Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, yurt dışına yeni atanacak olan 50 ticaret müşavirinin 1-2 gün içinde görev yerlerine gönderileceğini söyledi.
Çağlayan, Dışişleri Bakanlığı’nda gerçekleştirilen 3. Büyükelçiler Konferansı’nda yaptığı konuşmada, ticaret müşavirlerini bundan böyle yılda bir kez toplayarak hedefleri ve çalışmaları değerlendireceklerini ifade etti. Ticaret müşavirlerinin yapısının değiştiğini ve sayılarını 250’ye çıkarma kararı aldıklarını anlatan Çağlayan, “Ben göreve geldiğimde ticaret müşavirlerinin sayısı 109’du. Sonra 115’e çıkardık, şimdi 250’ye çıkartarak 2,5 katından fazla bir rakama getiriyoruz” dedi.
Bu çerçevede kararnamelerin hazırlandığını, yeni atanacak olan 50 ticaret müşavirini 1-2 gün içinde görev yerlerine göndereceklerini ifade eden Bakan Çağlayan, 40 ticaret müşavirini de en geç 1-2 ay içinde atayacaklarını söyledi. Böylelikle sayıyı bir kaç ay içinde 205’e çıkartacaklarını belirten Çağlayan, kalan 45 ticaret müşavirinin de bu yıl içinde görev yerlerine gönderilmesini hedeflediklerini söyledi.
Çağlayan, Türkiye’nin 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat ve 1 trilyon dolarlık dış ticaret hacmine ulaşma hedefi açısından yurtdışı ticaret müşavirlerinin çalışmalarının önemli olduğunu kaydetti.
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, “Eğer biz yeni pazarlar yaratmayıp yeni hedefler koymasaydık, komşu ülkelerle olan ilişkilerimizi ve dünyanın her ülkesiyle ticaretimizi geliştirmeseydik, stratejik işbirliği çalışmalarını yapmasaydık, bu kadar ülkeyi çanta elimizde kapı kapı gezmeseydik, bizim ihracatımız 90 milyar doların altında olacaktı” dedi.
Bakan Çağlayan, göreve geldiklerinde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile birlikte iki bakanlığın tek bakanlık gibi çalışması konusunda karar aldıklarını hatırlatan Bakan Çağlayan, “Dışişleri mi ticareti geliştiriyor, ticaret mi dış ilişkileri derseniz, bu yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıkar konusuna benzer. Bana sorarsanız ticaret etkili derim, Sayın Bakanımız dış ilişkiler diyebilir ama, bu çalışmaların çok etkili olduğu ortada. Hakikaten bu iki bakanlık tek bakanlık gibi çalışıyor” diye konuştu.
Sanayi Odası başkanlığı yaparken, yabancı ülkelerde Türk iş adamlarına sahip çıkılması gerektiğini düşündüğünü ifade eden Çağlayan, görev gelir gelmez tüm ticaret müşavirlerine bu konuda talimat verdiğini kaydetti. Şimdi bu çalışmaların meyvelerini aldıklarını dile getiren Çağlayan, iki bakanlığın bu birlikteliğinin hem ticaret, hem de tanıtım açısından çok etkili sonuçlar getirdiğini ifade etti.

“Biz başarı öyküsü yazmış bir ülkeyiz”

Çağlayan geçen yılki büyükelçiler toplantısında küresel krizin etkilerinden nasıl korunulacağı konuşulurken, bu yıl ise anlatılacak bir çok başarı hikayesinin olduğunu söyledi. Türkiye’nin satın alma gücü paritesine göre dünyanın 15. büyük ülkesi konumuna geldiğine işaret eden Çağlayan, “Türkiye’nin ekonomik ve siyasi figürleri benim her yerde kasılarak konuşmama imkan sağlıyor. Gittiğimiz her ülkede, sayın Başbakan’ın söylediği gibi ekonomik krizin bizi nasıl teğet geçtiğini kasıla kasıla anlatıyorum. Biz, başarı öyküsü yazmış bir ülkeyiz” diye konuştu.
Hükümeti eleştirenlerin 2008 yılına göre 29 milyar dolarlık bir ihracat kaybı yaşandığını söylediğini hatırlatan Çağlayan, “Kardeşim sen uzayda mı yaşıyorsun, dünyanın geçirmiş olduğu küresel krizden senin haberin yok mu sen Türkiye’yi hala çevresine dışa kapalı bir ülke mi zannediyorsun? Tüm dünyanın ekonomik krize girdiği bir dönemde Türkiye bu süreci çok iyi yönetti” dedi.
Avrupa ülkelerinin ekonomik krizden en derin etkilenen ülkeler olduğunu belirten Çağlayan, Avrupa ülkelerinde yaşanan talep daralması sonucu Avrupa’ya yapılan ihracatın 21 milyar dolar düştüğünü kaydetti. Sadece Birleşik Arap Emirliklerine demir-çelik ürünlerinden bir kalemdeki azalma nedeniyle 6 milyar dolar daha az ihracat yaptıklarını ifade eden Çağlayan, bunda ihracatçının, üreticinin hatasının olmadığını kaydetti.
Çağlayan, 5 Mayıs 2009 yılında göreve yeni geldiğinde ihracatçılar meclisi yetkililerinin ihracat hedefi konusunda iyimser ve kötümser senaryo hazırladığını, o günkü şartlarda iyimser tahminle ihracatın 100-105 milyar dolar, kötümser senaryoya göre ise 85-90 milyar dolar civarında olacağının belirlendiğini ifade ederek, “Eğer biz yeni pazarlar yeni hedefler koymasaydık, bugünkü dış politikamızı, komşu ülkelerle olan ilişkilerimizi ve dünyanın her bölgesiyle her ülkesiyle ticaretimizi geliştirmeseydik, stratejik işbirliği çalışmalarını yapmasaydık, bu kadar ülkeyi çanta elimizde kapı kapı gezmeseydik bizim ihracatımız inan ki 90 milyar doların altında olacaktı. Bunu kendime pay çıkarmak için söylemiyorum” şeklinde konuştu.
Çağlayan, 2010’da 113,7 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaştıklarını, TÜİK rakamları açıklandıktan sonra bu rakamın 114 milyarı doları geçeceğini tahmin ettiğini söyledi. Orta Vadeli Programda 2011 yılı ihracat hedefinin 127,5 milyar dolar olduğunu hatırlatan Bakan Çağlayan, bu hedefi de aşarak 130-132 milyar dolar seviyesine ulaşılarak kriz öncesi dönemi yakalayacaklarını söyledi.
İhracatta 2023 yılında 500 milyar dolarlık hedef belirlendiğini hatırlatan Çağlayan, bu hedefe ulaşabilmek için dünya mal ihracatından şu anda alınan yüzde 0,85’lik payın yüzde 1,5-2’ye çıkarılması gerektiğini bildirdi.

“Afrika ülkelerini daha sık ziyaret edeceğiz”

İhracatı geliştirmek için Türkiye’de hangi işlerin en iyi şekilde yapılacağının belirlenmesi ve koordine edilmesi gerektiğini anlatan Çağlayan, “(Her işi yaparım) dönemi bitmiştir. 500 milyar dolar ihracat hedefine hep birlikte ulaşacağız” dedi. Türkiye’nin dünya hizmet ihracatından aldığı payın geçen yıl yüzde 1 düzeyinde bulunduğuna işaret eden Çağlayan, hizmet ihracatının daha da artırılması için yeni düzenlemeler yaptıklarını söyledi. Çağlayan, Türkiye’nin dış ticaretini geliştirmek için önümüzdeki süreçte Afrika ülkelerini daha sık ziyaret edeceğini, bu bölgede Türkiye için ciddi potansiyellerin bulunduğunu da sözlerine ekledi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın