Çelik üretiminde Almanya’dan sonra Avrupa’da 2’inci, dünyada ise 8’inci sırada olan Türkiye, sektörün ihracat birim değerini artırabilmek için yeni çalışmalar yapıyor. Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) tarafından 2012 yılında kurulan MATİL A.Ş. bünyesinde yaklaşık iki yıl önce hizmete giren Çelik Test ve Araştırma Merkezi sektöre yönelik Ar-Ge faaliyetlerinin yanı sıra, akredite laboratuvar hizmetleri ve nitelikli insan kaynağı yetiştirme konusunda da önemli hizmetler sağlıyor.

MEGA PROJELERE İMZA

Üniversite-sanayi iş birliğinin en güzel örneklerinden birini oluşturan MATİL’in faaliyetleri ile ilgili bilgi veren  MATİL A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. Hüseyin Soykan, merkezin yaklaşık 2 senedir İTÜ Ayazağa Yerleşkesi’nde AR-GE faaliyetlerini sürdürdüğünü kaydetti. TİM, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, İstanbul Kalkınma Ajansı ve İTÜ’nin desteği ile kurulan Çelik Test ve Araştırma Merkezi’nin, MATİL’in en önemli projelerinden birisini olduğunu anlatan Soykan, şöyle konuştu:

“Çelik sektörü Türkiye’nin global olarak ilk 10’da olduğu nadir sektörlerden birisi. Yaklaşık 38 milyon ton çelik üretiyoruz. Bunun 20 milyon tonunu da dünyanın 180’den fazla ülkesine ihraç ediyoruz. Bu ihracatta en önemli hususlardan birisi de ürünlerin üretildiği standartlara uygunluğu, akredite testlerden geçmiş olmaları, belirli kalite sertifikasyonlarına sahip olmaları. Biz çelikte tarife dışı teknik engelleri kaldırmaya yönelik olarak faaliyetlere başladık ve yürütüyoruz. Bir başka önemli faaliyetimiz de ithal edilen her türlü çeliklerin ve de yakıtların, kömürlerin uygunluk denetimlerini yapmak. Çelik sektörü yanında döküm, alüminyum, bakır, havacılık ve savunma sanayi, çevre endüstrileri ile enerji gibi alanlarda da faaliyetlerimiz var. Bu anlamda ülkemizin gündeminde olan mega projeler Akkuyu Nükleer Santrali’nden tutun Çanakkale 1915 Köprüsü’ne kadar hizmet verdiğimiz projeler arasında yer alıyor.”

TEST TALEPLERİ TÜRKİYE’YE GELMEYE BAŞLADI

Türkiye’nin çelik üretiminde miktar olarak iyi bir yerde olmasına karşın artık meselenin katma değerli üretim olduğuna işaret eden Soykan, burada da üniversite ve sanayi işbirliğinin çok kritik bir noktaya geldiğini ifade etti. Soykan, şöyle devam etti: “Katma değerli ürünlerin üretilmesi, Türkiye’de üretilemeyen çeliklerin Türkiye’de üretilebilir hale gelmesi ve yurtdışına bağımlılığın azaltılması ülke savunması ve milli beka ile ilgili konular haline geliyor. Dolayısıyla merkezimizde yürütmeye başladığımız araştırma projeleri, sektörel projeler ve üniversite – sanayi projeleriyle bir yandan mevcut ürünlerin katma değerlerini artırmaya, diğer yandan yeni ürünleri üretmeye çalışıyoruz. Özellikle de ülkemizin bağımsızlığı konusunda milli ve yerli üretimi desteklemeye yönelik kendi faaliyet alanımızda katkılar sunmaya çalışıyoruz, belirli mesafelerde yol aldık.”

MATİL olarak çelik sektörü ile ilgisi olan her tür konuda projelere her daim açık olduklarını vurgulayan Soykan, ayrıca yurtdışına akredite testleri yapmaya başladıklarını ifade etti. Soykan, “2 yıl öncesine kadar Türkiye’deki çelik üreticilerinin ürünleri akredite testler için yurtdışına gönderilirken son 2 yılda 10’dan fazla ülkeden çok sayıda çelik üreticisinin testleri buraya geldi. Aslında bu bile başlı başına bir başarı hikâyesi. Biz bu anlamda hizmet ihracatı da yapmış oluyoruz.” dedi.

 

 

 


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın