OSMAN ÇAKMAK
Türkiye, ihracatını geliştirmek ve dünya pazarlarında daha güçlü bir konuma ulaşmak amacıyla 27 ayrı sektörde faaliyet gösteren 61 ihracatçı birliğiyle dinamik bir yapıya sahiptir. Bu birliklerin temel amacı, üye firmaların ticari kapasitelerini geliştirmek, ihtiyaç duydukları bilgi ve hizmetleri sağlamak ve ihracatı artırmaktır. Ancak son yıllarda, özellikle fındık mamulleri ihracatçılarının kamuoyuna sunduğu verilere getirilen kısıtlamalar, “şeffaflık” ilkesinden ciddi bir sapmayı gözler önüne sermektedir.
Geçmişte, Karadeniz Fındık Mamulleri ve İstanbul Fındık Mamulleri İhracatçıları Birliği gibi kuruluşlar, ihracat verilerini düzenli olarak paylaşır; yıllık satış miktarlarından ortalama fiyatlara kadar birçok önemli bilgi kamuoyunun erişimine açık olurdu. Bu uygulama, hem üreticiler hem de tüketiciler için sektörün genel gidişatını anlamada hayati bir işlev görürdü. Ancak son dönemde bu tablo değişti. Veriler artık “ticari sır” bahanesiyle halktan saklanmakta ve şeffaflık, yerini derin bir sansüre bırakmaktadır.
Burada sormamız gereken önemli sorular var, Halktan ne saklanıyor? Kamuoyunun bilgiye erişim hakkı neden engelleniyor? Atatürk’ün Cumhuriyet’le birlikte temellerini attığı şeffaf ve hesap verebilir yönetim anlayışına ne oldu? Türkiye’nin ihracat tarihine baktığımızda, verilerin kamuoyu ile paylaşılması bir gelenek haline gelmişken, yeni yöneticiler neden bu yaklaşımı terk ediyor?
Bu tür bir yaklaşım, sadece kamuoyunda güven kaybına yol açmakla kalmaz, aynı zamanda sektör oyuncularının planlama ve strateji geliştirme süreçlerini de olumsuz etkiler. İhracat rakamları ve sektör performansı, yalnızca ihracatçılar için değil, çiftçilerden tüketicilere kadar geniş bir kesim için kritik öneme sahiptir. Bu bilgilerin paylaşılmaması, sektörün sağlıklı bir şekilde büyümesine engel olabilir.
Sonuç olarak, şeffaflık çağrısında bulunmak, yalnızca bir talep değil, aynı zamanda kamusal bir hak meselesidir. İhracatçı birliklerini ve bağlı oldukları kurumları, halkın bilgiye erişim hakkına saygı göstermeye ve şeffaf bir yönetim anlayışını benimsemeye davet ediyorum. Unutulmamalıdır ki şeffaflık, güvenin temel taşıdır ve bu temel zayıflarsa, güveni yeniden inşa etmek kolay olmayacaktır.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.