TEB’in ana sponsorluğunda 3 Haziran Çarşamba günü gerçekleşen ‘Yeni Paradigma: Yeni Finans Dünya Düzeni’ başlıklı Forum İstanbul 3. oturumunda ‘Finansal Hizmetlerin dijitalleşmesi ve eksiksiz her insana ulaşması nasıl sağlanacak?’, ‘Fintech’den Techfin’e. Bankaların en büyük rakibi artık techfin’ler mi?, ‘Blockchain geleceği nasıl değiştirecek?’, ‘Finansal inovasyonun anahtarı API’ler mi? , ‘Alternatif ödeme sistemleri neler olacak?’ gibi konular Forum İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi Servet Yıldırım moderatörlüğünde MyGini Kurucu ve CEO Mehmet Sezgin, Menapay CEO’su Çağla Gül Şenkardeş ve TEB Dijital Bankacılık Grup Direktörü Serkan Fergan’in katılımıyla tartışıldı.

Türkiye’deki toplamda 250 bin kişilik direkt istihdam yaratan iş insanları ile görüştüğünü iş dünyasını bekleyen konuları ilişkin geri bildirimler aldığını belirten Servet Yıldırım; bir kesimin normalleşme sürecine ilişkin adaptasyonun hızlı olacağı, yıl sonuna kadar kayıpların çoğunun karşılanacağı, bir kesimin uğranan zararın ortada olduğunu kabullenip bir bedel ödeneceği fikrini benimsediğini iletti.

Bu isimlerin iş yapma şekillerinin değişimi konusunda görüş birliğine vardığını söyleyen Yıldırım; belirsizlikler, artan maliyetler ve döviz açığı karşısında hükümetin sergileyeceği tutum ve yeni vergilerin olup olmayacağının akıllardaki sorular olduğunu paylaştı.

Fin-tech’ler Bankalar İçin Tehdit Mi?

Bankaların sadece Kovid-19 ile gelen değişin dalgası nedeniyle değil, sürekli değişen mevzuatlar ve tedbirlere ayak uydurmak için de bankaların yoğun çalışmalar gerçekleştirdiğini belirten TEB Dijital Bankacılık Grup Direktörü Serkan Fergan, “Bu kadar hızlı değişen müşteri beklentileri ve talepleri ya da teknolojik koşullar çerçevesinde de kurumların, bu süreçlere hızlı adapte olmaları, iş süreçlerini ve iş modellerini hızlıca değiştirerek uyum sağlamaları gerekiyor.” dedi.

Fin-tech’lerin bankalar açısından geleceğe yönelik olarak bir tehdit oluşturduğunu belirten Fergan, her ne kadar karlılık açısından henüz beklenen düzeyde olmasa da fin-tech’lerin geleceğe yönelik yatırımcı iştahı açısından önemli fonlar elde edebildiklerini belirtti. Fergan; müşteri yolculuğunun ise, fin-tech’leri bankalardan ayıran en önemli husus olduğunun altını çizdi.

Mevzuatlar Karşısındaki Esneklik Fin-Tech’lerin Avantajı

Fin-tech’lerin gelişim hızı değerlendirildiğinde müşteri sayısı anlamında belli rakamların üzerine çıkmakta zorlandığını belirten MyGini Kurucu ve CEO Mehmet Sezgin, “2015 yılına kadar 5 ila 6 milyar dolar seviyelerinde olan fin-tech finansmanının 2015 yılı itibariyle 17 milyar dolara çıktığını, 2019’u ise 53 milyar dolarla kapattığını görüyoruz. Daha ilginç durum ise bu firmaların konsolidasyonları konusunda. Bazı büyük fin-tech’ler daha küçük fin-tech’leri satın alıyorlar. 2017’de 90 milyar dolarlık küresel konsolidasyon, 2019 yılında toplamda 233 milyar dolar ile kapatıyor. 2020’nin ilk çeyreğinde ise konsolidasyon büyüklüğünün 100 milyar doların biraz altında kaldığını görüyoruz.” sözleriyle sektörün finansman ve konsolidasyon hacmindeki sıçramaların altını çizdi.

Her ülkenin bankacılık sektörü mevzuatları nedeniyle, fin-tech’lerin bankalar karşısında daha avantajlı olduğunu belirten Sezgin, yine fin-tech’lerin yapıları nedeniyle daha fazla insana ulaşma imkanlarının da önemini vurguladı.

Cüzdan ve Para Dijitalleşiyor

Pandemiyle birlikte Google’de en çok aranan kelime tamlamaları arasında “koronavirüs nakit para” olduğunu hatırlatan Menapay CEO’su Çağla Gül Şenkardeş “Pandemi süreci başladığında ilk ve en fazla gündeme gelen konulardan biri, nakit para aracılığı ile virüsün bulaşma riski ve tedirginliği oldu. Takip eden süreçte hayatlarımıza evlerden devam etmemiz, online alışveriş ve online işlemlerdeki artış ile birlikte merkez bankaları online para kullanımını destekleyen tedbirler aldı. Bu konuda tüm dünyada önemli adımlardan biri Rusya’dan geldi. Rusya Merkez Bankası, online para transferleri ile ilgili komisyonları düzenledi.” sözleri ile tüm dünyada ülkelerin merkez bankalarının alana yönelik adımlar attığını ya da bu alana yönelik denemeleri hızlandırdığını belirtti.

2020 yılında pek çok ülkenin dijital parasını test etmeye başlayacağını hatırlatan Şenkardeş, dünya genelinde merkez bankalarında gündemin dijital para olacağını ifade etti. “Belki de tüm ülkelerden önce yeni normale geçen Çin, 2019 yılında testlerine başladığı dijital para kullanımını pandemi ile birlikte hayata geçirdi. Bunula da yetinmeyen Çin, yeni bir adım daha atarak, Mayıs ayında 4 büyük şehirde ve kamu çalışanlarının maaşlarından küçük işletmelerde alışverişe kadar uzanan oldukça geniş bir yelpazede dijital cüzdan testlerine başladı.” Sözleri ile Çin’in dijital para ve dijital cüzdan konularında şu an öncü uygulayıcı konumda olduğunu ifade etti.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın