Züccaciye sektörü, pandemiye rağmen yılın ilk 10 ayında 3,61 milyar dolarlık bir ihracatla başarılı bir performans sergiliyor. Sektörün ihracat gücü Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER), ihracatı attırmak üzere 16-20 Kasım tarihleri arasında ZUCHEX Sourcing Week’te Latin Amerika, Afrika, Birleşik Krallık, Hindistan, Japonya, Kanada ve Ortadoğu ve tüm dünyadan en büyük satın almacı zincirleriyle Türk üretici firmalarını B2B’lerle bir araya getirdi. 2021 Ocak ayından itibaren 2-3 haftada bir düzenlenecek organizasyon, Türkiye’nin pandemiyle birlikte Çin’e karşı büyük bir avantaj sağladığını da gösterdi. Dünyada, Türk züccaciye ürünlerine ilgi artarken, züccaciye sektörünün hedefleri arasında ise 5 yılda kilogram başına birim fiyatı 5 dolara çıkarmak bulunuyor.

Dünyanın 4., Avrupa’nın 3. büyük züccaciye fuarı ZUCHEX, 16-20 Kasım tarihleri arasında online’da gerçekleşti. ZUCHEX Sourcing Week’te, üretici firmalar yenilikçi tasarım ürünlerini sergilerken, dünyanın dört bir yanından gelen yabancı ve yerli satın almacılarla 20 dakikalık görüşmeler de yaptılar. Üyelerinin yüzde 90’ının ihracatçı olduğu ZÜCDER, böylece 2015’ten bu yana yaptığı, 2018 ve 2019 yıllarında Antalya ve İzmir’de gerçekleştirdiği “Üretici-Marka Buluşmaları”nı dijitale taşımış oldu. Konuyla ilgili açıklama yapan ZÜCDER Başkanı Mesut Öksüz, “Online mecralar tüm sektörler için pandemi döneminde kurtarıcı oldu. Bizler de iptal edilen, ertelenen fuarlar, ticari heyetler vb. telafi etmek amacıyla dünyanın dört bir yanındaki ülke ile ülkemizdeki üreticileri buluşturan etkinlikleri yapmaya devam edeceğiz. ZUCHEX Sourcing Week ile başlattığımız B2B’lerimizi 2021 Ocak ayından itibaren 2-3 haftada bir Amerika, Kanada, AB ülkeleri, Rusya, Ortadoğu ve özellikle Afrika ülkeleriyle devam ettirmeyi hedefliyoruz. Dijital B2B’ler, hedef pazardaki ülke ziyareti maliyeti ile kıyaslandığında, çok daha küçük bütçeler ile iş yapma imkanı sağlıyor.” 2019 yılında dijital altyapı çalışmalarına ZÜCDER Akademi çatısı altında başlayan ZÜCDER, yenilenen web sitesi ile üyelerine ücretsiz olarak ürünlerini sergileyebilecekleri bir online platform da sunuyor. Günün 24 saati ürünlerini sergileyebilecekleri, firmaların kendi aralarında yazışabilecekleri ve güvenli ödeme alt yapısı ile ürün satışı yapabilecekleri bu dijital dönüşüm hareketiyle ihracatın arttırılması hedefleniyor.

5 yılda ihracatın kilogram başı birim fiyatı yüzde 50 artacak

2020 yılı Ocak – Şubat aylarında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,5 artan sofra ve mutfak eşyaları ihracatı, mart ayında diğer birçok sektörde olduğu gibi küresel salgının etkisiyle düşme eğilimi gösterdi. “2020 yılı Ocak-Ekim döneminde 3,61 milyar dolar ihracat gerçekleşmiştir. 2020 Ekim ayında ihracat, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14 artarken, bir önceki aya göre yüzde 9 artmıştır. 2020 Ocak-Eylül döneminde bir önceki yıla göre toplam sektör ihracatımız yüzde 9,2 azalmışken, ocak-ekim ihracatı toplamında azalma yüzde 6,7’ye gerilemiştir.” diyen Öksüz, 2019 yılı ihracatı olan 4,6 milyar doları 2020 sonunda da yakalayacaklarını ifade ediyor. Sektörün kilogram başı birim fiyatları hakkında da bilgi veren Mesut Öksüz, “Sektörümüzün kilogram başına birim fiyatı 3,35 dolar. Ülkemizdeki ortalama kilogram birim fiyatının 1,37 dolar olduğuna bakarsak, sektörümüzün önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır. 2 yıl içinde kilogram birim fiyatımızı 4 dolara, 5 yılda da 4,5 doların üzerine çıkarmak istiyoruz.” açıklamalarında bulundu.

Dünyada Türk ürünlerine ilgi artıyor

Züccaciye sektörünün ihracat devi Çin ile rekabet yerine Çin’e göre Türkiye’nin avantajlarını kullanarak uluslararası pazarlamada Türkiye’yi yeniden konumlandırmak üzerine çalışmalarını oluşturduklarını ifade eden Öksüz, “Asya’nın ucuz Avrupa’nın kaliteli algısının yanında Türk malı kaliteli ve prestijli algısı dünyada hakim görüş olarak konuşulmaktadır. ABD’nin Çin’e çeşitli ambargolar ve vergiler uygulaması ve şu anda yaşanan pandemi de dolayısıyla Türkiye züccaciye sektörü Çin’in daha büyük bir rakibi durumuna gelmiştir. Türk züccaciye ürünlerinin kalite fiyat avantajı da bizi yukarıya taşıyan unsurlardandır. Katma değeri yüksek ve yenilikçi ürünler, tüketicilerin satın alma davranışlarında fiyatı göz ardı etmelerine neden olmaktadır. Pandemi sonrası, Çin ile çalışan birçok firma, Avrupa – Türkiye arasındaki kısa mesafe, kolay iletişim, saat farkı gibi avantajlar ile Türk pazarına yeniden tercih etmeye başlamıştır. Başta Avrupa olmak üzere tüm dünyada Türk malının kaliteli olduğu algısı yayılmaya başlamıştır, ki ihracatımızın yüzde 51’ini AB ülkelerine gerçekleştiriyoruz” dedi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın