Tüm seyahat acentaları ve turizm dostlarına açık mektubumdur.

17 ay önce gerçekleştirilen TÜRSAB 23. Olağan Genel Kurulu’nun ardından göreve gelen yeni yönetimin seçim kampanya dönemlerinde “değişim” vaatlerini dinledik. TÜRSAB Başkanlık seçimine girmeyen taraf olarak göreve geldiklerinde de TÜRSAB’a ve şirketlere ait soracağınız tüm soruları yanıtlayalım dedik. TÜRSAB Başkanlığına geldikleri günden bugüne tarafımıza hiçbir şey sormadılar. 17 aydır kişisel olarak bana yazılı ve sözlü olarak tek bir soru sormadıkları bir yana ancak birçok farklı mecrada hakkımda mesnetsiz iftiralara maruz kaldım. 1.5 yıldır sabırla sessiz kaldığım konular ve iftiralara cevabım aşağıdadır sevgili dostlar.

Müze Biletleri:

Başkanlığını yürüttüğüm dönemde Müze ve örenyerlerigişeleri işletimini ihale ile TÜRSAB LTD. şirketine aldık. 42 milyon teminat mektuplarına bizzat kefil oldum ve 20 yıl zarfında acentalarımıza 870 milyon civarında indirim sağladık. %25 indirimli biletler aldık. %20 acentalara indirimli verdik ve kalan %5’le de tüm müzelerin modernizasyonu ve termal turnikelerin yapımında kullandık. Kaçakları önledik. Barkodlu bilet basımına geçtik, haksız rekabeti önledik ve müzelere kaçak %42 civarındaydı tümünü sıfıra indirdik. İstanbul ve Ankara’da kontrol odaları kuruldu. Bilet basımı, çalışan personel kıyafetleri dahil, tüm müzelerdeki teknik ve idari masraflar dahil hepsini %5 ile hallettik ve %5’ten Birliğimize hiç bir kâr kalmadı. 2016 ve 2017 yılında malum hadiseler nedeniyle turist girişlerindeki azalma nedeniyle 6 yılın sonunda kotayı dolduramadık. Bakanlık bunları mücbir sebep olarak kabul etmedi ve 50 milyon TL’ye yakın ceza yazdı. Yani iddia edildiği gibi biz kâr etmedik, acentalar kâr etti.

2018 yılında Müze ihalesine girmedik.

İbra Tartışmaları

Genel kurulda gece saat 22.00’da katılımcıların 5’te 1’i kalmışken, yangından mal kaçırır gibi ibra oylaması yaptılar. Biz üzerinde durmadık çünkü saklayacak bir şeyimiz yok. Bizim itibarımızla oynamak için TÜRSAB’ın kamuoyundaki, bankalardaki itibarını yerlerde sürükleniyor. İnsan kendi kurumunu maliyeye şikayet eder mi? Bu hainliktir. Her şey kanuna ve muhasebeye uygun yapıldığı için hiç çekinecek bir şey yok.

Vize konusu

Vizeler konusunda Sayın Dışişleri Bakanımız MevlütÇavuşoğlu, Cezayir,Libya ve Irak’tan daha çok turist gelsin diye C1 vizelerini TÜRSAB’a verdi. Allah razı olsun. Bu vizeleri yapalım, yarısını da nakit ödeyelim yarısını da teminat alacağınızdan düşün diye öneriyle geldiler. Kibirlerinden bunu kabul etmediler. Kayıp 15 milyon dolar. Bakanlık vize bedelini 35 Dolar yaptı ve kibirleri nedeniyle bu fırsatı ellerinin tersiyle ittiler. Bizim dönemimizde Cezayir-Libya-Irak C1 turistik vizeler 100’e yakın acenteye veriliyordu. Herkes kontrollü iş yapıyordu. Otel, uçak, transfer vizelerle birlikte yapılıyordu. Şimdi Kıbrıslı bir acentaya tek yetkililik verdiler ve sonuç fiyasko oldu.

KOMER ve UKTAŞ

Bugün değeri 350-400 milyon TL olan Kuşadası Kongre Merkezi’nin (KOMER) başında şu anda bugün kim var? KOMER artık Varlık Fonu’nda. Jeneratör kredisini ödemediler, jeneratörü söktüler. KOMER’i atıl durumda bıraktılar. Danışmanlara para dağıtacaklarına jeneratörün parasını ödeselerdi.

UKTAŞ Kongre Merkezi ilk kuruluşta hissemiz %10 sonra tekrar hisse aldık %20 sonra Dedeman Grubu’ndan %25 aldık, Denizbank’tan kredi kullanıldı. Bugün kongre turizminin amiral gemisi olan Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde hissemiz %45 .
Bugün değeri 25 milyon doları bulan UKTAŞ’ta kefil ben, krediyi bulan ben, hisseleri %45 yapan ben, kredileri ödemeyen yeni yönetim, huzur haklarını 5000 TL’ye çıkartıp, ücret alan yeni yönetim.

Şirketleri kabul etmiyorlar ama benim kredi kefaletim sayesinde UKTAŞ’a başkanlık yapıp, maaş ve huzur hakkı alıyorlar. Ne güzel “değişim”.

5 Milyon liraya üyelik

Üye olacaklara eziyet ve sorumsuzca sorular ve davranışlara bir mana veremiyorum. Duyduğumuza göre vakfa üyelik mecburiyeti var. Bu TÜRSAB’a yakışmaz. 800’e yakın üye yapılmış. Ne demek vakıfa 5 milyon Lira vermezsen TÜRSAB’a üyelik olmaz? Yakışık alıyor mu?

TÜRSAB BİNASI ve GARİBALDİ

Beğenmedikleri TÜRSAB binasının kredilerini ödemediler. 80 milyon TL aidat alacağı bıraktım.Yakıştı mı? Binayı güvenlikçilerle doldular.

Garibaldi, TÜRSAB Kültür şirketi üzerinden İtalyanlarla sözleşme yapıldı, alındı ve restore edildi. Beyoğlu’nun en güzel binası, Türk kültürü ve kültür merkezi Beyoğlu’na TÜRSAB tarafından kazandırıldı. Bunu da beğenmediler.

– Beğenmedikleri KOMER’i teslim aldılar
– Beğenmedikleri Garibaldi’yi teslim aldılar, bayıldılar
– Beğenmedikleri TÜRSAB Genel Merkezi’ni güvenlikçilerle doldurdular.
– Beğenmedikleri UKTAŞ’ı aldılar, huzur haklarını çoğalttılar
– Beğenmedikleri Marmaris Kültür Merkezi’ni teslim aldılar
– Beğenmedikleri Gulf Sigorta’daki hisselerimi aldılar 
ve daha birçoğu….

Bize demedikleri kalmadı… Ben siyaseti, cemaatleri, sporu, etnik düşünceleri, bölgecilik anlayışını TÜRSAB’a sokmadım. 
Ama tüm bu iddialarını açıklayacaklar, açıklamak zorundalar.

TÜRSAB yönetimine geldiklerinde uzmanlaşmış, hizmet konusunda son derece tecrübe sahibi olan personelin görevine son vererek ya da gözardı ederek liyakatı hiçe saymışlar, kurumun devamlılığını sekteye uğratıp, kurum kimliğini yerle bir edip, kurum hafızasını ve itibarını zedelemişlerdir.

Değişimle geldiler, değiştiremeden gidecekler…

Saygılarımla…

Başaran Ulusoy


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın