Fındık üretiminde istikrar ve TMO

OSMAN ÇAKMAK

Türkiye’nin tarım sektörü içinde fındığın apayrı bir yeri var. Dünyada en çok fındık üreten ve ihraç eden ülke olarak bu ürün, sadece Karadeniz bölgemiz için değil, ülke ekonomisi için de stratejik bir öneme sahip. Ancak bu önemli ürünün üretiminde istikrarı sağlamak ve üreticiyi desteklemek, her zaman kolay olmuyor. İşte tam da bu noktada Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) gibi kurumlarımız devreye giriyor.

2024 yılında TMO, fındık piyasasını düzenleme görevini üstlenerek 12. kez sahneye çıktı. Bu süreçte açıklanan fiyatların, fındık üretiminde bir referans noktası oluşturduğu açıkça görülüyor. TMO’nun fiyat politikası, üreticinin emeğinin karşılığını almasını sağlarken, piyasalarda oluşabilecek fiyat dalgalanmalarının önüne geçmekte de etkili oluyor.

Son yıllara baktığımızda, fındık piyasasının farklı dönemlerde çeşitli arz ve talep dengeleriyle karşı karşıya kaldığını görüyoruz. Örneğin, 2022 yılında üretimde büyük bir arz fazlası yaşandı ve TMO’nun stoklarında ciddi miktarda ürün birikti. Ancak bu stokların yönetimi ve ekonomiye kazandırılması, hem üreticiyi mağdur etmeden hem de piyasa dengesi bozulmadan başarıyla yürütüldü. Öte yandan, 2023 yılında üreticiden gelen arz daha sınırlı oldu.

Şu an geldiğimiz noktada, 2024-2025 hasat dönemi öncesinde elimizdeki 2022 mahsullerinin ülke ekonomisine kazandırılması gerektiği vurgulanıyor. Çünkü tarım ürünlerinde kalite zamanla düşebilir ve iki, üç yıl bekletilen ürünlerin ekonomik değeri azalabilir. Bu durum, TMO’nun sadece üreticiye değil, ülke ekonomisine de katkı sunduğunu gösteriyor.

TMO’nun bu süreçteki en önemli rolü, üretimde ve fiyatlarda istikrarı sağlamaktır. Üreticinin ürününü değerinde satabilmesi, fındık ticaretinin ve ihracatının önünün açılması için bu tür desteklerin devam etmesi gerekiyor. Hem dünya hem de yurtiçi piyasalar izlenerek yapılan titiz çalışmalar, fındık üretiminin sürdürülebilirliğine katkı sunuyor.

Elbette, fındık sektörü gibi stratejik bir alanda farklı değerlendirmeler ve eleştiriler de olacaktır. Ancak şu unutulmamalıdır ki, TMO’nun temel amacı üreticiyi korumak ve ülkemizin tarımsal potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmektir.

Sonuç olarak, fındık üretiminde sağlanacak her türlü istikrar, sadece üreticiyi değil, tüm ülkeyi olumlu etkiler. Fındık, Türkiye’nin dünyadaki prestijli tarım ürünlerinden biridir. Bu nedenle, hem üretim süreçlerinde hem de ticaretinde atılacak her adım, ülke ekonomisi için stratejik bir kazanç anlamına gelir.

Bu perspektiften bakıldığında, TMO’nun yıllardır sürdürdüğü düzenleme ve destek çalışmaları, fındık sektöründe istikrarın anahtarı olmaya devam ediyor. Bu süreçteki titizlik ve kararlılık, sadece bugünü değil, geleceği de inşa ediyor.