Halid Ziya Uşaklıgil’in yaşadığının ilk döneminin anı kitabı Kırk Yıl, ilk şehriyle okurla buluşuyor.

Kırk Yıl’da başta II. Abdülhamid dönemi olmak üzere II. Meşrutiyet ve sonrasında yaşananları kendi deneyimi ve tanıklıkları üzerinden anlatan Uşaklıgil, edebiyattan sanata, devrin İstanbul’undan uzanane kadar birçok konuda günlük bilgi açık sözlülükle dile getiriyor. Dönemin edebiyat çevreleri ve saray erbabını da işin içine dahil eden kitap, geç dönem Osmanlı’ya sunulan panoramayla dikkat çekiyor.

“Hatıralar arasında bu seyranı nasıl gösterildi ve neden bu başlıyorum. insanların hisleriyle kararları ve hareketler arasındaki bağlar o kadar dolaşımık ve karışık bir yumak ki bunu çözmek, bilmem, daima imkan var mıdır?

….

“Bir uyumukluk içinde sakit bir matemle düşündüm, hayır düşünüyordum değil… Kendiliğinden, hep beraber uyanan, hayallerin, anıların ortasında ezilmiş, bunanalmış durumdaydılar. Çocukluğuma, gençliğime, yaşadığın bazen gülen, ekseriya ağlayan bütün hengâmelerine ait simalar, takım, el ele, karmakarışık bir deveranla mesafesimi sarıyorlardı. Yanından geçerek, tevakkuf ederek, daha sarih temaslarla telekilerimde hayatta kalma arzusuyla titrerken meçhul bir rüzgârın müstebit sevkiyle sürüklenerek dolaşıyordum.Neler vardı; hayat önümelerle ne büyük kümeler yığmıştı!


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın