BCW Küresel Başkanı Jim Joseph, Effect BCW Webinarında konuştu:
“Devletlerin yetersiz kaldığı hayati alanlardaki boşlukları markaların doldurduğu bir dönemde iletişim daha önemli hale geldi”
Dünyanın öncü iletişim ajanslarından Burson Cohn & Wolfe – BCW Küresel Başkanı Jim Joseph, Effect-BCW tarafından düzenlenen ‘Şimdiyi Yönetmek, Bir Sonraki Döneme Geçiş ve Geleceği Planlamak’ web seminerinde, Covid-19 sürecinde markaları ve şirketleri değerlendirdi. Joseph, empati kurma gerekliliğinin ve bireysel, bölgesel veya küresel sorunlara çözüm bulmanın önemine özellikle dikkat çekti. 30 Haziran Salı günü yapılan seminere sektör temsilcileri, basın mensupları ile BCW Avrupa ve Afrika Bölgesi Başkanı Scott Wilson da katıldı.
Pandemi süresiyle ilgili olarak Joseph’in yaptığı “Bu dönemle birlikte, ulusal ve uluslararası düzeylerde riskler ve çözümleri üzerine daha çok düşünme gerekliliği öne çıktı. Bir olay; markaları, şirketleri, kurumları etkileyebiliyor, üzerlerinde baskı yaratabiliyor ve aksiyon alınmasını gerekli kılıyor” açıklaması dikkat çekti.
Markalar, uzun vadeli bir süreçten geçildiğini kavramalı
BCW Küresel Başkanı Jim Joseph öncelikle, tüm dünyanın hazırlıksız bir şekilde yakalandığı ve istisna gözetmeksizin herkesi etkileyen Covid-19 salgınının devam ettiğini, farklı evrelerden geçildiğini belirtti ve markaların bunun uzun vadeli bir süreç olduğunu kavraması gerektiğini ifade etti. Bu tabloya göre, ilk vakanın görüldüğü ve Covid-19’un hızla etkisi altına aldığı Çin’in krizden çıkmasını iyi haber olarak nitelendirirken, muhtemel bir ikinci dalganın gelmekte olduğunu da kötü haber olarak paylaştı.
Olağanüstü olaylar anlık aksiyon almayı gerektiriyor
Joseph, “Bilinmeyen karşısındaki korku, ailemizin sağlığı ve güvenliğinin risk altında olması, salgın sürecinde dünya çapında yaşanan ırkçılık olayları, markaların ve şirketlerin düşünme biçimlerine etki ediyor. Bugün, hem şirketlerin ve kurumların hem de bireylerin aksiyonları sürekli bir değişim ve dönüşüm halinde. Liderler, nasıl göründükleriyle ilgili gerçekçi bir tutum sergilemeli ve farkındalığa sahip olmalılar. Atılacak adımlar bu farkındalıkla gelecektir. Bu dönemle birlikte, ulusal ve uluslararası düzeylerde riskler ve çözümleri üzerine daha çok düşünme gerekliliği öne çıktı. Bir olay; markaları, şirketleri, kurumları etkileyebiliyor, üzerlerinde baskı yaratabiliyor ve aksiyon alınmasını gerekli kılıyor. Buna en iyi örnek ‘Black Lives Matter” değerlendirmesini yaptı.
İletişim daha önemli hale geldi
BCW Küresel Başkanı, şirket ve kurumların bundan böyle sessizliklerini koruyamayacaklarının altını çizdi. Devletlerin yetersiz kaldığı hayati alanlardaki boşlukları markaların doldurduğu bir dönemde olduğumuzun bilinciyle, iletişimin daha önemli hale geldiğini açıkladı ve daha çok iletişim kurulması ve harekete geçilmesi gerekliliğinin üzerinde durdu: “Markalar yüksek bir amaç için çalışıyor, insanlığa ilişkin, toplumsal konuları ele alarak değerlerin korunmasını sağlıyor. Amacın ‘amacı’ değişti. Daha az satış, daha fazla çalışma, daha az reklam, daha fazla koruma diyoruz artık.” Bu kapsamda Joseph, markaların ister bölgesel, ister dünya genelinde adaptasyon sağlaması, liderlerin ise hassas grupların ve çalışanlarının ihtiyaçlarına yönelik olarak destekleyici adımlar atması gerekliliğine işaret etti.
“Normale geri dönmüyoruz”
Markaların, neden üretim yaptıkları hakkında kendilerini sorgulamaya iten, insanlığın öneminin öne çıktığı ve bu kapsamda aksiyonlarını yeniden planlamaları gereken bir döneme girdiklerini anlatan Jim Joseph, stratejik planlamanın imkânsız olduğunu, gelecek ayın bile planlanamayacağı bir dönem olduğuna dikkat çekti. Başkan, “Normale geri dönmüyoruz. ‘Yeni normal’ ve benzeri söylemler artık anlamsız bir hale geldi, gerçekçi değil. Şubat 2020’ye asla geri dönmeyeceğiz” dedi ve ekledi: “Artık yeni ‘Cool’: ”İyi Olan”. Reklam yapmanın ‘out’, problem çözmenin ‘in’ olduğunu ifade eden Joseph, markaların gelecekte var olabilmesi için dört faktör olduğunu belirtti: *Gün be gün ilerlemek, *insanların/çalışanların yaşadığı zorluklara yönelik hassasiyet ve empati geliştirmek (bir başka deyişle, insanların hayatta kalmalarına yardımcı olmak), *gerçekçi ve çözüm odaklı olmak ve son olarak *güçlü ve birleştirici olmak.
“Özgün olun”
Jim Joseph ile Scott Wilson,“Marka / şirket olarak özgün olun, eylem ve taahhütlerinizde bir sorunun çözülmesine yardımcı, geçmiş hatalarınızda şeffaf olun. Uzun vadede kalıcı olan bu olacaktır” ifadesinde bulundu. Söz konusu çerçevede, anlayış, şefkat ve olumlu yaklaşımın markaların geleceğini doğrudan etkileyeceğini bildiren Joseph ve Wilson, kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) projelerinin de buna paralel olarak artık daha anlamlı hale geldiğini ve müşterilerin bir anlaşmaya varmadan önce buna özellikle bakarak seçim yaptığını belirtti. Ayrıca, marka/şirket/kurumların devamlılığının, bu dönemden itibaren şeffaflıkla birlikte güvene dayandığını ifade etti. Bir başka ifadeyle müşterilerin, kim bu süreçte yanında ve destek olduysa, yola onunla devam etmeyi tercih edeceklerini söyledi
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.