha kaç sağlık çalışanının ölmesi gerekiyor? TBMM’de tam bir mutabakat varken elinizden tutan biri mi var? Sizi engelleyen birisi mi var? Sayın Bakan böyle birisi varsa siz kim veya kimler engelliyor” diye sordu.
CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, açıklamasında şunları ifade etti;
TBMM’DE TAM BİR MUTABAKAT VAR!
Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekilleri, CHP Sağlık, Aile ve Sosyal İşler Komisyonu üyeleri ile doktor, diş hekimi ve eczacı 27 milletvekillinin imzalarıyla 17 Kasım 2020 tarihinde TBMM’ye sağlık çalışanları yönünden “Covid-19’un meslek hastalığı sayılması” için kanun teklifi verdik.
Covid-19’un sağlık çalışanları açısından meslek hastalığı sayılması ile ilgili olarak 18 Kasım 2020 tarihinde, Sağlık Bakanlığı’nın 2021 yılı bütçesinin görüşüldüğü Plan Bütçe Komisyonu toplantısında başta partimiz Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri olmak üzere tüm muhalefet partilerinin temsilcilerinin önemle bu konuyu gündeme getirmesi üzerine, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca; “Meslektaşlarım görevi başında Covid-19’a yakalanmasının meslek hastalığı olarak kabul edilmesinden ve kaybettiklerimizin şehit statüsünde sayılmasından Bakan olarak memnuniyet duyarım. Yüce Meclisimizin bu yolda atacağı adımı saygıyla karşılarım” açıklamasını yapmıştır.
Yine Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nun 19 Kasım 2020 tarihinde yapılan toplantısında başta komisyonun Cumhuriyet Halk Partili Milletvekilleri olmak üzere diğer muhalefet partilerinin milletvekilleri ve Cumhur İttifakı’na mensup milletvekillerinin Covid-19’un sağlık çalışanları için meslek hastalığı olarak kabul edilmesi gerektiğine dair konuşmalarından sonra, Komisyon Başkanı Recep Akdağ; “Bunun meslek hastalığı ya da iş kazası sayılması konusunda hemen hemen en azındaki buradaki arkadaşların hepsi hemfikir ama gruplar ve ilgili bakanlıklarla herhâlde görüşmek gerekecek, bir ortak kanun…” ifadelerini kullanmıştır.
Yani iktidarından muhalefetine, mecliste grubu bulunan tüm siyasi partiler ile Sağlık Bakanı, Covid-19’un sağlık çalışanları açısından meslek hastalığı sayılması gerektiğini açıklamışlardır. Bu durumda, TBMM’de bulunan iktidar ve muhalefet partilerinin tamamı ve hatta Sağlık Bakanı dahi ortak bir paydada buluşarak, “Covid-19’un sağlık çalışanları açısından meslek hastalığı olarak” kabul edilmesi yönünde tam bir mutabakata varmışlardır”
Cumhur ittifakının diğer ortağı MHP’de benzer ifadeleri, en üst düzeyde tekrarlamıştır. Yani TBMM’de bulunan iktidar ve muhalefet partilerinin tamamı ve hatta Sağlık Bakanı dahi ortak bir paydada buluşarak, “Covid-19’un sağlık çalışanları açısından meslek hastalığı olarak” kabul edilmesi yönünde tam bir mutabakata varmışlardır. Ancak, bununla ilgili yasal düzenlemeler hala yapılmamıştır.
COVİT-19 SALGINI ÜLKEMİZDE KÖTÜ YÖNETILIYOR, INSANLARIMIZ ÖLÜYOR
Covit-19 Salgını, ülkemizde tsunamiye dönüştü. Gerçek rakamlar gizleniyor. Vaka ve hasta ve ölüm sayılarında rekor üzerine, rekor kırıyoruz. Dün açıklanan rakamlara göre yeni vaka sayısında Avrupa da birinciyiz. Dünyada ikinciyiz. Yoğun bakım ünitelerinin tamamı doldu.
EN KRİTİK ROLÜ SAĞLIKÇILAR ÜSTLENDİ
Sağlık çalışanlarıysa, covit-19 ile mücadelede en önde, en önemli ve en kritik rolü fedakârca üstlendiler. Temizlik görevlisinden hastabakıcısına, hemşiresinden doktoruna, filyasyon ekiplerinden başhekimine kadar, bizlerin sağlığı için canlarını hiçe sayarak Covid-19’a karşı mücadele ediyorlar. 1 milyon 100 bin sağlık çalışanı bu mücadelenin kahramanıdırlar. Ülke olarak onlara minnet ve vefa borçluyuz.
14 KAT FAZLA ETKİLENİYORLAR
Sağlık çalışanları, covid-19’da en riskli grubu oluşturmaktadır. Diğer insanlara göre covid-19’dan 14 kat daha fazla etkilenmektedir. Buna karşın, salgına karşı âdeta savunmasız bırakılmışlardır. Kötü salgın yönetiminin faturasını, maalesef sağlık çalışanları hayatlarıyla ödemektedirler. Bugün itibarıyla 9 ayda, 50 binin üzerinde sağlık çalışanı enfekte olmuştur. 77’si hekim olmak üzere, 211 sağlık çalışanı maalesef yaşamını yitirmiştir. %5’i oranında sağlık çalışanı da, akciğerlerinde ve kalbinde hasar oluşmuş ve malul olmuşlardır.
SAĞLIKÇILAR AİLELERİ İÇİN ENDİŞE DUYUYOR
Maalesef bugün için sağlık çalışanları, moral olarak çökmüş ve tükenmiş durumdadırlar. Ancak, aradan geçen 9 aya rağmen covid-19 ile mücadele eden sağlık çalışanları için hala covit-19 meslek hastalığı sayılmamaktadır. Meslek odalarının, sendikaların, Covid-19’un sağlık çalışanları açısından meslek hastalığı sayılması çağrıları karşılıksız bırakılmıştır. Covid-19’un meslek hastalığı olarak kabul edilmemesi, sağlık çalışanlarının moral ve motivasyonunda yıkıcı etki yaratmaktadır. Çünkü yaşamlarını yitirdiklerinde, geride kalan ailelerinin güvenceden yoksun kalacağı endişesini taşımaktadırlar.
Covid-19’un meslek hastalığı olarak kabul edilmemesi de sağlık çalışanlarının moral ve motivasyonunda yıkıcı etki yaratmaktadır. Çünkü yaşamlarını yitirdiklerinde geride kalan ailelerinin güvenceden yoksun kalacağı endişesini taşımaktadırlar. Maalesef bugün için iş verimleri düşen, ağır çalışma koşullarında en ufak bir iyileşme olmayan ve sorunlarının çözüleceğine dair umudunu yitiren sağlık çalışanları, moral olarak çökmüş ve tükenmiş durumdadırlar.
BİRÇOK ÜLKEDE MESLEK HASTALIĞI KABUL EDİLDİ!
Dünya Sağlık Örgütü Covid-19’u meslek hastalığı olarak değerlendirileceğini açıklamıştır. Uluslararası Çalışma Örgütü de Covid-19’u meslek hastalığı olarak tanınmasını tavsiye etmiştir. İtalya, Fransa, Belçika, Güney Afrika, Kanada, Malezya gibi dünyanın bir çok ülkesinde Covid-19 sağlık çalışanları açısından meslek hastalığı olduğu kabul edilmiştir.
Ulusal mevzuatımızda meslek hastalığı ile ilgili olarak yer alan tanım ve düzenlemeler, Covid-19 ve sağlık çalışanları açısından açıkça uyumluluk göstermektedir. Ulusal mevzuatımızda meslek hastalığı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’ndan tanımlanmıştır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 14’üncü maddesinde meslek hastalığı; “Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir” şeklinde tanımlanmıştır. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 3’üncü maddesinin (l) fıkrasında ise meslek hastalığı “Mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalık” olarak belirtilmiştir.
Yaptıkları işin niteliği gereği, bulundukları ortamlarda Covid-19 virüsünün bulunma olasılığı çok daha yüksektir. Yine yaptıkları işle bağlantılı olarak teşhis, tedavi ve takip süreçlerinde de, Covid-19’lu hastalarla temasları devam etmektedir. Bu nedenle, virüse çok yüksek oranda maruz kalan sağlık çalışanları, hem hastalığa yakalanma sıklığı hem de bu hastalıkla mücadele etme zorluğu açısından yüksek risk grubunda bulunmaktadır. Yani mevzuatımızdaki meslek hastalığı tanımında olduğu gibi; sağlık çalışanları yaptıkları iş nedeniyle, bu virüse daha fazla ve sürekli olarak maruz kalarak, işleri sırasında hastalanmaktadır. Bu durum Covid -19’un sağlık çalışanları açısından meslek hastalığı olarak tanımlanması gerektiğinin en açık göstergesidir.
Gerek uluslararası örgütlerin gerekse ulusal meslek örgütleri ile sendikaların çağrı ve çabalarına rağmen ülkemizde hala daha bu yönde bir düzenleme yapılmamış olması çok ciddi mağduriyet ve hak kayıplarına yol açmaktadır.
Covit-19 salgınına karşı canlarını hiçe sayarak en kritik ve en hayati görevleri yürüten Sağlık Çalışanlarının her gün üçer-beşer öldüğü bu dönemde; yeni doğan çocuğunu bir kez bile kucağına alamayan Dilek Hemşireye, küçük kızlarına sahip çıkılmasını isteyen Aile Hekimin Yavuz Kalaycı’ya, babasına bakmak için emekliliğini isteyen ve emekliliğine 6 gün kala hayatını kaybeden Biyolog Ali Uçur’a ve kendi canını bizlerin sağlığı için feda eden yüzlerce sağlık çalışanına olan vefa borcumuzu “covit-19’un sağlık çalışanları için meslek hastalığı sayılmasını” içeren yasal düzenlemeleri ivedilikle yaparak yerine getirmeli ve onlara verdiğimiz önemi ve değeri göstermeliyiz.
VEFA BORCUMUZ VAR
Bu iş genelge ile çözülebiliyorsa genelge ile çözelim. Kanun ile çözülecekse TBMM’de derhal kanunu çıkaralım. Ama vakit geçmeden ivedilikle çözelim. Sağlıkçılar her gün üçer-beşer ölürken siz seyretmeyin. Üzerinize düşen sorumluluğu yerine getirin sağlık çalışanlarının morallerini bozmaya hakkınız yok. Hepimizin yaşamını yitiren sağlık çalışanlarına ve geride bıraktıkları ailelerine vefa borcumuz var….
Kanseri yenen ama covit-19’a yenilen hemşire Yasemin Çolak’a ve ailesine vefa borcumuz var, yeni doğan çocuğunu bir kez bile kucağına alamadan covit-19’un hayattan kopardığı hemşire Dilek Akçabelen ve onun yeni doğan bebeğine vefa borcumuz var. Covid-19 nedeniyle ölmeden önce son mesajında, “Kızlarım küçük, sahip çıkarsınız değil mi?” diyen aile hekimi Yavuz Kalaycı’ya ve küçük kızlarına vefa borcumuz var. Devletimiz devlet babalığını göstermeli ve Aile Hekimi Yavuz Kalaycının ve bu güne kadar yaşamını yitiren 211 sağlık çalışanının vasiyetini önce yerine getirmelidir. TBMM’de biz yerine getirelim. Tüm siyasi partilerin imzasıyla biz yerine getirelim. Tüm sağlık çalışanlarına minnet ve vefa borcumuz var. Sağlık çalışanlarının vasiyetlerinin derhal yerine getirelim. Bu bizim hepimizin boynunun borcudur.
KİM ENGELLİYOR?
Konuyla ilgili olarak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemi ile TBMM Başkanlığına soru önergesi verdiğini hatırlatan CHP’li Demirtaş; “Sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu bu kötü gidişe bir çözüm bulunmaması halinde toplumsal açıdan da çok daha büyük ve altından kalkılamaz sorunların yaşanacağı ortadadır. Hayatlarını insan yaşatmaya adayan sağlık çalışanlarının bu taleplerine daha fazla göz yumulmaması, aylardır bekledikleri düzenlemelerin yapılması ve hak ettikleri güvenceleri sağlayacak yasal adımların ivedilikle atılması gerekmektedir” dedi.
CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergelerinde de şu soruların yanıtlanmasını istedi;
1) Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu olan tüm partiler ve Sağlık Bakanı ortak bir payda da buluşarak “Covid-19’un sağlık çalışanları açısından meslek hastalığı olarak kabul edilmesi” yönünde görüş bildirerek, tam bir mutabakata varmalarına rağmen hala bu konuda neden bir yasal düzenleme yapılmamaktadır? Böyle bir düzenleme, yapılması için daha kaç sağlık çalışanının yaşamını yitirmesi gerekmektedir?
2) Covit-19’un Sağlık Çalışanları açısından “Meslek Hastalığı Sayılması” için gerekli adımları atmayı düşünüyor musunuz? Eğer düşünmüyorsanız bunun sebebi nedir? Düşünüyorsanız, ne zaman bu adımları atacaksınız?
3) Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu olan (iktidarı ve muhalefeti) tüm partiler ve Sağlık Bakanının bu konuda tam bir mutabakata varmış olmasına rağmen, Covid-19’un Sağlık Çalışanları açısından “Meslek Hastalığı Sayılmasını” kim veya kimler engellemektedir?
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.