Otomotivden savunma sanayine, makine üretiminden beyaz eşyaya kadar tüm sektörlerin ana ham maddesi konumunda olan bakırın Türkiye’de lojistik merkezleri için son düzlüğe girildi. İstanbul’da düzenlenen Ulusal Bakır Zirvesi’nde konuşan İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, “Türkiye bakır ihtiyacının neredeyse tamamını ithalat yoluyla karşılıyor. Ancak bunları işleyerek milyarlarca dolarlık ihracat yapıyor, yani katma değer sağlıyor. Buradaki problem ise ham maddede dışa bağımlı olmak. Şu anda bu sorunun çözümü için temaslarımızı sıklaştırdık. Cumhurbaşkanlığı, ilgili bakanlıklar ve kamu kurumları ile ihracatçı birlikleri olarak temas halindeyiz. Son düzlüğe girdiğimize inanıyoruz. Bu girişimlerin sonucunda bakıra daha kolay ulaşılabilmesini ve en önemlisi de Londra Metal Borsası’na kote lojistik merkezlerin Türkiye’de açılmasını amaçlıyoruz. Böylece ham madde konusunda bağımsızlığımızı yakalayarak, üretimi artırıp ihracatımızı geliştirebileceğiz.” dedi.

İstanbul Sanayi Odası (İSO), Kocaeli Sanayi Odası (KSO), İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) iş birliği ile Ulusal Bakır Zirvesi düzenlendi. Açılış konuşmalarını KSO Meclis Üyesi Hayrettin Çaycı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili ve İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan ve İTÜ Rektörü Hasan Mandal’ın gerçekleştirdiği etkinlikte İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sevgür Arslanpay ve İDDMİB Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Kaya moderatör olarak yer aldı. Sektörün tüm paydaşlarını bir araya getiren etkinlikte, katma değeri yüksek ürün geliştirme, bakır üretiminde ihracatı artırma, yeşil üretime uyum ve bakır sektöründe Ar-Ge ve inovasyon konuları ele alındı.

LOJİSTİK MERKEZLERİ KONUSUNDA SON DÜZLÜKTEYİZ

Dünyada bakır üretiminde milyon tonlar konuşulduğunu, Türkiye’deki üretimin ise bin tonlar olarak telaffuz edildiğini ifade eden Çetin Tecdelioğlu, Türkiye’nin bakır konusunda katma değer yaratmada biraz geride kaldığını belirtti. Tecdelioğlu, “İşte bu yüzden daha çok ürün işlememiz, ürünlerimizi daha fazla katma değerli hale getirmemiz gerekiyor. Ancak bakır zor bir metal. Diğer taraftan da bakır parasal olarak güçlü bir metal. Bakır üretimi çok zor bir işlem ve ülkemizde bakır üretimi yok denecek kadar az. İthalata dayalı olarak ihtiyaç karşılanıyor. Türkiye’nin yıllık ihtiyacı da 400 bin ile 500 bin ton arasında. Bu ithalata dayalı ham maddenin kolay ulaşılabilir olması, kolay bir şekilde elimizin altında olması ve en önemlisi bakırın stratejik maden statüsüne alınması için de ihracatçılar birliği olarak çalışmalar yürütüyoruz. Girişimlerimizi Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar ve tüm kurumlarımız nezdinde sürdürüyoruz. Bu girişimlerin sonucunda bu metale daha kolay ulaşılabilmesini ve en önemlisi de Londra Metal Borsası’na kote lojistik merkezlerin Türkiye’de açılmasını amaçlıyoruz. Artık son düzlüğe geldiğimize inanıyoruz.” diye konuştu.

MİLYARLARCA DOLARLIK ÜRETİM GARANTİ ALTINA ALINACAK

Bakır olmadan otomotiv, beyaz eşya, makine, savunma sanayi gibi elektriğe bağlı tüm sektörlerin faaliyetlerine devam edemeyeceğini dile getiren Çetin Tecdelioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Onun için bakırımızı ciddi anlamda işleyeceğimiz, kendi ihtiyacımızı karşılayacağımız bir hale getirmemiz gerekiyor. Türkiye’de de arz güvenliği sorunu var. Alüminyum, bakır gibi ürünler olmadan üretim olmuyor. Eğer bu malzemeler Türkiye’de stratejik olarak kolay ulaşabilir olmazsa dünyada ya da ülkemizde yaşanacak sorunlarda işletmelerimizi devam ettiremeyiz. LME depoları ile arz güvenliği sorununu ortadan kaldırıp, milyarlarca dolarlık üretim ve ihracat gerçekleştiren tüm sektörlerin de ihtiyaçlarını garanti altına alacağız.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın