Ekrem Yalçındağ’ın “Evinde Hissetmek. Yeniden ve Yeniden” adlı sergisi, 16 Aralık 2024 – 5 Mart 2025 tarihleri arasında, İzmir Kültürpark’ta yer alan Atlas Pavyonu’nda ziyaretçilere sunuluyor.
Sanatçının son dönem üretimlerinden 200’e yakın çalışmanın yer aldığı serginin küratörlüğünü Levent Çalıkoğlu üstleniyor.
Sergi, kendisini İzmirli bir sanatçı olarak tanımlayan, 1985-93 yılları arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde eğitim gören Ekrem Yalçındağ’ın 40 yıl önce sanat hayatının başladığı şehre duyduğu manevi bağlılığa sembolik bir saygı ve cevap niteliğinde.
Yalçındağ, sanatçı tutkusunun yeşerdiği, köklü dostluklar inşa ettiği, gençlik yıllarının coşkulu günlerini yaşadığı İzmir’e yeniden dönmenin mutluluğu ve huzurunu sergisinin adına da taşıyor.
Yıldız Holding Sponsorluğu’nda, Atlas Pavyonu’nun 3030 metrekarelik alanında düzenlenen sergi, Yalçındağ’ın bugüne kadar düzenlediği en büyük ve kapsamlı sergisi olmasının yanısıra, İzmir’de gerçekleştirdiği ilk kişisel sergi olma özelliğini de taşıyor.
Sergi, F~A Gallery organizasyonu ile gerçekleştiriliyor.
Ekrem Yalçındağ’ın son dönem çalışmalarından bir seçki sunan sergide sanatçının üç ana döneminin en karakteristik çalışmaları yer alıyor. Ağırlığını “Doğa” adını verdiği son dönem çalışmalarına, “Monokrom” ve “Sonsuzluk” serilerinden yapıtlar eşlik ediyor.
Sanatçının “Doğa” serisi, ilk günden bugüne sanatsal düşüncesinin merkezinde yer alan tabiat fikrinin geldiği son aşamayı temsil ediyor. Tek bir tuval yüzeyinde dallı budaklı ağaç gövdelerinin fiziki bir temas ile basılması, hazır imaj olarak bulunan bir orman kesiti ve ağaç yapraklarının ipek baskı tekniği ile uygulanması ve son olarak sanatçının kendine özgü stilize motiflerinin boyanması ile ortaya çıkan seri, doğa ve onu algılayışımıza dair çok katmanlı bir görsellik sunuyor. Yalçındağ yeni serisinde hiç olmadığı kadar doğayı hem fiziksel varlığı ile kutsuyor hem de kavram olarak doğanın sanattaki temsiliyetine yeni bir bakış açısı getiriyor. Sanat ile doğa arasında yüzyıllardır var olan organik ve kültürel bağa, kariyeri boyunca geliştirdiği kendine özgü kavram ve teknik mükemmeliyet ile yeni bir cevap aralıyor. Seri aynı zamanda doğal ile yapay görüntü ve onu kavrayışımız arasındaki algısal ilişkilere dair de yeni bir perspektif öneriyor.
Sergi, ilk örnekleri 2018 yılında ortaya çıkan sanatçının “Monokrom” adını verdiği seriden, yine Yalçındağ’a özgü yuvarlak formlar üzerine uyguladığı çeşitlemelerine de yer veriyor. Yalçındağ, aynı rengin açık ve koyu tonları ile yuvarlak bir formun içerisine oturttuğu iç içe geçmiş dairesel bir hareketi tekrar ettirerek, izleyen gözün dairenin merkezinden sınırlarına doğru akmasına olanak veren sonsuz ritmi keşfetmesini sağlıyor. Tek bir rengin imkanları ile dairesel bir hareketin sonsuz döngüsü arasında kendinden önceki sanatçıların bulmaya çalıştıkları resimsel ve kavramsal bağa yeni ve farklı bir bakış açısı getiriyor.
Sanatçının sergide yer alan ve 2020 yılında ilk örneklerini vermeye başladığı üçüncü serisi ise “Sonsuzluk” adını taşıyor. İki rengin yine yuvarlak formlu bir tuval yüzeyinde neredeyse birbirlerinin içinden doğdukları izlenimini veren mükemmel bir teknik ile uygulandığı bu seride sanatçı, neredeyse ilk kez dünyadaki doğal bir oluşumu hatırlatacak derecede görsel bir imge kurguluyor. Tercih ettiği yuvarlak form bu örneklerde hacim kazanarak adeta bir küreye dönüşmeye başlıyor. Bir günbatımı manzarasını, ya da güneş veya ay tutulması gibi üst üste binen iki gezegenin birbirlerinin ışığını hem yuttuğu hem de çoğalttığı bir sonsuzluk anını hatırlatıyor.
Serginin sürprizi ise Ekrem Yalçındağ’ın röportajlarında belirttiği üzere, usta yönetmen Krzysztof Kieslowski’nin “Öldürme Üzerine Bir Filmi’nin etkisiyle oluşturduğu, kariyerine yön veren, doğa ve motif fikirlerine ulaşmasında öncülük eden kompozisyonuna ve Andy Warhol’un popsanat fikirlerine cevap niteliğinde geliştirdiği “Otoportre” adlı öğrencilik çalışmalarına da yer vermesi. Sanatçı bu resimler ile başlangıç ve şimdiyi bir döngü halinde birbirine bağlayarak sanatının kendi içinde geçirdiği gelişim ve dönüşümü sunuyor.
Sergiyle ilgili değerlendirmede bulunan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi, pladis ve Godiva Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker: “Yıldız Holding olarak kuruluşumuzdan bu yana benimsediğimiz “Mutlu Et, Mutlu Ol” anlayışıyla sadece ekonomik katkılar sunmakla kalmıyor, aynı zamanda kültürel ve sanatsal faaliyetleri de destekliyoruz.
Sanatı toplumla buluşturma gayemizle çağdaş ve geleneksel sanatın en güzel örneklerini içeren ve bugün yaklaşık 2000 esere ulaşan Yıldız Holding Sanat Koleksiyonunu Çamlıca Kampüsümüzde yıl boyunca sanatseverlerin beğenisine sunuyoruz.
Uzun yıllardır tanıdığım ve sanatını derin bir takdirle takip ettiğim Ekrem Yalçındağ’ın eserleri, koleksiyonumuzda çok özel bir yere sahiptir. Kendisinin ofislerimizde sergilediğimiz 30’a yakın eserinin yanı sıra pladis şirketimizin çeşitlilik ve kapsayıcılık vizyonundan ilham alarak özel ürettiği eserlerini de Londra’daki ofisimizde bulundurmaktan mutluluk duyuyorum. Ayrıca, Ekrem Bey’in 2022 yılında Godiva mağazamızda gerçekleştirdiği performansı da özenle muhafaza etmekteyiz.
Bu vesileyle, Yıldız Holding olarak Ekrem Yalçındağ’ın yeni sergisine de destek vermekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Yıldız Holding olarak, sanatın toplumları birleştirici gücüne inanıyor ve bu inancımızla sanatçılarımıza her zaman destek vermeye devam ediyoruz” dedi.
Yıldız Holding Sponsorluğunda ve F~A Gallery organizasyonu ile gerçekleşen sergi 16 Aralık 2024 – 5 Mart 2025 tarihlerinde hafta içi her gün 09.00 – 18.00 saatleri arasında, hafta sonu 11.00 – 18.00 saatleri arasında Atlas Sanat Galerisi’nde ücretsiz olarak ziyaretçilerini bekliyor.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.