Korona virüs salgınının yarattığı sağlık ve sosyal sorunların ötesinde hem şu an yaşanmakta olan, hem de salgın sona erdikten sonra devam edecek olan ekonomik sorunlara karşı gerek AB, gerekse Üye Devletler art arda mücadele ve önlem paketleri açıklıyor. Konuyla ilgili olarak İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu bir açıklamada bulundu. Başkan Zeytinoğlu, krizin ciddi bir ekonomik durgunluğa yol açacağını ve böyle bir durumda, gerek işletmelerin gerekse çalışanların acil önlemler ile korunmasının önemine değinirken, Başkan Zeytinoğlu şunları söyledi:

“Korona virüs pandemisinin etkileri uzunca bir süre hissedilecek. Üretimin yavaşlaması, talebin azalması, işletmelerin kapanması ve işsizliğin artması gibi riskler mevcut. Buna karşı AB ve Üye Devletler kapsamlı paketler açıklamaya başladı. Bu durum krizin boyutlarını ve ne kadar ciddi önlemleri gerektirdiğini ortaya koyuyor. Örneğin Almanya, şirketlerine destek olmak için en az 550 milyar avro tutarında, bir ekonomik paketi devreye soktu. Bu tutar 2008 Ekonomik Krizindeki 500 milyar avroluk paketten daha büyük. İşyerlerini ayakta tutmak için “sınırsız” kredi imkânı yaratılıyor. Fransa’da ise vergi yükümlükleri ve sosyal masraflarla birlikte banka vadelerinin ertelenmesi söz konusu ve banka kredilerine karşılık 300 milyar avroluk devlet garantisini içeren istisnai bir sistem devreye sokuluyor. Bu çerçeve içinde 45 milyar acil yardım, 32 milyar vergi ve sosyal güvenlik desteği ve önümüzdeki bir ay içinde şirketlere yönelik olarak kullanılması ön görülen 2 milyarlık dayanışma fonu da yer alıyor.” dedi.

“Siyaset ve diğer makro karar alıcılar düzeyinde, ekonomik sistemin paralize olmaması için “mümkün olan her şey ve daha da fazlasının yapılması” yönünde müthiş bir kararlılık olduğu gözleniyor.”

Başkan Zeytinoğlu, korona virüs salgınının yarattığı ekonomik etkilerin AB’yi ve Üye Devletleri bütçe disiplini öngören kriterleri de gevşetmeye yönelik önlemlere sevk ettiğini belirtti:
“AB ve Üye Devletler Korona Virüs salgınının etkileri ile mücadele etmek için ilk andaki duraksamayı aşarak, kapsamlı önlemler almaya başladı. Bu kriz AB için yaşamsal bir kriz. AB’nin gerçek anlamda bir Birlik olup olmadığı test ediliyor. AB iç pazarında başta ilaç, koruyucu malzeme ve gıda gibi yaşamsal ürünlerin serbest dolaşımının devam etmesinin yanında İtalya gibi krizin en fazla hissedildiği ülkelere destek sağlanması da büyük önem taşıyor. Virüs salgını karşısında öncelik teşhis, tedavi, koruyucu malzemelerin temin edilmesi ve sağlık sistemlerinin güçlendirilmesi oldu. Ancak Korona Virüsün Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilmesi ve pandeminin merkez üssünün Çin’den Avrupa’ya kayması ile birlikte enfekte olan ve hayatını kaybedenlerin sayısının hızla artması ciddi önlemler alınmasını gerekli kıldı. Salgının dünyanın üretim üssü olan Çin’den başlayarak üretimde ve ticarette yavaşlamaya yol açması, küresel ekonomide çok ciddi boyutlarda bir durgunluğu da tetikledi. Piyasayı canlandırmaya yönelik destek paketleri, işletmelerin iflas riskine karşı korunması, vergi ve kredi ödemelerinin ertelenmesi, çalışanların ücretli izne çıkarılmasının desteklenmesi alınan önlemlerin başında geliyor.”

Başkan Zeytinoğlu, kabul edilen önlem paketlerinin hangi önemli unsurları içerdiğini şöyle özetledi:
“İlk aşamada sağlık sistemlerinin acil ihtiyaçları ve orta vadede virüse karşı önlem geliştirilmesi için sisteme parasal kaynak aktarılıyor. İkinci aşamada, yavaşlayan, hatta durma noktasına gelen ekonomik faaliyetler nedeniyle zor duruma düşen firmalara kaynak sağlanıyor. Bu aktarım hem kredi ve hibeler şeklinde acil nakit transferi hem de vergi, prim, masraf ve hatta kiraların ertelenmesi şeklinde olacak. İstihdamı muhafaza etmek için özel düzenlemelere gidilecek. Belli bir gelir düzeyinin altındaki bireylere yönelik kaynak aktarma yolları da izlenecek. Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık istihdam kaybının önlenmesi ve işsizliğe karşı çok yüksek meblağlar tahsis etmiş durumda. AB düzeyinde de hem AB bütçesinden hem de Avrupa Merkez Bankası ve Avrupa Yatırım Bankası imkânları kullanılarak çok ciddi ek fonlar oluşturuluyor. Üye Devletlerin paketlerini destekleyecek ek imkânlar sağlanıyor. Bu yollarla piyasaya zerk edilecek olan çok yüksek miktarların yaratacağı, enflasyon gibi makroekonomik yan etkiler şimdilik kesinlikle göz ardı edilmekte. Siyaset ve diğer makro karar alıcılar düzeyinde, ekonomik sistemin paralize olmaması için ‘mümkün olan her şey ve daha da fazlasının yapılması’ yönünde müthiş bir kararlılık olduğu gözleniyor. Bu kararlılık sayesinde piyasalara ve topluma hâkim olan korkunun yerini güvene bırakacağı umuluyor”.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın