İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci defa göreve gelmesi sonrasında Türkiye-AB ilişkilerinin de etkileneceğini ve ilişkilerde yeni adımlar atmak için uygun zemin olduğunu belirtti. Başkan Zeytinoğlu, ABD Başkanı Trump’ın ikinci döneminin başlamasının sonuçlarına değindi ve bununla birlikte Suriye’de Esad sonrası dönemin başlaması, Gazze’de ateşkes sağlanması gibi faktörlerin de değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Başkan Zeytinoğlu şunları söyledi:
“Başkan Trump ikinci dönemine oldukça hızlı başladı ve daha görevdeki ilk günlerinde kritik kararnameler yayımladı. Bunların önemli bir kısmı ABD’nin iç siyasetini ilgilendiriyor. Ancak Dünya Sağlık Örgütü’nden ve Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme gibi kararlar ABD’nin bu yeni dönemde çoğunun mimarı olduğu uluslararası örgüt ve yapıları desteklemeyeceği ve hatta sabote edebileceği anlamına geliyor. Uluslararası kurumlara ve Paris İklim Anlaşması gibi uluslararası sözleşmelere önem veren ve dış politikasının merkezine yerleştiren AB için bu durum oldukça zorlayıcı olacak. ABD liderliğini önemseyen ve ABD ile hareket etmeye alışan AB’yi daha yalnız bir dönem bekliyor. ABD ve Çin arasındaki mücadelenin de özellikle ticaret, yeni teknolojiler ve yapay zekâ gibi alanlarda yükselmesini bekliyoruz. Trump’ın bir NATO müttefiki olan Danimarka’nın egemenliğindeki Grönland’ı almak istemesi gibi adımlar da BM merkezli uluslararası düzeni iyice yıpratıyor. Tayvan konusu tekrar gündeme gelip Çin ve ABD arasındaki gerilimleri artırabilir. Bu çalkantılı ve belirsizliklerle dolu yeni dönemde AB’nin gerek Avrupa güvenliği gerekse ticaret düzeni ve uluslararası kurumların dayanıklılığı açısından partnerlere ihtiyacı var. Aksi takdirde bir yanda tek taraflı politikalar izleyen öngörülemez ABD, öte yanda saldırgan Rusya ve yükselen Çin arasında kendi çıkarlarını koruması giderek güçleşecek”.
Başkan Zeytinoğlu daha sonra Avrupa’daki durumu değerlendirdi ve dün yayımlanan “Rekabetçilik Pusulası” adlı belgeden söz etti:
“Avrupa’daki durgunluk, yeşil ve dijital dönüşümlerin sancıları siyasi açıdan da istikrarsızlık yarattı. Şubat ayında Almanya’daki seçimler ve Fransa’da hükümetin geleceği kritik önemde. Aşırı siyasi hareketlerin güç kazanması AB politikalarını da etkileyecek. Dün Avrupa Komisyonu tarafından açıklanan ‘Rekabetçilik Pusulası’ Avrupa pazarının daha entegre olması, ABD ve Çin’in gerisinde kalan Avrupa’nın inovasyon açığını kapatması, enerji fiyatlarının düşürülmesi, yatırımların daha etkili alanlara kanalize edilmesi gibi doğru konulara temas ediyor. Ancak Almanya ve Fransa gibi lider ülkelerde popülist akımların güçlenmesi korumacılığın artması ve ortak Avrupa alanını zayıflatması sonucunu doğuruyor. Bu durum AB’nin ortak piyasa düzenini parçalı bir hale getiriyor ve iç ve dış tehditler karşısında ortak hareket etmesini zorlaştırıyor.”
İKV Başkanı Zeytinoğlu, Türkiye-AB ilişkilerine de değindi ve önemli değişimlerin yaşandığı bu yeni dönemde neler yapılabileceğine dair önerilerde bulundu ve şunları söyledi:
“Değişen ve zorlaşan koşullar altında, Türkiye-AB ilişkilerinin çok boyutlu olarak güncellenmesi ve geliştirilmesi büyük önem taşıyor. Türkiye zaten gümrük birliği ilişkisi ile Avrupa pazarına önemli ölçüde uyum sağlamış durumda. Yeşil ve dijital dönüşümlere uyum sağlayabildiği ölçüde rekabet gücünü de artırarak AB pazarında daha etkili olabilir. Türkiye aynı zamanda bir aday ülke. Halen üyelik sürecimiz fiilen donmuş durumda olsa da, Türkiye gibi önemli bir sanayi ve tarım kesimine sahip olan, dinamik özel sektörü ile rakiplerinden ayrışan bir bölgesel aktörün tüm sorunlara rağmen AB üyeliğini hedeflemeye devam etmesi önemli. Türkiye açısından da ekonomik ve siyasi alanlarda AB ile iş birliğinin derinleştirilmesi günümüzün muğlak küresel düzeninde daha dirençli olmayı getirebilir. Gümrük birliğinin güncellenmesi ve adaylık sürecinin ilerletilmesi için çaba gösterilmesi gerekir”.
Son olarak Başkan Zeytinoğlu Türkiye-AB ilişkilerinde ilerleme kaydedilebilecek alanlara dikkat çekti ve şu şekilde sıraladı:
“Son olarak 2019 yılında toplanmış olan Ortaklık Konseyi’nin yeniden aktive edilmesi ve ortaklık ilişkisini geliştirmek için faydalanılması,
Ortaklık Konseyi gibi AB’nin yaptırımları kapsamında askıya alınan siyasi, ekonomik ve ulaştırma gibi Yüksek Düzeyli Diyalog mekanizmalarının tekrar işletilmesi,
Yeşil dönüşüm ve dijital gündem gibi konularda ortak gündem oluşturulması, iklim konulu Yüksek Düzeyli Diyalog mekanizmasının yanı sıra daha alt düzeylerde çalışma grupları oluşturulması,
Gümrük birliğindeki sorunların çözümüne yönelik çalışmaların hızlandırılması ve gümrük birliğinin modernizasyonuna ilişkin görüşmelerin başlatılabilmesi için mevcut engellerin aşılmasının hedeflenmesi,
Türkiye’nin AB reform gündeminin tekrar bir öncelik haline gelmesi suretiyle adaylık sürecinin yeniden canlandırılmasına yönelik adımlar atılması,
Ukrayna, Suriye ve Gazze gibi yakın çevredeki ortak ilgi alanı oluşturan jeopolitik meselelerde dış politika ve güvenlik açısından iş birliğinin geliştirilmesi,
Türkiye’nin AB güvenlik ve savunma politikası kapsamındaki ortak projelere ve misyonlara katılımının geliştirilmesi”.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.