Nadir Hastalık Gönüllüleri Derneği Başkanı Doç. Dr. Gülay Ceylaner, ünlü oyuncu Angelina Jolie’nin, Meme kanserine yakalanma riskini azaltmak amacıyla yaptırdığı ‘mastektomi’ sonrasında toplumda oluşan “Jolie etkisi” hakkında, uyarılarda bulundu.
Angeline Jolie’nin ailesinde kanser öyküsü bulunduğu için genetik test yaptırdıktan sonra ameliyat kararını aldığını vurgulayan Ceylaner, birçok kadının bu olaydan sonra genetik test yaptırmadan benzer operasyonlara başvurduğu değerlendirmesini yaptı.
Ceylaner, Angelina Jolie’nin, annesini yumurtalık kanseri nedeniyle kaybetmesi ve teyzesine meme kanseri teşhisi konulması üzerine genetik test yaptırdığını anımsatarak, “Yapılan test sonucunda Jolie’nin meme kanseri gelişiminden sorumlu olan BRCA1 mutasyonu taşıdığı tespit edildi. Bu mutasyon, kanser riskini artırdığı için Jolie, kansere yakalanma riskini en aza indirmek amacıyla her iki memesini de aldırmıştı.” bilgisini verdi
– Jolie Etkisi Farkındalık Yaratırken Gereksiz Ameliyatları da Tetikledi
Jolie’nin bu kararının, kanserin ailesel olabileceğine dair farkındalık yaratmayı amaçladığını ama bunun yanında birçok kadının da tıbbi bir gerekçe olmaksızın ameliyat olmak için başvurduğunu ifade eden Ceylaner, genetik hastalıklarla ilgili doğru danışmanlığın, kişilerin doğru bilgiye ulaşması ve koruyucu tedavi seçeneklerini değerlendirmesi açısından testler kadar önemli olduğunun altını çizdi.
– “Doku koruyucu yaklaşımlar gündemde”
Ceylaner, şu an doku koruyucu yaklaşımların uygulandığını, kişinin ailesindeki kanser öyküsüne, saptanan genetik değişikliklere ve kanserlerin çıkış yaşına göre en uygun tarama ve tedavi yöntemlerinin belirlendiğini söyledi
Tıbbı gerekçe olmaksızın yaptırılan her uygulamanın sağlığı tehdit edebildiğine işaret eden Ceylaner, “Gereksiz operasyonlar, başka riskleri de beraberinde getirebilir. Günümüzde kişiye özel tıp (personalized medicine) kavramı tüm dünyada ön plandadır. Ailenizde kanser öyküsü varsa, mutlaka bir genetik uzmanı veya onkolog ile görüşerek sizin için en uygun tedavi ve tarama yolları belirlenmelidir.” uyarısında bulundu.
Doç. Ceylaner, sadece BRCA1 ve BRCA2 genleri değil, kanserle ilişkili olabilecek geniş gen panellerinin de erken tanı için çok önemli olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti ; “Genetik testlerin sonucunda her zaman meme veya yumurtalıkların alınması kararı çıkmaz. Ailede herhangi bir kanser hikayesi olan herkesin doğru danışmanlık alması ve aile için en doğru tarama yöntemlerinin belirlenmesi büyük önem taşımaktadır.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.