Obezite en önemli neden
Toplumun yüzde 15-20’sini etkileyen reflü sık görülen bir hastalıktır, son 20 yıl içinde giderek de sıklığında artış olmuştur. Özellikle gelişmiş ülkelerde daha sık; hazır gıda tüketimi, sedanter (hareketsiz) yaşam, obezite bu artışın en önemli nedenlerini oluşturur.
BU TİP BESLENMEDEN UZAK DURUN
Reflü tedavisinin en önemli basamaklarından biri uygun diyet yapmaktır. Reflüjenik diyet, reflü yakınmalarının artmasına veya ortaya çıkmasına yol açan bir grup besin veya besin öğelerinin alımı, hastalığın tetiklenmesine ve/veya yakınmaların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır ve bu nedenle bu tip beslenmeden kaçınmak gerekir.
Yoğun kahve ve çay tüketimi; kafein ve tein içeren bu içecekler yemek borusu ile midenin birleştiği bölgedeki (halk arasında mide kapakçığı olarak bilinen bölge) kasların gevşemesine yol açarak reflüyü artırır.
Asidik meyveler ve meyve suları; özellikle portakal, greyfurt, ananas gibi ürünler az tüketilmelidir.
Domates ve türevi yiyecekler (salça) reflü yakınmalarını arttırır.
Gazlı içecekler; mide içindeki basıncı artırarak, mide içeriğinin yemek borusuna doğru reflü olmasını kolaylaştırır.
Çikolata; kakao ağacından elde edilen bir metilksantin türevidir ve kafein gibi davranarak, reflünün artışına yol açar.
Nane, soğan ve sarımsak; mide – yemek borusu bileşkesindeki kasları (mide kapakçığı) gevşeterek, yiyecekler ve mide asidinin yemek borusuna doğru reflüsüne neden olur.
Yağlı, bol baharatlı ve yağda kızartılmış yiyecekler; hem mide kapakçığı diye bilinen kasları gevşeterek hem de ön hazım sonrası mide boşaltımının yavaşlamasına (mide ön hazmı tamamlayınca gıdaları on iki parmak bağırsağına doğru gönderir, mide boşaltımı yağlı ve baharatlı gıdalarda daha uzun süre alır) sebep olarak reflüyü artırır.
Pizza, şarküteri ürünler (sucuk, sosis, pastırma vs) gibi yiyecekler bol baharatlı, yağlı olmaları nedeniyle reflüyü tetikler.
REFLÜDEN KORUYUCU DİYET
Sebzeler; yağdan ve şekerden fakir besinler olup, mide asidini azaltırlar. Yeşil fasulye, kuşkonmaz, karnabahar, yeşil yapraklılar, patates, salatalık tüketimi yararlıdır.
Zencefil; doğal anti-inflamatuvar özelliği olan bir besindir. Özellikle reflüye bağlı yanma yakınmasını azaltır. Rendelenmiş veya dilimlenmiş şekilde taze tüketilebileceği gibi çay şeklinde de tüketilebilir.
Yulaf; iyi bir lif kaynağı olan yulafın kahvaltıda tüketimi mide asidini azaltır ve reflü yakınmalarını hafifletir.
Asidik olmayan meyveler; muz, elma, armut, kavun gibi asidik olmayan meyveler reflü hastaları tarafından da rahatça tüketilebilirler.
Yağsız et ve tavuk, balık, hindi, deniz ürünlerini ızgara, haşlama şeklinde tüketimi, haşlanmış yumurta (özellikle de beyazı) de reflü yakınmalarının azalmasına katkıda bulunur ve serbestçe tüketilebilir.
Yağlar içinde de zeytinyağı, susam yağı, ceviz ve keten tohumu yağı daha iyi bir opsiyondur, margarinler gibi doymamış yağlar yerine tercih edilmelidir.
REFLÜ HASTALARININ DİKKAT EDECEĞİ NOKTALAR
- Küçük porsiyonlar halinde 3 öğün yemek olmalı ve gereğinde küçük ara öğünlerle beslenmelidir.
- Yemek sonrasında tok karına ilk 1 saat içinde ağır egzersiz yapılmamalıdır.
- Akşam yatmaya yakın büyük porsiyonlu bir öğün tüketilmemelidir.
- Tüm yiyeceklerde pişirme yöntemi olarak kızartma veya kavurma tercih edilmemelidir.
- Çok dar kıyafetler ve çok sıkı kemer kullanılmamalıdır.
- Yüksek yastık ile yatılmalı ve mümkünse sol yan pozisyon tercih edilmelidir.
- Sigara, nargile gibi tütün içeren maddelerin tüketimi reflü riskini arttırmaktadır
- Obezite de reflü yakınmalarını arttırabilmekte veya reflü gelişmesine sebep olmaktadır.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.