Türkiye’nin önde gelen kurumlarına Veri Koruma, Arşivleme, İş Sürekliliği, IT Altyapı Yönetimi ve Güvenlik konularında profesyonel çözümler sunan Platin Bilişim, iş ortaklarından Palo Alto Networks’ün düzenlediği ve 4 Ekim 2017 tarihinde İstanbul Swissotel Bosphorus’ta gerçekleştirilen Siber Güvenlik Zirvesi’ne İş Ortağı olarak destek verdi.

Özel sektör ve kamu kurumların BT yöneticileri ve güvenlik uzmanlarının her sene ilgi ile takip ettikleri etkinlikte, Platin Bilişim, katılımcılara siber güvenlik ile ilgili son trendler ve bu alandaki ürün ve hizmetleri hakkında bilgilendirme yaptı.

İlerleyen teknoloji günümüz iş dünyasına yeni fırsatlar sunuyor. Çalışanların ofiste bulunmaları gerekmeden şirket dışından da çalışmalarını sağlayan ya da şirkette kendi cihazları ile çalışabilmelerini mümkün kılan bağlanabilirlik olanakları şirketler ve çalışanları tarafından yaygın olarak tercih ediliyor. Ancak bu esnek çalışma imkanları ve şirketin kontrolünde olmayan cihazların da ağa erişebilmesinin beraberinde getirdiği risklerin de kurumların BT yöneticileri ve güvenlik uzmanları tarafından iyi yönetilebilmesi zorunluluğunu da beraberinde getiriyor.

Öte yandan günümüzde siber saldırıların giderek daha karmaşık ve çok yönlü tehditler olarak ortaya çıkması, hızlı bir şekilde yeni türevleri ile daha güçlü ve daha tehlikeli versiyonlarının siber güvenlik konusunun her zamankinden daha önemli hale gelmesine sebep oluyor. Bu sebeple şirketlerin veri ve ağ güvenliğine yönelik başarılı ve güçlü çözümlere her zamankinden çok daha fazla ihtiyacı bulunuyor.

Veri koruma, arşivleme, iş sürekliliği ve güvenlik konusunda Türkiye’nin önde gelen kurumlarına çözümler sunan ve siber güvenlik alanında geniş bir know-how’a sahip uzman kadrosu ile hizmet vermekte olan Platin Bilişim, etkinlik alanındaki standını ziyaret eden katılımcılara iş ortağı Palo Alto’nun siber saldırıların başarıyla önlemesini sağlayan teknoloji ve yöntemleri barındıran Yeni Nesil Güvenlik Platformu ve siber tehditlerin giderilmesi hakkında bilgi paylaşımında bulundu.

Tehditler her geçen gün daha zeki bir hal alıyor

Yapay zeka hem tehdit hem de fırsat!

Platin Bilişim Genel Müdürü Ayhan Bamyacı, siber güvenlik alanında yaşanan gelişmeler ile ilgili olarak, “Siber güvenlik her geçen gün önemi artan bir konu. Önceki yıllarda antivirüs yazılımı, firewall kullanmak, ağa erişimde personelin seviyesine ve pozisyonuna göre yetkilendirme yapmak çoğu zaman yeterli olabiliyordu. Ancak o günler geçmişte kaldı. Şimdi yeni nesil firewall ve yeni nesil antivirüs yazılımları dönemini yaşıyoruz.

Palo Alto bu ürünlerdeki gelişmeyi ve dönüşümü ifade etmek için NEXT GENERATION tanımıyla konumlandırıyor. Endpoint protection kısmında yani son kullanıcı koruması noktasında klasik antivirüslerden farklı olarak zararlı yazılımları davranışlarına göre algılayarak yakalıyor. Firewall tarafında ise uygulama katmanında çalıştığı için granüler bir detay sağlayarak hizmet veriyor.

Siber güvenlik önlemlerini günümüze uyarlayamamış şirketler çok büyük bir riski göze almış durumdalar. Bu bir nevi ölüm – kalım meselesi haline geldi. Artık yazılım güvenliğinin temel bileşenleri içerisinde saldırı öncesi önlemler, izleme ve takip, arşivleme, yedekleme, felaket önleme, saldırı anı aksiyonlar, olay yeri araştırma, saldırı sonrası aksiyonlar gibi farklı konseptler bulunmakta. Tehditler her geçen gün daha zeki bir hal alıyor. İnsan benzeri yapay zekâ ürünü zararlı yazılımlara karşı tetikte olmak gerekiyor. Yüksek profile sahip hedeflere karşı çok daha güdümlü siber saldırılar gerçekleştiriliyor. İyi ile kötünün hiç bitmeyen mücadelesi, günümüzde siber güvenlik sahasında son derece önem kazanmış durumda.

Palo Alto Networks bu alanda dünyanın en önde gelen lider şirketlerinden birisi. Palo Alto Networks iş ortağı olarak, Palo Alto Networks ürünlerini ve teknolojisini, uzun yıllara dayanan tecrübe ve uzmanlığımız ile birleştirerek Türkiye’deki kurumlara sunmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyoruz.” dedi.

Türkiye’nin acilen 21 bin siber güvenlik uzmanına ihtiyacı var!

Ayhan Bamyacı, Türkiye’nin yeni kanuni düzenlemeler ile siber güvenlik alanında hukuki mevzuatı da geliştirme çalışmalarının devam ettiğini belirterek, önümüzdeki günlerde çıkması beklenen Siber Güvenlik Yasası’nın her şirkete en az bir siber güvenlik uzmanı istihdam etme zorunluluğu getireceğini hatırlattı. Bamyacı, uzman açığının kritik önemini şu sözler ile değerlendirdi: “İlk etapta 10 bin şirketin yasa kapsamına alınacağını öngörüyoruz. Bazı şirketlerin birden fazla siber güvenlik uzmanına ihtiyaç duyacaklarını göönüne aldığımızda Türkiye’nin acilen 21 bin siber güvenlik uzmanı ihtiyacı olduğunu görüyoruz. Kamu kurumlarına atanması beklenen 1000 yeni siber güvenlik uzmanı da bu sayıya dahil. Tabii bu ilk etapta kanun kapsamına girecek şirketlerin ihtiyacı. Kanunun dalga dalga tüm şirketleri kapsayacağı düşünüldüğünde bu ihtiyaç katlanarak artacak demektir.

Siber güvenlik uzmanı açığı sadece Türkiye’nin konusu değil. 2019 yılında dünya genelinde 6 milyon siber güvenlik uzmanına ihtiyaç olacağı öngörülüyor. Bu rakamlardan çıkaracağımız sonuçların başında, siber güvenliğin önemi artmaya devam edecek demektir. Öte yandan geleceğin parlak mesleklerinden birisi siber güvenlik uzmanlığı olmaya devam edecek diyebiliriz. Bir diğer sonuç da, siber tehditler de artacak ve güçlenecek demektir.”

Türkiye’nin 21 bin siber askeri olacak!

Yeni yasanın gerektiği durumlarda şirketlerdeki ve kamu kurumlarında görevli siber güvenlik uzmanlarının ülke güvenliği için siber orduya da hizmet vermesine dair hükümler içereceğini hatırlatan Ayhan Bamyacı, kanunun getirdiği bu zorunlu görev halini, “Siber güvenlik uzmanları sadece şirketler için önemli bir görevi ifa etmeyecekler. Yeni yasa ulusal güvenlik söz konusu olduğunda bu kişilerin uzmanlıklarından yararlanılması gerektiğini de öngörüyor. Savaş anında askere alım işleminin yapılması bilinen bir uygulama iken artık bu uygulama siber güvenlik konusunda da söz konusu olabilecek. Günümüzün savaşlarının siber dünyada gerçekleşebileceği konusunda çok ciddi kaygılar var. Çünkü ne kadar ekonomisi büyük devlet olursanız olun, askeriniz, uçağınız, silahlarınızın gücü ne olursa olsun, siber dünyada her devlet tehditlere açık durumda. Her devlet bu yeni saha için savaş ihtimaline yönelik hazırlıklarını yapmaya çalışıyor. Siber ordular teşkil ediyorlar. Türkiye’nin de siber dünyada ülke savunmasını boş bırakması düşünülemez elbette. Ülkedeki yetişmiş nitelikli insan gücü, aynı zamanda siber ordunun potansiyel birer askeri durumunda olacak. Bu da ilk etapta Türkiye’nin 21 bin siber askeri olacağı anlamına geliyor.” sözleri ile değerlendirdi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın