Teknolojinin “havadaki devrimi” olarak adlandırılan “drone”lar, bu kez de şifa dağıtmak için yükseliyor. Devlet güvenliğinden afet ve acil durumlara kadar her alanda aktif olmaya başlayan “drone teknolojisi”, şimdi de sağlık alanında başrole çıkıyor.
İçinde bulunduğumuz metropol yaşamında, sağlık sektörünün önündeki en büyük tehdit: Hız. Kalp krizi ve ağır yaralanma gibi ani gelişen ve insan hayatını tehdit eden durumlarda hız ve zaman, yaşam ile aynı anlamı taşımaya başlıyor. Avrupa’da yılda yaklaşık 1 milyon kişinin ani kalp krizi geçirdiği ve bunların yalnızca yüzde 8’inin hayatta kalmayı başarabildiği biliniyor. Araştırmanın ortaya koyduğu en çarpıcı sonuç ise trafik sıkışıklığı, ulaşım güçlüğü gibi nedenlerden dolayı hastaların yaklaşık yüzde 60’ının hastaneye zamanında yetiştirilemediği için hayatını kaybediyor olması… Bir başka araştırma ise, dünya genelinde tıbbi kaynaklara erişim yetersizliğinden dolayı her yıl 5.2 milyon çocuğun yaşamını yitirdiğini gösteriyor.
“Türkiye’nin sağlıkta dönüşüm sürecine havadan katkı sağlamayı hedefliyoruz”
Bu önemli hizmetle ilgili açıklama yapan Atos Türkiye CEO’su Olivier Ventura, “Diğer birçok alanda olduğu gibi, havasız insan araçları drone’lar, sağlık alanında da geleceği şekillendiriyor” diyor. Atos olarak bu konuda öncü bir rol üstlenmeye talip olduklarını açıklayan Ventura, “Daha erişilebilir sağlık hizmeti için Atos drone’ları göreve başladı. İlk uygulamalarımıza Paris’teki devlet ve şehir hastanelerinde rastlayabilirsiniz. Drone teknolojisinin sunduğu avantajla hastalarımıza, ihtiyaç duydukları sağlık ürün ve hizmetlerini zamanında ulaştırırken, diğer taraftan dünyada her yıl 70 milyar dolar tutan tıbbi lojistik maliyetlerinden bütçe tasarrufu sağlıyoruz” diye vurguluyor. Atos’un hava ve nehir yoluyla drone’lar tıbbi ürünleri sağlık tesisleri arasında dağıtımını en hızlı şekilde gerçekleştirebildiğine değinen Ventura, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Hava durumu, coğrafi şartlar, trafik ve teslimatın aciliyet derecesi gibi faktörlere bağlı olarak en verimli ulaşım yolunu bu uygulamayla seçebiliyoruz. Son dönemde sağlıkta adeta dönüşüme imza atan Türkiye’ye de bu teknolojiyi sunmak için sabırsızlanıyoruz. Türkiye metropollerindeki trafik veya doğu bölgelerindeki sert coğrafi koşullar nedeniyle sağlık imkanına kavuşamayan kalmasın isteriz. Bu nedenlerden dolayı yaşanan yaşam kayıplarını minimuma indirmek mümkün.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.