Seher Yaşayacak, ”İzmir ve Ege için emsal teşkil edecek bir davada akıllara durgunluk veren hadiseler yaşandı. Avrupa Ceza Mahkemeleri ve AİHM başta olmak üzere davayı Avrupa’ya taşıyacağım. Bu bir utanç davasıdır” dedi.
İzmir ve Ege’nin kentsel dönüşümlerin yeni yıldızı olduğunu vurgulayan Yaşayacak, vatandaşların kentsel dönüşümlerde sözleşme oyununu bilmediğini bu tip vakaların yaşanmaması için dava açtığını ifade etti. İstanbul’da 2000 senesinden beri yaşadığını, İzmir’de kentsel dönüşüm bölgesine hiç gitmediğini ve dönüşümü bilmediğini belirten Yaşayacak, Karşıyaka Belediye Başkanı’nın 3 sene önce İstanbul’a ayağına kadar geldiğini söyledi. Yaşayacak, ”Karşıyaka’nın Filizleri Projesi’ni yapmam için ısrarcı oldu. Kendisini tanımadığım için kabul etmedim. Ailem 50 senedir belediyede yönetici olduğundan ısrar edince kıramadım ve 6 aylık bir emekle CHP’nin en önemli sosyal sorumluluk projesi oldu. Tüm Türkiye’de büyük ses getirdi. Aradan bir hafta geçmedi belediyeciler bize kapı duvar oldu. Konuyu avukatlarım inceleyince hacı dedemin tapusuna sahte zemin çürüktür raporu ile Bakanlıktan onay almaya çalıştıklarını amaçlarının beni kullanmak olduğunu öğrendik. Şaşkındım. Avukatlarım muhtarla iletişim kurduklarında bana bu projeyi yaptığım için kızgındı. Belediyeciler dahil herkesin rant için oyun çevirdiklerini İzmir medyasında sürekli haber olduklarını söyledi. İnanın hiç haberim yoktu” diye konuştu.
Önce İçişleri Bakanlığı’na haber verdim
“Son 3 yıldır artık önüne gelenin beni tehdit ettiği ve avukatların kontrolünde gülüp geçtiğimiz bir dönemdi. Hayatıma devam ettim. Haziran 2017’de bana bir ihbar geldi” diyen Yaşayacak, “Kentsel dönüşümde bir çetenin mahalle sakinlerine kumpas hazırlığında olduğunu içeriyordu. Avukatlarımla ihbarı değerlendirirken çetenin beni tehdit etmeden 2 gün önce belediyeden kentsel dönüşüme dair bilgi aldıklarını tespit ettik ve tehdit sezonu açıldı. Onlar bize ihbar geldiğinden habersiz ava giderken avladık ve hallaç pamuğu gibi kenara attık. Dava açtık savcı 13 yıl istedi. Dava açıldığından habersiz en son 5 yaşında gördüğüm kuzenimikaçırmakla tehdit edildim. Araya adli tatil girdi. 2017 yazı benim için kumpasları kılpayıyla atlatmamla geçti. Toplumda infial yaratmamak için anlatmıyorum. Şahısların avukatı MHP İzmir İl Başkan Yardımcısı da bu sürecin içindedir. Hakkında şikayetçi olduk. Adli tatilde İçişleri Bakanlığı’ndaki arkadaşıma haber verdim durumu. Maille bize gelen ihbar listesindeki 500 kadın akrabamın olduğunu, özellikle kadınların hedef alındığı ihbar listesini ilettim” dedi.
“Karşıyaka’nın en bilindik çetesi. Tecavüzcü, kiralık katil, hepsi adam yaralamadan sabıkalı bir eli silahlı çete ve bu çeteyi yönetenler İzmir Emniyeti’ne göre tefeci, faizci, yok yok bu ailede diye tanımladıkları şahıslar. Kiralık katil 2 yıl önce cinayetten cezaevine giriyor” diyen Seher Yaşayacak, “Tecavüzcüden çete lideri olmaz zaten para için adam öldüren kiralık katil olur. Ankara araştırsın bu konuyu derim” diye konuştu.
Silahlı çatışma yaşandı
Haklarında Oda ile çökme davası sürerken, Mavişehir’de ikinci bir taksi durağı açmak isteyen Oda’nın ilçe müdürünün evli kız kardeşini gece yarısı evde yalnızken tehdit ettiklerini iddia eden Yaşayacak, “Kadın kocasını arar adamın biri beni tehdit ediyor der. Eşi bu kez çeteyi arar ve utanmadan eşini silahlı kavgaya davet ederler. Bu çete kaç kişilik biliyor 2 kat daha fazla kişiyle geliyor. Havaya ateş ederek silahlı çatışmayı başlatıyor. Vurulan da kendileri oluyor. İçişleri Bakanlığı’na bu çetenin kadınları hedef aldığını belirttikten tam 5 gün sonra masum bir evli kadını durduk yerde gece yarısı tehdit ederek başlatılan bir taksi durağı rant kavgası. Silahlı rant kavgası tecavüzcünün mekanında aileme 100 metre ötede yaşanıyor. Bütün İzmir ayağa kalkıyor. İzmir medyasında tek satır haber yok. Tüm bunlar olurken ben İstanbul’dayım adli tatilin bitmesini bekliyorum. Silahlı kavgayı haber verdiler 2 gün sonra. Çetenin eli silahlı kısmı gece yarısı evli kadının tehdit edilerek kumpas kurulduğunu ertesi sabah öğrenince tüm Oda’dan ve sarı taksi camiasından özür diliyor. Kullanıldık biz diyorlar. Ne için silahlı kavgaya karıştığını bilmeyen kullanışlı aptallar. İzmir’de infial yarattı bu durum. Evli kadının tehdit edilmesi büyük tepki çekti. Herkes sanki kendi kızı, eşi, kız kardeşi tehdit edilmiş gibi olaya tepki gösterdi” dedi.
Kapatılan soruşturmayı açtırdım
“Soruşturma kapatılıyor. Şahit yok. Mobese kamerası yok. İzmir Emniyeti bir kişiyi yakalıyor. ‘Ben vurmadım diyor’ serbest kalıyor. Burada mesele kimin kimi vurduğu değil ki. İki kadın arka arkaya tehdit ediliyor. Mesele bu şahısların kadın tehdit çetesi oluşu” diye iddia eden Seher Yaşayacak, “Daha da ilginç olanı. Eli silahlı çeteyi kullandıkları. Ve en ilginç yanı bu insanlara hiçbir şey olmaması. Ne ruhsatsız silahlar toplanmış. Ne de bu iki tehdit davasındaki anormalliği fark edip dosyaları birleştirmemişler. Kapatılan soruşturmayı tekrar açtırdım” diye konuştu.
Kentsel dönüşümde çeteye defalarca engel oldum
Karşıyaka Başsavcı Vekili’ne yaşananları anlattığını söyleyen Yaşayacak, “Beni hemen İzmir Başsavcı Vekili’ne yönlendirdi. Bana polis koruma kararı çıkartıldı. Bakın özellikle bu kısmı vurguluyorum. Avukatlarım ‘Kentsel dönüşümde çete sözleşme vurgun oyunu yapacak’ davası açmamı istemediler. Bende durumu İçişleri Bakanlığı’na ilettim. Ama hala ne kimse tutuklandı ne de kimse hakkında dava açıldı” dedi.
“Avukatlarım belki ek ifade istenir, ailene gider ayak zarar verebilirler. Biz sana dava açma dedik açtın. Cesaretinden ötürü tebrik ediyoruz, olay yerinde kendini çetenin hedefine oturttun” dediler diyen Seher Yaşayacak, “Ben de öyle yaptım. 30 metre ötemde beni hedef alan eli silahlı çete, ruhsatsız silahlar ve ben. Çete soruşturması açılmamış gibi gayet rahat bir şekilde tehdit ediliyorum. 2 ay boyunca sırtım bunlara dönük bir şekilde evin terasında kendimi hedef haline getirdim. Buna rağmen sürekli kentsel dönüşümde sözleşme oyunu yapmak için girişimlerine devam ettiler. Her İzmir’e gidişimde tehdit geldi” diye konuştu.
Belediyeciler soruşturmayı deşifre etti
“Artık kaşık kadar ilçede hareket edemez hale geldim” diyen Yaşayacak, “Karşıyaka Belediyesi’nden yardım istemek zorunda kaldım. O da beni ve soruşturmayı deşifre etti. AKP İlçe Meclis Üyesi beni arayıp bu durumu haber verdi. Arkamda eli silahlı çete yetmezmiş gibi İzmir’de duymayan kalmadı. Belediyeciler kendi soruşturmasına sadece 20 gün sonra takipsizlik çıkarttı.
İkinci kurşunlanma hadisesi yaşandı
İstanbul’a döndükten sonar ailemin evinin tekrar kurşunlandığını iddia eden Yaşayacak, “2 ay arayla 2 kurşunlanma hadisesi oluyor İzmir medyasında tek satır haber yok” diye konuştu
“Zaten çeteden belediyeciyle iltisaklı olduklarının itirafını aldık. Karşıyaka’nın Filizleri Projesi’nde çete zaten var” diye iddia eden Yaşayacak, “Üstelik sosyal medyalarında kendilerini Karşıyaka Belediyesi’nde PR yapan olarak tanıtıyorlar. Belediyecinin bu insanlarla el ele kol kola fotoğrafları var. Tecavüzcü, kiralık katil ve eli silahlı çeteyle senin ne işin var. Sadece kendi hakkında açılan soruşturmaya değil, çetenin beni tehdit ettikleri davayı dahi örtbas ettirdikleri bilgisi bizzat bize geldi” diye iddia etti.
Delil olan dosyalara takipsizlik çıktı
“Üç dava var İtibarımı zedeleme davası ve tehdit davası” diyen Yaşayacak, “Beni Karşıyaka Emniyeti’nden aradılar. CİMER şikayetim devreye girmiş meğerse polis koruma kararı çıkmış imza atmam için davet edildim. Şaşkındım polis korumasında olduğumu sanıyordum. Şubat 2018’de İzmir’e tekrar gittim. Üzerinde at nalı kadar ‘gizli’ ibareli polis koruma kararı var. İlçenin yapacağı tek şey adres beyanı almaktı. Onun yerine bana zorla ifade imzalatmak istediler. Tehdit davası için ilçe adliyesine gittim. Dosya uzlaşıya verilmiş. Alınan tüm ifadeler komedi. 40 sayfa SMS delili var. Biri demiş ki ”konuşmadı ki” öteki gönderdiği SMS’i inkar ediyor. Öyle yıprandım ki İzmir’de ailemin hayatıyla oynanıyor. İzmir’de 82 yaşındaki okuma yazma bilmeyen hacı babaannenin evine polis gelmiş kağıt imzalatmışlar. Belediyeciler ta İstanbul’da bize tehdit mesajı gönderiyor. O an kalbime bir hançer saplandı. Bir gecede saçlarım bembeyaz oldu. İzmir’de bizleri korumak yerine bezdirmeye çalışılıyor” diye suçlamalarını sürdürdü.
Hakim karşısına bile çıkmadım beraat ettirdiler
“Baktım İzmir’de olacak gibi değil. İstanbul’a döndüm ve İstanbul Adliyesi’ne gittim” diyen Yaşayacak, iddialarını şöyle sürdürdü:
“Düşünün 8 aydır kimse tutuklanmamış ve bana ifade hakkı tanınmamış. Bana hiç ifade hakkı tanınmadan iddianame oluşturuyor İlçe Savcısı, bana en ufak celp gelmiyor ve ben hakim karşısına dahi çıkmadan beraat ettiriliyor. Yaşanan herşey insanlık suçudur. Avrupa Ceza Mahkemeleri’nde yargı yolunun açılmasını, İzmir ve Karşıyaka Adliyesi’nde savcı ve katibelere soruşturma talep ettim. İstanbul Savcısı beni 35 dakika dinledi. Çetenin zaten kentsel dönüşümde tefecilik yaptıklarını da yerel siyasetçilerin de ne film çevirdiklerini de aktardım.”
Erdoğan sesimizi duyar mı?
Yaşayacak, “Ailem İzmir’de esaret altındadır. Yaşanan her şey insanlık suçudur. İstanbul Adliyesi’nde deliller ve yazılı ifadem mevcuttur. Ailemin etrafında tefeci, tecavüzcü, kiralık katil ve eli silahlı çete yönetenlerin işi nedir? Niçin kuzenlerim bıçaklanıyor? Niçin akrabalarımın etrafında kurşunlar havada uçuşuyor ve kimse tutuklanmıyor? Artık hayatımı ve özgürlüğümü geri istiyorum. Sayın cumhurbaşkanımızdan bize sahip çıkmasını talep ediyorum” diye konuştu.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.