İsviçre’de yerleşik olan Dünya Ekonomik Forumu’nun (DEF) 2018 Küresel Rekabetçilik Raporu (KRR) yayınlanmıştır. Raporda ülkelerin rekabet gücü sıralamalarında ilk kez bu yıl yayınlanan yeni bir endeks temel alınmaktadır. Raporda, Küresel Rekabetçilik Endeksi 4.0 (Global Competitiveness Index 4.0) adı verilen bu endeksin temel amacının, bir yandan 2008 krizinin, bir yandan da 4. Sanayi Devriminin harekete geçirdiği uzun dönemli dinamikleri rekabet gücü tanımına katmak ve böylece ekonomi politikaları için yeni bir kıyaslama amacı yaratmak olduğu vurgulanmaktadır.

4. Sanayi Devrimi’nin dört ana kavramı olan esneklik (resiliance), çeviklik (agility), inovasyon ekosistemleri (innovation ecosystems) ve insan odaklı yaklaşım (human centric approach) doğrultusunda 12 yeni bileşen kullanılmıştır. Geçen senelere kıyasla, bu bileşenler aşağıdaki tabloda gösterilmektedir:

Küresel Rekabetçilik Endeksi 4.0 Küresel Rekabetçilik Endeksi, önceki yıllar
Kategori
Etkinleştirici Çevre Bileşen 1 Kurumsal Yapılanma Bileşen 1 Kurumsal Yapılanma
Bileşen 2 Altyapı Bileşen 2 Altyapı
Bileşen 3 Bilgi ve İletişim Teknolojileri Bileşen 3 Makroekonomik Ortam
Bileşen 4 Makroekonomik Ortam Bileşen 4 Sağlık ve İlköğretim
Beşeri Sermaye Bileşen 5 Sağlık Bileşen 5 Yükseköğretim ve iş başında eğitimi
Bileşen 6 Beceriler Bileşen 6 Mal Piyasasının Etkinliği
Piyasalar Bileşen 7 Mal Piyasası Bileşen 7 İşgücü Piyasasının Etkinliği
Bileşen 8 İşgücü Piyasası Bileşen 8 Mali Piyasanın Gelişmişliği
Bileşen 9 Mali Sistem Bileşen 9 Teknolojik Hazırlık
Bileşen 10 Pazar Büyüklüğü Bileşen 10 Pazar Büyüklüğü
Inovasyon Ekosistemi Bileşen 11 İş Dünyasının Dinamizmi Bileşen 11 İş Dünyasının Yetkinliği
Bileşen 12 Inovasyon Kabiliyeti Bileşen 12 Inovasyon

Tabloda da görüldüğü gibi bazı bileşenlerin isimleri değişmemiş gibi gözükse de, raporda daha önceki senelerde kullanılmış endekslerle KRE 4.0 arasında önemli kavramsal ve yöntemsel farkların bulunduğu vurgulanmıştır. Bunun yanı sıra geçen senelerde farklı ülke kategorileri için bileşenlere farklı ağırlıklar kullanılmış iken, bu sene tüm ülkeler için aynı ağırlıklar kullanılmıştır. Bu nedenle bu seneki endeks sonuçlarının geçen seneler ile karşılaştırılması mümkün değildir. Ancak, 2017 yılı KRR’nin hazırlanmasında kullanılan veriler yeni endeks içinde yeniden yorumlanarak (‘backcasting’) geriye dönük olarak sadece 2017 yılı için KRE 4.0 hesaplanmıştır.Dolayısıyla KRE 4.0 sadece 2017 ve 2018 yılları için mevcuttur.

Raporda vurgulanan temel bulgular şunlardır:

  • Rekabetçilik ülkeler arasında sıfır toplamlı oyun değildir. Her ülke rekabetçiliğe erişebilir.
  • Mevcut durumda ülkeler arasında rekabetçilik bakımından büyük uçurumlar vardır ve bu uçurumların daha da büyüme riski yüksektir.
  • 4. Sanayi Devrimi’nde her ekonominin rekabetçiliğe ulaşma olanağı vardır.
  • Ekonomik sıçrama yapabilmek için teknolojiyi bir kaldıraç olarak kullanabilme kabiliyeti çok sayıda ülkede sınırlı kalmıştır. Bunun temel nedeni kurumlar, altyapı ve becerilerdeki yetersizliktir.
  • İnovasyonu teşvik etmek için bütünsel stratejiler gereklidir. Bir çok ülke bu stratejileri hayata geçirmekte yetersiz kalmaktadır.
  • Rekabetçiliğin temellerini güçlendirmek şoklara karşı olan direnci yükseltir.
  • Eşitlik, sürdürülebilir kalkınma ve büyüme hedeflerine ulaşabilmek için proaktif ve ileri görüşlü önderliğe ihtiyaç vardır.

2018 Küresel Rekabetçilik Raporu’nun rekabet gücü sıralamasında yer alan 140 ülke arasında ilk üç sırayı bu sene ABD, Singapur ve Almanya aldı. Rekabet gücü sıralamasındaki ilk 10 ülke ise aşağıdaki gibidir:

İlk 10 Ülke Küresel Rekabetçilik Endeksi 4.0’a Göre 2018 Sıralaması Küresel Rekabetçilik Endeksi 4.0’aGöre 2017 Sıralaması
ABD 1 1
Singapur 2 2
Almanya 3 3
İsviçre 4 4
Japonya 5 8
Hollanda 6 5
Hong Kong 7 7
İngiltere 8 6
İsveç 9 9
Danimarka 10 11

Daha önceki endekse kıyasla, KRE 4.0’a göre 1. sırayı 2017 için İsviçre değil ABD almıştır ve sırasını 2018 yılında da korumuştur. 7 bileşende ilk üç sırada ve iş dünyasının dinamizmi, işgücü piyasası ve mali sistem bileşenlerinde birinci sırada olması ABD’nin sıralamadaki yerini etkilemiştir.

Singapur, Almanya ve İsviçre geçen seneki yerlerini korumuş, Japonya ise 2017 sıralamasına göre üç basamak ilerleyerek 5. sıraya oturmuştur. Bu Japonya’yı en büyük 10 ekonomi arasından en fazla ilerleme gösteren ekonomi yapmıştır.

Hong Kong 2017 sıramasına göre yerini korurken, İngiltere iki basamak geriliyerek 8. sıraya oturmuştur. Bu sıralamayı, bilgi ve iletişim teknolojileri bileşenindeki diğer büyük ülkelere göre geri (28. sıra) olması etkilemiştir. Ayrıca Brexit başka etkilerinin yanı sıra, AB ile olan entegrasyonu geri çektikçe, İngiltere’nin “pazarlar” kategorisinde de olumsuz bir etki yaratacaktır.

Bazı diğer büyük ülkelere bakıldığında iş kanunlarında ve kamu hizmetlerinde kapsamlı reformlar yapmış olan Fransa, 2017’ye göre bir basamak ilerleyerek 17. sıraya yerleşmiştir. GSYİH’si %1,5 ile 2008 krizinden bu yana en fazla büyüyen İtalya ise, 31. sırada yer almıştır.

BRICS ülkelerinden en yüksek sıralamayı geçen seneki yerini koruyarak 28. sıraya yerleşen Çin almıştır. Rusya 2 basamak ilerleyerek 43. sıraya, Brezilya ise 3 basamak gerileyerek 72. sıraya yerleşmiştir. Hindistan 2017’deki sıralamasından 5 basamak ilerleyerek 58. sırada yer almıştır. Güney Afrika ise 5 basamak gerileyerek 67. sıraya oturmuştur.

Türkiye Değerlendirmesi:

Raporda Türkiye ile ilgili değerlendirmeye gelince, Türkiye’nin 2018 itibariyle, kişi başına düşen 10512,0 ABD dolarlık bir gelire, Türkiye’nin GSYİH’sinin dünya toplamında %1,71’lik bir paya sahip olduğu hatırlatılmaktadır. 10 yıllık ortalama GSYİH büyümesi %4,8 olmuştur. İşsizlik oranı %11,3 ve 5 yıllık ortalama dolaysız dış yatırım GSYİH’sinin %1,5’idir.

2018 dönemi Küresel Rekabetçilik Endeksi hesaplamalarına göre, Türkiye 140 ülke arasından 61. sıraya gerilemiştir. Türkiye, 2017’de ise KRE 4.0’ya göre 58. sırada idi.

Göreceli olarak Türkiye’nin iyi performans gösterdiği bileşenler altyapı (72,6 puan), halk sağlığı (86,2 puan) ve inovasyon ekosistemidir (50,6 puan). Rapor Türkiye’deki güçlü araştırma kurumları ve yayınlama performansıyla inovasyon puanının yüksek olmasına rağmen (19. sıra), girişimcilik ve pazar işleşiyinde olan sorunlardan dolayı, üretilen fikirlerin değere dönüşmesinde önemli kısıtlarla karşılaşıldığı vurgusu yapılmıştır.

Öte yandan, Türkiye’nin yüksek enflasyon ve olumsuz borç dinamikleri ile boğuştuğu vurgulanmış, ABD’nin uyguladığı ticari yaptırımların tetiklediği döviz krizinin Türkiye’nin makroekonomik ortam bileşenini olumsuz etkilediği belirtilmiştir: Türkiye makroekonomik ortam bileşeninde 67 puanla 116. sıradadır.

Ayrıca Türkiye, 12 bileşenin 11’inde Avrupa ve Kuzey Amerika ortalamasının gerisindedir. İleri olduğu bileşen 13. sırada olduğu pazar büyüklüğü bileşenidir.

Raporda Türkiye’nin işgücü piyasası bileşenindeki sıralamasının da düşük olduğuna dikkat çekilmiştir. Özellikle, işçi-işveren ilişkilerindeki katılık (113. Sıra), sözleşmeler (112. sıra ve özellikle işten çıkartma maliyetleri kaleminde 46,3 puan ile) ve meritokrasi (116. sıra) bileşenlerindeki düşük sıralaması dikkate değerdir. Kadınların işgücü piyasasına katılımı özellikle düşüktür. Her çalışan 100 erkeğe karşılık 39 kadın işgücü piyasasında temsil edilmektedir. Aşağıdaki tablo, Küresel Rekabetçilik Endeksi’nin hesaplanmasında kullanılan ana bileşenlerde Türkiye’nin yerini göstermektedir.

Küresel Rekabetçilik Endeksi 4.0 Bileşeni 140 ülke arasında Türkiye’nin sıralaması (2018) 140 ülke arasında Türkiye’nin sıralaması (2017)
Kurumsal Yapılanma 71 76
Altyapı 50 48
Bilgi ve İletişim Teknolojileri 71 70
Makroekonomik Ortam 116 104
Sağlık 48 48
Beceriler 77 76
Mal Piyasası 76 50
İşgücü Piyasası 111 114
Mali Sistem 65 60
Pazar Büyüklüğü 13 14
İş Dünyasının Dinamizmi 76 85
İnovasyon Kabiliyeti 47 47

sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın