Unilever bünyesinde ‘sürdürülebilir yaşamı destekleyen markalar’ olarak tanımlanan OMO, Lipton, Knorr, Dove, Algida, Elidor gibi öne çıkan markalar, 2018 yılında Unilever Türkiye’nin toplam büyümesinin yüzde 79,2’sini gerçekleştirdi. Böylece sürdürülebilirliğin büyüme için engel değil, aksine itici güç olduğu bir kez daha görüldü.

Unilever’in, 2010 yılında açıkladığı Sürdürülebilir Yaşam Planı çerçevesinde benimsediği iş modeli, sürdürülebilirliğin büyüme için engel değil, aksine itici güç olduğunu kanıtlamaya devam ediyor. Çevreye olan etkileri azaltılmış, sürdürülebilir yaşam amacına sahip ve tüketicisiyle bunun iletişimini yapabilen ve Unilever bünyesinde ‘sürdürülebilir yaşamı destekleyen markalar’ olarak tanımlanan OMO, Lipton, Knorr, Dove, Algida, Elidor gibi markalar, 2018 yılında Unilever Türkiye’nin toplam büyümesinin yüzde 79,2’sini gerçekleştirdi. Bir önceki yıl bu rakam yüzde 72 düzeyindeydi. Unilever Türkiye ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Seçkin, Sürdürülebilir Yaşam Planının 8. Yılında yaptığı değerlendirmede, “Yaptığımız her işin, her markamızın arkasında bir amaç olmasına büyük önem veriyoruz. Toplumun beklentilerini, farklılaşan tüketici ihtiyaçlarını çok iyi okuyan markalarımız var. Çalışanlarımızın duyguları ve tüketicilerimizin beklentileri ile tamamen uyumlu olan iş yapma şeklimiz, amacımızı kârlılığın önüne koymamızı gerektirmiyor, amaç zaten kârlılığı beraberinde getiriyor” dedi.

Seçkin: “Markalarımızla fayda yaratan amaçların peşinden koşacağız”

Mustafa Seçkin, “Şimdi bizim için, toplumun, dolayısıyla tüketicilerimizin yeni beklentilerine cevap verebilmek ve pozitif etkimizi artırmak adına markalarımızla daha cesur olacağımız bir dönem başlıyor. Sürdürülebilir yaşamı yaygınlaştırmak üzere şirketimiz, markalarımız ve çalışanlarımız ile hep birlikte fayda yaratan amaçların peşinden koşacağız” ifadelerini kullandı.

Unilever, toplumsal cinsiyet eşitliği için ekosistemini harekete geçiriyor

“Ülkemizin geleceğine yatırım yapacaksak dezavantajlı/kırılgan grupların güçlenmesi için onları desteklemek zorundayız” diyen Seçkin, şirketin 2019 ajandasında bu konunun öncelikler arasında yer alacağını vurguladı. Unilever’in toplumsal cinsiyet eşitliği için önemli girişimlerde bulunduğunu dile getiren Seçkin, “Kadınların iş hayatına katılımını artıracak, daha üst pozisyonlara gelmelerini destekleyecek uygulamaların yaygınlaşması için ekosistemimizde yer alan 21 şirketle birlikte Birlikte Güçlüyüz platformunu kurduk. Birleşmiş Milletler’in Kadının Güçlenmesi Prensiplerini (WEPs) ortak bir rehber kabul ederek, birbirimize ilham vermeyi, harekete geçirmeyi ve ölçülebilir gelişim sağlamayı amaçlıyoruz. Bizim hedefimiz, bir hayali tek başımıza gerçekleştirmek değil, güçler birliği sağlayarak hızlı bir şekilde etki yaratmak…” şeklinde konuştu.

Seçkin, Unilever’in en büyük etki alanlarından biri olan reklamlarda da toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik hem kendi marka reklamlarını iyileştirmek hem de sektöre öncü olmak adına önemli adımlar attığını belirterek, “Farklı sektörlerden 25 şirketle birlikte Reklam Verenler Derneği çatısı altında Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ilkelerinin reklam endüstrisinin kodu haline gelmesi için bir girişim başlattık” dedi.

Türkiye’de Sürdürülebilir Yaşam Planı kapsamında 2018 yılında öne çıkan gelişmeler

•Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı, şirketin büyümesini çevre ayak izinden ayırırken pozitif sosyal etkiyi artırmayı amaçlıyor. Bu plan değer zincirinde sosyal, çevresel ve ekonomik performansı içeren dokuz taahhüt ve hedefle desteklenen üç büyük amaca sahip. Bu plan sayesinde Türkiye’de 2018 yılında, riskler minimize edilerek; tedarik zincirindeki yeniliklerle 47,7 milyon TL maliyet tasarrufu elde edildi.

Bu amaçlar doğrultusunda Türkiye’de sağlanan ilerleme şöyle:

1- 1 milyardan fazla insanın sağlık ve esenliğini iyileştirmek

•Domestos’un Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) iş birliğiyle 2011 yılından bu yana yürüttüğü ‘Eğlen, Öğren, Hijyen’ Projesi kapsamında 2018 yılı itibarıyla 560.000 çocuğa hijyen eğitimi verildi. 2018 yılında hayata geçirilen ‘Hijyenik Tuvalet, Sağlıklı Gelecek’ projesi kapsamında 68 okulda öğrenci tuvaleti restorasyonları yapıldı. 13.900 okula toplam 31 ton Domestos bağışı gerçekleştirildi. Böylece proje kapsamında 2018 yılı itibarıyla 4.321.653 öğrenciye ulaşıldı.

•Dove ile Toplum Gönüllüleri Vakfı-TOG ve Dr. Özgür Bolat iş birliğiyle 30 ilde 100 binin üzerinde gence ‘Kendine Güven Eğitimleri’ eğitimi verildi.

•OMO ve Aktif Yaşam Derneği iş birliğiyle Türkiye’de ilk kez 80 ilde 4.000’den fazla okulda 500.000’den fazla öğrencinin katılımıyla ‘Okul Dışarıda Günü’ hareketi hayata geçirildi.

•Unilever Food Solutions’ın, Türkiye Gıda Güvenliği Derneği iş birliğiyle yürüttüğü ‘Güvenli Eller’ Gıda Güvenliği eğitim programıyla 40.000 şefe ulaşıldı. 28.000’den fazla şefin gıda güvenliği sertifikası sahibi olması sağlandı.

•Algida dondurmalarında kullanılan meyvelerin ve Magnum dondurmalarda kullanılan kakaonun yüzde 100’ü sürdürülebilir kaynaklardan elde edildi. Çocuk dondurmalarının yüzde 100’ü porsiyon başına 110 veya daha az kalori, paketli dondurmaların yüzde 80’i ise 250 veya daha az kalori içerir şekilde üretilmeye başlandı.

•Signal’in gerçekleştirdiği projelerle bugüne kadar 35.671 çocuğa ağız sağlığı eğitimi verildi.

2- Çevresel etkiyi yarıya indirmek

•Yumoş konsantre ürünleriyle 38.400 ton su tasarrufu yapılmasına destek verdi.

•2018 yılı boyunca, geliştirilmiş ambalajlama çözümleri uygulanarak, kullanılan ambalaj miktarı yüzde 4 oranında azaltıldı.

•2018 yılı boyunca nakliyeden kaynaklanan karbondioksit (CO2) oranı yüzde 9 oranında; üretimden kaynaklanan CO2 oranı yüzde 6 oranında, üretimden kaynaklanan enerji tüketimi ise yüzde 3 oranında azaltıldı.

•Tony Guy markalı kuru şampuanlar sayesinde yüzde 90 daha az karbon salımı gerçekleşti.

•Unilever Türkiye, 2018 yılında İSO Çevre ve Sürdürülebilirlik Yönetimi Ödülünün sahibi oldu.

•Unilever’in Türkiye’deki tüm fabrikaları, 2013 yılından bu yana ‘çöplüğe sıfır atık’ statüsünde üretim yapıyor. 2015 itibarıyla fabrikaların yanı sıra depolar, dağıtım merkezleri ve ofisler de ‘çöplüğe sıfır atık’ statüsünü elde etti. Konya’da 2016 yılında üretime geçen Ev ve Kişisel Bakım ürünleri fabrikası da Konya Algida Fabrikası gibi LEED sertifikası alırken, katı atık alanlarına gönderilen atık miktarında yüzde 100 azalma kaydedildi.

3- Milyonlarca insanın geçim kaynaklarını iyileştirmek

•Lipton Sürdürülebilir Tarım Projesi kapsamında doğrudan ve tedarikçiler aracılığıyla toplamda 36.000 küçük ölçekli çiftçiye eğitim verildi. Tüm poşet çayların yüzde 100 sürdürülebilir, tüm çay fabrikalarının ise Yağmur Ormanları Birliği (Rainforest Alliance-RA) sertifikalı olması sağlandı. 2018 yılı itibarıyla üçüncü parti tedarikçilerden temin edilen çayların yüzde 99’unun RA sertifikalı olması sağlandı.

•Knorr’un 2012 yılında başlattığı Sürdürülebilir Tarım Programı ile bugüne kadar birlikte çalışılan 4.000 çiftçinin geleceğe dost tarım uygulamalarını hayata geçirmeleri sağlandı. Kurulan iş birlikleri sayesinde 9.000 çiftçi sürdürülebilir tarımı yaygınlaştırmak adına bilgilendirildi. Ürünlerde kullanılan 25 çeşit sebze ve baharatın yüzde 97’si, sürdürülebilir kaynaklardan elde edilmeye başlandı. Tedarik edilen domateslerin yüzde 100’ü geleceğe dost tarım yapılan tarlalardan sağlandı. 2018 yılında Ege Üniversitesi ve Doğal Hayatı Koruma Derneği-WWF iş birliğiyle ‘Toprağın verimliliğini artırma’ projesi hayata geçirildi.

•Tarımsal hammaddelerin yüzde 100’ü sürdürülebilir kaynaklardan temin edildi.

•Unilever Vakfı’nın desteğiyle Sürdürülebilir Kalkınma İçin Yenilikçi Çözümler Derneği’ne ait GelecekDaha.Net girişimiyle 2014 yılından bu yana Türkiye’nin dört bir yanındaki lise ve üniversite öğrencilerine online olarak ulaşılarak, profesyonel mesleki bilgi ve tecrübelerinin gelişimine katkıda bulunuluyor. 2017 yılı itibarıyla toplam 5.231 gence ulaşılarak, mentorluk ve beceri geliştirme eğitimleri verildi.

•2015’te başlatılan HeForShe kampanyasına 654 çalışan destek verdi. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadının ekonomik güçlenmesi çerçevesinde Unilever’in ekosistemindeki 21 şirketle birlikte ‘Birlikte Güçlüyüz’ platformu kuruldu. Platformda yer alan tüm şirketler 2018 yılında Kadının Güçlenmesi Prensipleri iç değerlendirme sürecini tamamladı.

•Unilever’de direktör ve üstü seviyedeki kadın çalışan oranında yüzde 44,4, yönetim kurulu seviyesindeki kadın çalışan oranında ise yüzde 41,5’e ulaşıldı.

•Unilever Türkiye, farklı sektörlerden 25 şirketle Reklam Verenler Derneği çatısı altındaToplumsal Cinsiyet Eşitliği ilkelerinin reklam endüstrisinin kodu haline gelmesi için hayata geçen inisiyatife liderlik etti.

•‘Ben Algida’ projesiyle 71 gencin istihdama katılımı sağlandı.

•2018 yılında Gelecek Daha.Net, Xynteo ve United Works iş birliğiyle hayata geçirilen Embark programıyla, toplam 200 Suriyeli gencin iş dünyası ile network kurması sağlandı. Nesiller ve kültürlerarası köprüler kurabilmek ve anlayış geliştirebilmek amacıyla gerçekleşen tersine mentörlük programından 28 genç mezun oldu. Embark, 2018 yılında gerçekleşen 1. Paris Barış Forumu kapsamında, dünya genelinde Değişim-Yaratan 116 program arasında yer aldı.

•1994’ten bu yana 420 kadına kişisel bakım ve daha iyi yıkama alışkanlıkları programında eğitimci eğitimleri verildi. Çalışanların sunduğu bu eğitimlerle 19.179.900 kişiye ulaşıldı.

•Unilever bünyesindeki sağlık ve esenlik programlarıyla 2.400 çalışana ulaşıldı.

Diğer…

•Unilever Türkiye, Bloomberg Businessweek ve Realta Danışmanlık tarafından 45.000’in üzerinde öğrenci ile gerçekleştirdiği araştırmada bir kez daha tüm sektörler arasında ve FMCG sektöründe Türkiye’nin en gözde çalışan markası seçildi.

•Unilever Türkiye Capital Dergisi’nin yürüttüğü araştırmada art arda 6. yılında da Türkiye’nin En Beğenilen Temizlik Ürünleri Sektör Birincisi olarak seçildi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın