Deloitte uzmanları, Covid-19 krizinin iş dünyasında yarattığı belirsizlik ortamında, beş temel liderlik şeklinin başarılı CEO’ları diğerlerinden ayrıştıracağından söz ediyor. Bu kriz, doğru yaklaşımla sadece krizin yarattığı hasarı tamir etmeye çalışmak yerine, ilerlemek, daha fazla değer ve olumlu toplumsal etki yaratmak için bir fırsat haline gelebilir.
İstanbul – 25 Mart 2020 Tüm dünyayı etkisi altına alan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilen Covid-19 salgını, toplumsal sağlığın yanı sıra ekonomik boyutuyla da tartışılıyor. Üretimlerin askıya alındığı, kepenklerin indirildiği, evden çalışma modeline geçildiği salgın dönemi CEO’lar için de büyük bir liderlik sınavı niteliğinde.
Covid-19 krizinin yarattığı belirsizlik ortamı ve öngörülemeyen riskler karşısında, CEO’lar şirketlerinin nasıl etkileneceği ve bundan sonra ne yapmaları gerektiği ile ilgili çözüm yolları arıyor. Dünyanın dört bir yanında virüsten etkilenen bölgelerdeki Deloitte liderleri, üst düzey yöneticiler ve ekipleri için, krizin etkisini azaltmaya yardımcı olabilecek ve şirketleri daha güçlü kılmayı sağlayacak önlemler ile ilgili önerilerini paylaştı.
Kriz anında liderlik
Şirketlerin salgının farklı aşamalarıyla başa çıkmaya çalıştıkları, zira salgının etkilerinin coğrafyaya ve sektörlere göre değişiklik gösterdiği biliniyor. Deloitte liderlerinin, Covid-19 krizini başarılı yönetmek için hazırladığı tavsiyeler arasında beş temel liderlik şekli dikkat çekiyor:
- Empati ve mantıkla planlama yapın:
Kriz anında en zor görünen engeller en kolay aşılanlar olabilir. Güçlü liderler, çalışanlarının, müşterilerinin yerine kendini koyabilen, empati kurabilen insanlardır. Ancak güçlü liderler aynı zamanda, duygularını kontrol ederek şirketlerinin finansal performansını korumak için işin gerekliliklerine uygun rasyonel kararlar alabilenlerdir.
- Öncelikleri belirleyin:
Güçlü liderler, önceliklerin belirlenmesi konusunda hünerlidirler. Zor şartlar altında fırsatlar yaratırken, kurumlarını krizin etkilerini göğüslemeye hazır hale getirirler.
- Mükemmel yerine hızlı karar alabilmeyi hedefleyin:
Güçlü liderler muhakeme yeteneği ve takdir yetkisini kullanarak, kararlılık ve cesaretle hızlı harekete geçerler. İçinde bulunulan durumu etkin yönetmeye uygun kararlar alırlar.
- Açık olun:
Güçlü liderler, eldeki tüm veriler ve mevcut gerçekler ışığında – bilinmezlikler de dahil – şeffaf kalarak kurumlarının sözcülüğünü üstlenirler. Aynı zamanda çizdikleri inandırıcı gelecek tablosuyla da çalışanlarını azimle devam etmek için motive ederler.
- Uzun vadeli düşünün:
Güçlü liderler, ortaya çıkması muhtemel yeni iş modellerini öngörerek ve yarını tanımlayacak yeniliklere işaret ederek, geleceğe odaklanmaya devam ederler ve vizyonlarını geliştirirler.
Kriz yönetiminde 3 aşamalı süreç
Krizlerin şirketler üzerindeki etkilerinin üç aşamada gerçekleştiğini belirten Deloitte liderleri, bu süreçleri mevcut durumun ele alındığı ve sürekliliğin sağlandığı ‘karşılık verme’, şirketin öğrenme sürecini tamamlayarak güçlendiği ‘toparlanma’ ve son olarak da şirketin yeni normali için kendini şekillendirdiği ‘gelişme’ aşamaları olarak tanımlıyor.
CEO’lar, söz konusu üç aşamanın hepsini göz önünde bulundurarak ve şirketin kaynaklarını bu üç aşamanın gerekliliklerine göre tahsis ederek hareket etmeliler.
Güçlü liderler, mevcut kriz sırasında bu nitelikleri öne çıkararak, krizin etkisini azaltabilir ve kuruluşlarının krizden daha güçlü bir şekilde çıkmasına yardımcı olabilirler.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.