20 Mart – 17 Ağustos 2025

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, kültür dünyasının çok yönlü aydını Samih Rifat’ınsanat ve düşünce evrenine kapı aralayan Samih Rifat: “Çok İş Var Yapacak” başlıklı sergiyi sanatseverlerle buluşturuyor.Kültür dünyasının “hezârfen”i Samih Rifat’ın düşünsel yolculuğunu, disiplinler arası geçişlerini ve şiirsel duyarlılığını ortaya koyan, defterleri ve notlarının yanı sıra fotoğraf, yazı, şiir, çeviri, desen, film ve müzik alanlarındaki üretimlerini ilk kez kapsamlı biçimde bir araya getiren sergi, 17 Ağustos’a kadar ziyaretçilerini ağırlayacak.

1742303844 Samih Rifat 5

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, kuruluşunun 20. yılında sanat, edebiyat ve düşün dünyasının önemli isimlerinden Samih Rifat’ı odağına alan Samih Rifat: “Çok İş Var Yapacak” – fotoğraflar, filmler, çizimler, şiirler, defterler, kitaplar ve müzik… başlıklı sergiyi sanatseverlerle buluşturuyor. Kültür dünyasının “hezârfen”i Samih Rifat’ın düşünsel yolculuğunu, disiplinler arası geçişlerini ve şiirsel duyarlılığını ortaya koyarak onun sanat ve düşünce evrenini ziyaretçilere sunan sergi, 2007 yılında, erken yaşta hayatını kaybeden Rifat’ın fotoğraflarının yanı sıra, defterleri, el yazısı notları, şiir, çeviri, desen, yazı, film ve müzik alanlarındaki üretimlerini ilk kez kapsamlı biçimde bir araya getirerek Rifat’ın entelektüel mirasını görünür kılıyor. 

Hem Batı’nın hem de Anadolu’nun sanat ve düşünce mirasından beslenen, geniş ilgi alanlarıyla yetkin bir kültür insanı olan Rifat’ın üretim sürecine, entelektüel merakına ve sanata bakışına dair yeni bir perspektif sunan serginin küratoryal danışmanlığını Serhan Ada, fotoğraf danışmanlığını Esra Özdoğan ve Ahmet Elhan, sergi ve katalog tasarımını ise Bülent Erkmen üstleniyor. 

Sergiye adını veren cümle: “Yapacak çok iş var, zaman az”

Sergiye adını veren “Yapacak çok iş var, zaman az” cümlesi, Samih Rifat’ın defterlerinden birine düştüğü kısa ama anlam yüklü bir not. Bu ifade, yalnızca Rifat’ın üretim anlayışını ve bitmeyen yaratıcı merakını özetlemekle kalmıyor, aynı zamanda bu serginin ruhunu da oluşturuyor.

Küratoryal Danışman Serhan Ada, Rifat’ın yarım kalan projelerine, sürekli üretme arzusuna ve zamana karşı yarışan yaratıcı titizliğine değinerek şunları söylüyor: “Bunca iş yapan biri, yapamadığından neden yakınabilir? Kuşkusuz yaptığını yetmez gördüğünden ya da kendi işlerini kıyasıya eleştirdiğinden. Adeta kendini daha fazla motive etmeye çalışıyor, defterlerin arasına serpiştirdiği öylesine söylenmiş gibisinden bu kısa notlarla.”

Estetik anlayışını yansıtan fotoğraflar

Samih Rifat’ın fotoğrafları serginin en dikkat çekici bölümlerinden biri. Kent, doğa, mimari, arkeoloji ve insan ilişkisini ele alan kareleri, Rifat’ın estetik anlayışını ve görsel dünyasını yansıtıyor. Fotoğraf üzerine yazılar ve eleştiriler de kaleme alan Samih Rifat’ınfotoğraf anlayışını anlatan bazı metinleri de ziyaretçilerin incelemesine sunuluyor.

Fotoğraf danışmanlarından Esra Özdoğan, Samih Rifat’ın da sözleriyle fotoğrafa bakışını şu cümlelerle ifade ediyor: “Kendi fotoğraf üretimleri söz konusu olduğunda fotoğrafı bir sanattan ziyade bir ‘zanaat’ olarak gördüğünü söyler ama fotoğrafa şiirin gölgesini taşımaya da heves eder bir yandan. Çarşı fotoğrafçısıyla, şipşakçıyla, düğün fotoğrafçısı ya da kasabalı foto muhabiriyle ‘meslektaş’ olmaktan hoşlanır ama ‘fotoğrafa en yakın sanat dalının, yaygın olarak sanıldığı gibi resim değil yazı, daha doğrusu şiir olduğunu düşünmüşümdür her zaman,’ diye yazar.”

İlk kez sergilenen kitaplar

Çevirdiği metinlerle edebiyat dünyasında da önemli bir yer edinen, Herakleitos, Leonardo da Vinci, çağdaş Fransız ozanlar ve Bizanslı şairler başta olmak üzere Türkçeye birçok önemli eser kazandıran Rifat, çeviriyle şiir arasında organik bir bağ kuruyordu. Onun antik dünyaya olan ilgisi, dillerle kurduğu derin bağ ve titiz çeviri anlayışı, serginin en güçlü bölümlerinden biri olarak öne çıkıyor. Sergide, Rifat’ın çevirileri, çeviri sürecine dair aldığı notlar ve bu metinlere eklediği yorumların yanı sıra Çocuğu Anlat Bana adlı şiir kitabı, çocukluğuna dair incelikli, kısa metinlerden oluşan Ada ve fotoğrafın bazı isimlerine ve kimi fotoğraf yazılarına yer verdiği Akla Kara Arasıda yerini alıyor.

Samih Rifat’ın babası Oktay Rifat’la birlikte çevirdiği Gece Yazı kitabı da, baba-oğul ortak çalışmasının en dikkat çekici örneklerinden biri olarak sergileniyor. Yves Bonnefoy’ın uzun şiirini bölümler halinde çevirerek oluşturdukları bu eser, Rifat’ın şiirle ve dille kurduğu organik bağı gözler önüne seriyor.

Rifat’ın kendi el yazısıyla tuttuğu defterler, notlar ve eskizler ise onun düşünce yapısını, yaratıcı sürecini ve sanatla kurduğu ilişkiyi gözler önüne seriyor. İlk kez sanatseverlerle buluşan bu defterler, Rifat’ın üretim sürecine dair benzersiz bir anlatı oluşturuyor.

Bir “hezârfen”in izinde

Rifat’ı besleyen bir diğer sanat alanı müzik ve gitar tutkusu da serginin bir parçası hâline geliyor. Müziğe olan ilgisini gösteren defter notları, klasik gitar çalışmaları ve müzikle ilgili yazıları bu çok yönlü aydını farklı bir açıdan da tanıma imkânı sunuyor.

Suna ve İnan Kıraç Vakfı’nın ilk yıllarında vakfın sanat danışmanlığını üstlenen, Pera Müzesi’nde pek çok diğer projenin yanı sıra Henri-Cartier Bresson ve Josef Koudelka gibi dünyaca ünlü fotoğrafçıların sergilerine de imza atan çok yönlü aydın Samih Rifat anısına, Pera Müzesi’nin 20. kuruluş yılında gerçekleştirdiği bir vefa projesi olma özelliği de taşıyan sergi, 17 Ağustos’a kadar ziyaret edilebilir.

Pera Müzesi Salı’dan Cumartesi’ye 10.00-19.00, Pazar günleri 12.00-18.00 saatleri arasında gezilebilir. Cuma günleri “Uzun Cuma” kapsamında 18.00-22.00 arası tüm ziyaretçiler, Çarşamba günleri ise “Genç Çarşamba” kapsamında tüm öğrenciler müzeyi ücretsiz ziyaret edebilir.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın