Halihazırda ihracat yapan ve ihracattaki payını daha önce girmediği pazarlara girerek büyütmek isteyen tüm kurumlar, E-İhracat Türkiye ile daha dinamik bir yapıda dış pazarlara açılıyor. E-İhracat Türkiye Başkanı Mert Tanciğer “Pandemiyle birlikte Türkiye’ye ciddi bir ilgi var. Bu fırsatı doğru eğitimler ve dijitalleşmenin gereksinimlerini yerine getirerek sürdürülebilir hale getirmeliyiz.” dedi.
Dünyanın dengelerini alt üst eden Covid-19 salgını sağlık, ekonomi ve sosyal alanlarda yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Küresel ticaret salgın nedeniyle neredeyse durma noktasına gelmişken, firmalar özellikle dış ticaret ve ihracat tarafında e-ihracata ve sanal fuarlara yöneldi. E-İhracat Türkiye Başkanı Mert Tanciğer, ihracatta yeni dönemin başlangıcı olan platformun detaylarını aktardı.
HEDEFİMİZ TÜRKİYE’NİN TOPLAM İHRACATINA KATKI
E-İhracat Türkiye’nin, ülkenin toplam ihracatına sürdürülebilir katkı amacıyla kurulduğunu ifade eden Mert Tanciğer şunları söyledi: “Halihazırda ihracat yapan ve ihracattaki payını daha önce girmediği pazarlara girerek büyütmek isteyen, ihracata başlamak isteyen ama daha önce deneyimi olmamış KOBİ ve büyük ölçekli tüm kurumlara hizmet veriyoruz. E-İhracat Türkiye, ihracatın en yeni, en teknolojik boyutu olan e-ihracat alanında danışmanlık ve hesap yönetimi hizmetlerini aktif olarak veriyor. Buna ek olarak e-ihracatın bilinirliliğini artırmak amacıyla da eğitim, toplantı ve webinarlar düzenliyor, hedef kitleye ulaşmayı sağlayacak iş birlikteliklerine imza atıyor. E-ihracat, Türkiye’nin gündeminde özellikle pandemiyle beraber yeni yeni ilgi görmeye başlayan ekonomik bir faaliyet. Biz e-ihracatı tanıtmak ve faydalarını anlatmak için yaptığımız çalışmalarla daha geniş kitlelere ulaşıp e-ihracat yapan şirket ve kurumların sayısını artırırken Türkiye ekonomisinin ihracat hacminin artırmasına da katkıda bulunmayı hedefliyoruz.”
BÖLGE DİNAMİKLERİNE GÖRE FARKLI STRATEJİ
Dünyanın her bölgesinin farklı dinamiklere sahip olduğunu belirten E-İhracat Türkiye Başkanı, “Her ülke için yürütülecek operasyon farklı bir strateji gerektiriyor. Kurumların bizi tercih etmesindeki en büyük avantaj öğrenme. E-ihracat yapılan ülkeler dediğimizde bir ayrım daha yapmamız gerekiyor, o da hangi pazar yeri üzerinde e-ihracat yapıldığı. Eğer Amazon üzerinden satış yapılacaksa, Amazon’un operasyonunun olduğu ülkelerle sınırlısınız diyebiliriz. Bunların içinde en ağırlıklı olarak Amerika, İngiltere, Almanya ve Avustralya geliyor. Ama eğer Alibaba, EBAY gibi daha çok B2B seviyesinde ilişkilerin yürütüldüğü global pazar yerlerinde ise durum farklı, bu platformlarda tüm dünyadan alıcılara hizmet veriliyor. Sektöre ve ürüne göre talep gelen ülkeler farklılık gösteriyor. Ancak, pandemi nedeniyle Çinli üreticilere olan talebin düşmesi Türkiye için fırsat yaratıyor.” dedi.
EN FAZLA HANGİ ÜRÜNLER TALEP GÖRÜYOR?
Mert Tanciğer’e göre Türkiye’den B2C ve B2B alanında e-ihracat yoluyla her kategoriden ürün ciddi satış rakamlarına ulaşıyor: “B2C için en çok satanlar arasında ev tekstili, takı, kozmetik, deri ve ofis malzemelerini görüyoruz. B2B alanında ise tekstil, kuru gıda ve bakliyat gibi ürünler tercih ediliyor.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.