Adıyaman’ın Düdan Köyü’nde doğan Akıncı Kardeşler, Adıyaman’da istihdam ve iş imkanı olmadığı için 1980’li yıllarda İstanbul’a gelerek, ailelerine bakmak için iş aramaya başladılar.
Komi ve Berber Çıraklığı Yaptık
İstanbul’a geliş hikayesini anlatan Ziyafet Çiğköfte Yönetim Kurulu Başkanı Veysi Akıncı, “1988 yılında ilk önce abim Mehmet Akıncı İstanbul’a geldi ve kısa bir süre sonra biz de erkek kardeşim Kadir Akıncı ile birlikte geldik. Abimle ben lokantalarda komilik yaparken, erkek kardeşimiz bir berberin yanında çırak olarak başladı. 3 kardeş aynı evde yaşıyor, bir yandan çalışıyor, bir yandan da birikim yapabilmek için çabalıyorduk. Çünkü en büyük hayalimiz kendimize ait bir iş kurmaktı” dedi.
4 Ortaklı Küçük Bir Lokanta
Başarı hikayesini anlatmaya devam eden Akıncı, “1995 yılına kadar aynı tempoda çalıştık. Sorumluluklarımız gün geçtikçe artıyordu ve çevremizdeki büyüklerimizi örnek alarak kendi işimizi kurma kararımız kesinleşmişti. Zorluklar içinde yaptığımız cüzi bir miktar birikimle Sultangazi’de 4 ortaklı küçük bir lokanta açtık.
O dönemde lokanta isimleri genelde memleketlerden ilham alınarak; “Adıyaman Şark Sofrası”, “Şanlıurfa Ocakbaşı” gibi isimlerden oluşuyordu. Biz genele hitap etmek istedik ve lokantamızın ismini “Ziyafet Lokantası” olarak belirledik.” dedi. Bugün Türkiye genelinde yaklaşık 600 bayisi olan ‘Ziyafet Çiğköfte’ markamızın adının hikayesi bu yıllara dayanıyor” dedi.
Çok Uzun Süre 2-3 Saatlik Uykuyla Çalıştık
Akıncı, “O dönemde çiğ köfte, yöreye özgü olan tatları genele ulaştırmak amacıyla ehli ustalar tarafından yapılan özel bir yiyecekti. Biz de el arabası ile başlayan ve devam eden süreçte halk tarafından kabul edilmesi ile hızla dükkanlara geçiş süreci yaşayan bu yiyeceğin oluşturduğu fırsatı değerlendirmeye karar verdik. Çalıştığımız ve yaptığımız işler nedeni ile memleketimize özgü bu tatta biz zaten ustaydık. Cüzi bir sermaye ile 2005 yılında Arnavutköy’de ilk dükkanımızı açtık.
İlk aşamada elbette biz de çeşitli problemler yaşadık. Yeri geldi ailemizi ve çevremizi ihmal ettik, sosyal hayatımızı sıfıra çektik. O zaman üretim makinemiz yoktu. Sabah saat 6 olmadan çalışmaya başlıyor, tamamen el ile çiğköfteleri yoğuruyor, gece yarılarına kadar dükkanda zaman geçiriyorduk. Çok uzun süre, günde 2-3 saatlik uyku ile çalıştık.” sözlerini ifade etti.
Çekirdekten Yetişen Patronlar Çalışanını Daha İyi Anlıyor
Açıklamalarına devam eden Veysi Akıncı, “Çok çalıştık ve 1. yılın sonunda 5 şubeye ulaştık. Ziyafet Çiğköfte markasının toplum tarafından kabul gördüğünü anlamış olduk.
Şu anda Türkiye’nin 7 bölgesinde 600’e yakın bayimiz mevcut ve gelen bayii talepleri sonucunda bu sayı her geçen gün artıyor. Sektörde ilk 5 içine girerek markamızı bilinirliliği yüksek ve tercih edilebilir hale getirdik. Bu konuma gelmemizde çalışanlarımızın çok çok büyük emekleri var. Bu konu bizim için çok hassas bir nokta. Çünkü biz de bu yola çıkarken birer çalışandık. Onların nelere karşı hassas olduğunu, nasıl motive olabileceklerini çok iyi biliyoruz. Şirketimizde, elimizden geldiğince ‘mutlu çalışan modelini’ sağlamaya çalışıyoruz.
Önce mevcudu koruyarak, her yıl %10 büyüme planlaması ile çalışmalarımızı büyük bir titizlikle sürdürüyoruz. Amacımız bir yandan Türkiye’deki ağımızı genişletmek, bir yandan da yerli ve milli lezzetimiz çiğköfteyi, Avrupa ülkelerinde de tanıtmak” diyerek sözlerini noktaladı.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.