Hollanda ve Türkiye arasındaki vergi anlaşmasında yeni dönem. Türkiye, OECD’nin hazırladığı BEPS’le ilgili düzenlemede yeni bir aşamaya geldi. Geçtiğimiz Haziran ayında TBMM’ye sunulan yasa teklifi çifte vergilendirmeyi önlemek için yeni bir düzenleme getiriyor. Teklifin yasalaşmasıyla Hollanda ile yıllardır var olan istisnalar devre dışı kalacak, Hollanda’da kurulan holdinglerle ilgili vergi avantajı ortadan kalkacak

KPMG Türkiye Global Vergi Danışmanlığı Hizmetleri Lideri Eray Büyüksekban, Türkiye’nin 2017’de BEPS kapsamında imzaladığı Çok Taraflı Sözleşme ile ilgili ilerleyen süreci anlattı. Büyüksekban, 2 Haziran 2020’de TBMM’ye sunulan yasa teklifinde çifte vergilendirmenin önlenmesi için mahsup yönteminin seçildiğini belirterek, teklifin yasalaşması halinde Hollanda’da kurulan şirketlerin vergi avantajlarının ortadan kalkacağını bildirdi. “Getirilen düzenleme 30 yıllık ezberin bozulması anlamına geliyor. Yatırımcılar açısından bakıldığında artan maliyetler, belki artan vergi yükleri, yeniden düşünülmesi gereken uluslararası yatırım yapısı ve alınması gereken pek çok karar söz konusu olacak” diyen Büyüksekban şunları söyledi:

“Uzun yıllardır dünyanın holding merkezi olarak konumlanan Hollanda, gerek coğrafi konumu ve ekonomik imkanlarıyla gerekse yatırım iklimi ve kolaylıkları, finansman imkanları, yatırım yapılacak üçüncü ülkelerdeki yatırımların korunmasına ilişkin güvenceleriyle holding ülkesi olmanın bütün avantajlarına sahip. Bunların üzerine Türkiye ile arasındaki vergi anlaşmasının avantajlı hükümleri de eklendiğinde yıllardır Türkiye’den yurtdışına yapılan yatırımlar için yatırımcılar tarafından yoğunlukla kullanılıyordu. İstatistiklere göre Türkiye’den yurtdışına giden yatırımların yaklaşık yüzde 35’i Hollanda’dan geçiyor, nominal sermayenin yanında emisyon primi gibi yöntemler dahil Hollanda’ya ihraç edilen sermayenin 50-100 milyar dolar seviyesinde olduğu tahmin ediliyor. Çok Taraflı Sözleşme’nin ilgili maddesinde öngörülen düzenleme ile çifte vergilendirmenin önlenmesi için Türkiye mahsup yöntemini seçtiğinden yeni bir aşamaya geçiliyor. Artık hem vergi idaresi hem de yatırımcılar teklifin ne şekilde yasalaşacağını takip ediyor.”

Yüzde 22 vergi yükü artışı

Düzenlemenin üçüncü ülkelere yatırım yapmak için Türk şirketleri tarafından Hollanda’da kurulan ve üçüncü ülkelerden elde ettikleri gelirler Hollanda’da istisna olan holding şirketlerini ilgilendirdiğini vurgulayan Büyüksekban, sürecin Türk yatırımcılara ve vergi idaresine olası etkisini şöyle anlattı:

“İstisna hükmünün devre dışı kalması durumunda Hollanda holding şirketleri üzerinden alınan temettüler, Hollanda’da yüzde 15’ten fazla vergilemeye maruz kalmadığı için Türkiye’de ilave olarak yüzde 22 (önümüzdeki yıldan itibaren % 20 olması öngörülüyor) vergi yüküyle karşılaşacak. Hollanda holding şirketi üzerinden yatırım yapılan üçüncü ülkedeki şirket tarafından ödenen vergiler ise Türkiye’de hesaplanan vergiden mahsup edilemeyecek. Çünkü mevzuatımız sadece doğrudan iştirak edilen ülkede ödenen kurumlar vergisinin ve kar dağıtım vergilerinin mahsubuna izin veriyor. Bu da çifte vergileme anlamına geliyor. Sonuç olarak ortada işlevini yitirmiş ve gerekliliği tartışmalı bir Hollanda holding şirketinden de öte vergi yükünün yüzde 22 artmasına da yol açmış bir Hollanda holding şirketi olacak. Bu da artık Türk şirketlerinin doğrudan Hollanda holding şirketleri üzerinden yatırım yapamayacakları anlamına gelecek. Çok Taraflı Sözleşme’nin yürürlüğe gireceği zamana kadar Hollanda holding şirketlerinden temettü dağıtımları olabilir. Şu sıralar gündemde olan varlık barışı da bu anlamda önemli bir araç teşkil edecek. Türkiye ile Hollanda arasında şu anda otomatik bilgi değişiminin olmaması varlık barışı uygulamalarını yoğunlaştıracaktır. Bu anlamda gerek temettü dağıtımları gerekse varlık barışı yoluyla kısa vadede Türkiye açısından ciddi anlamda pozitif bir nakit akışı beklenebilir.”

Hazırlık için en az 14 ay var

Eray Büyüksekban, Çok Taraflı Sözleşme’deki düzenlemenin yürürlük tarihiyle ilgili şu bilgiyi verdi:

“Öncelikle Türkiye açısından iç mevzuattaki yasama ve yürütme süreçlerinin tamamlanması gerekiyor. Türkiye, bu süreçlerin tamamlandığına dair OECD’ye bildirimde bulunduktan sonraki üç aylık dönemin bitmesini takip eden ayın ilk günü yürürlüğe girer. Ancak hükümlerin uygulanması farklı bir takvimdir. Hollanda vergi anlaşmasında yer alan istisna hükmünü devre dışı bırakacak düzenleme ile ilgili uygulama tarihi Çok Taraflı Sözleşme’nin Türkiye’de yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 aylık sürenin bitişini takip eden vergilendirme dönemidir. Mevcut durum göz önünde bulundurulduğunda bu yeni durum, en erken 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren anlam ifade edecektir.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın