Şekerli Mamul Sanayicileri Derneği (ŞEMAD) Başkanı Şemsi Kopuz; Dr. Yavuz Dizdar’ın nişaşta bazlı şeker (mısır şurubu) hakkında ileri sürdüğü “sağlıksız” iddiasını, ticari bir oyun olarak değerlendirerek çok sert tepki gösterdi. 12 Ocak 2011 tarihinde Dünya Gazetesi’nde yer alan ?Şeker Raporu: Nişaşta bazlı şeker (mısır şurubu) hasta eder, kota indirilmeli!? başlıklı yazı üzerine açıklama yapan ŞEMAD Başkanı Şemsi Kopuz, son günlerde şekerli mamuller hakkında ortaya atılan iddiaların asılsız olduğunu belirterek, “nişasta bazlı şekerler hakkında ortaya atılan sağlıksız iddialar, ticari bir oyundur. Pancar şekeri ne kadar sağlıklı ise nişasta bazlı şekerler de en az o kadar sağlıklıdır” söyledi. Kopuz’un açıklaması şöyle:
?Ürünlerimiz ve içeriğinde kullandığımız hammaddeler hakkında ortaya atılan asılsız iddiaları, büyük bir şaşkınlıkla takip ediyoruz? diyen Kopuz; ?Temel hammaddelerimizden Nişasta Bazlı Şekerler (NBŞ) içinde yer alan glikoz ve fruktoz ile kanser arasında olmayan bir ilişki zoraki varmış gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Bilimsel gerçeklerle bağdaşmayan bu konu, aynı zamanda anlaşılmaz bir şekilde NBŞ kotalarına bağlanmaktadır. Tüm dünyada hiçbir kısıtlamaya tabi olmadan ticareti ve gıdada kullanımı serbest olan tamamen doğal bir ürün olan glikozun da içinde yer aldığı NBŞ kotasının düşürülmesi şeklinde ticari bir noktayı işaret eden ısmarlama görüşlerle kamuoyunun yanıltılmaya çalışılmasını sektörümüz, halkımız ve bilim adına son derece üzüntüyle karşılıyoruz.? dedi.
Şekerli mamul sanayicileri olarak, 3,5 milyar TL?lik bir iç pazara ve 700 milyon dolarlık ihracat hacmine sahip olan şekerleme sektörünün, böyle boş iddialarla bir kalemde karalanmasına asla müsaade etmeyeceklerini ifade eden Kopuz; iddiaların bilimsel dayanaktan yoksun olduğunu da kaydederek; ?Bahsi geçen ve kaynak gösterilen araştırmalar, doğrudan nişasta bazlı şekerler ile kanser arasındaki ilişkiyi değil, glisemik indeks (ve glisemik yük) ile kanser arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Kaldı ki kaynak gösterilen aynı araştırmalar; söylenenlerin tam aksine ?nişasta bazlı şekerler ile kanser arasında bilimsel ilişki olmadığını? ortaya koymaktadır? dedi. Kopuz, aynı şekilde yapılan bilimsel araştırma sonuçlarının, şeker pancarının temel bileşeni sukroz ile fruktoz arasında kanser riskini etkilemeleri açısından bir farklılık görülmediğine de işaret ettiğine dikkat çekti.
İddialara referans olarak gösterilen kaynaklardan biri olan Amerikan Klinik Beslenme Dergisi (American Journal of Clinical Nutrition)?nin, yüksek fruktozlu mısır şurubu ve beslenme hakkında bugüne kadar birçok makale yayımladığını belirten Kopuz; yüksek fruktozlu mısır şurubunun bahsedildiği üzere pankreas kanseri genel riskiyle ilişkili olmadığının yine aynı dergide yer alan araştırmalarda birçok kez dile getirildiğini söyledi. (Örn; Mısır şurubu ile ilgili yanlış bilinenler ve tatlandırıcıların obeziteyle ilişkisi konusunda American Journal of Clinical Nutrition (2008 Sayı. 88) dergisinde kapsamlı bir bilimsel inceleme yayınlandı. – Added sugar and sugar-sweetened foods and beverages and the risk of pancreatic cancer in the National Institutes of Health?AARP Diet and Health Study1,2,3).
Kopuz; açıklamasında ŞEMAD ve üyesi firmaların, gıda güvenilirliği ve hijyen standartlarından hiçbir şekilde taviz vermediğini hatırlatarak; gıda güvenilirliği bakımından ulaştıkları noktanın dünya standartlarında olduğunun altını çizdi.
Kopuz; ?Halkımız öncelikle şunu iyi bilmelidir ki; gerek nişasta bazlı şekerler (NBŞ) gerekse de NBŞ kullandığımız şekerleme ürünlerimiz, kanser riski taşımayı bir kenara bırakın, en ufak bir sağlık riski dahi taşımamaktadır. Bu tip ürünler tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de aynı hammaddelerden ve aynı teknoloji kullanılarak üretilmekte ve hiçbir kısıtlamaya tabi olmaksızın dünya pazarına sunulmaktadır? dedi. Konuşmasında; NBŞ?ler ile tatlandırıcıları aynı kefeye koyarak değerlendiklerini bunun da tüketicide yanlış algılara sebep olduğunu ifade eden Kopuz; ?Glikoz, fruktoz gibi doğal şekerler ile, tatlandırıcı olarak bilinen, içerisinde karbonhidrat bulundurmayan doğal olmayan tatlılık sağlayan maddeler olan sorbitol, maltitol ve aspartam gibi yapay tatlandırıcıları ne yazık ki bilgisizlikten NBŞ?ler ile karıştırıyorlar? dedi.
Şemsi Kopuz; Şekerli mamul ürünleri dünya pazarlarında kabul görmüş bir sanayi olarak; sadece Türk yasal mevzuatını değil; Codex Alimentarius, Dünya Sağlık Örgütü (WHO), AB, Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) ve ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) gibi uluslararası kurum ve otoritelerin standartlarını da gözettiklerini belirtti. Dünyada geçerli olan tüm standartlara uygun üretim yapmakta olduklarını da sözlerine ekledi.
Kopuz açıklamasını şu sözlerle bitirdi: ?Hal böyle iken bu tür bilimsel dayanaktan yoksun açıklamalarla sektörümüz baltalanmak istenmektedir. Yaşanan bu durum sadece sektörümüzü değil, tüm halkımızı çok yakından ilgilendirmektedir. Çünkü bu asılsız beyanlarla; halkımızın beslenmeyle ilgili doğru bildiği tüm değerler konusunda kafası karıştırılmaktadır. Bu durum, tüketicilerimizde gıdalar konusunda anlam kargaşası ve korkulara yol açmaktadır. ŞEMAD olarak şekerleme üretimimiz konusunda ortaya konulan bu yaklaşımları sektörümüz adına talihsiz bir itham olarak değerlendirmekteyiz. Bu konuda ihtiyaç duyulan her türlü bilgiyi paylaşmaya hazır olduğumuzu, ancak sektörümüzün karalanmasına da hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğimizi kamuoyuna duyurmak isteriz.?
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.