Organize perakende sektöründe yılın ikinci yarısıyla birlikte başlayan daralma, eylül ayında hızlanarak devam etti. Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, geçen ay karşı karşıya kaldıkları tabloyu, “Markalar eylül ayında buz kesti.” sözleriyle özetledi.

Çatısı altındaki 516 marka ile gıda dışı perakende sektörünün en önemli temsilcisi olan BMD’nin üyeleri arasında gerçekleştirdiği eylül ayı anketinin sonuçları kamuoyuyla paylaşıldı. Anketi değerlendiren BMD Başkanı Sinan Öncel, ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele için uyguladığı talebi kısmaya yönelik önlemlerin etkilerini yılın ikinci yarısıyla birlikte hissetmeye başladıklarını hatırlattı. Öncel, şöyle devam etti:

“Organize perakende için temmuz, adet satışlarının sert düştüğü bir ay olmuştu. Genel olarak yatay seyreden ağustosun ardından eylülde de satışlarda çok ciddi bir düşüşle karşı karşıya kaldık. Yeni sezona rağmen hazır giyim, ayakkabı ve kozmetik kategorilerinde her üç markamızdan ikisi eylül ayında adet satışlarının düştüğünü beyan etti. Yeme içme markalarımızın ise tamamının adet satışlarında düşüş görülüyor. Adet satışları bir yana eylülde cirolardaki artış da genel olarak enflasyonun gerisinde kaldı. Ekonomi yönetiminin talebi kısmaya yönelik önlemleri nedeniyle gıda dışı organize perakendede talebin gerileyeceğini öngörüyorduk. Ancak eylülde bu kadar sert bir daralma, bu kadar hızlı bir soğuma beklemiyorduk. Özetle, markaların eylül ayında soğumadan da öteye buz kestiğini söyleyebiliriz. Gelişmeler bize ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadelede temel olarak ‘talebi soğutmaya’ odaklandığını gösteriyor. Oysa her fırsatta dile getirdiğimiz gibi ülkemizde en önemli sorun maliyet enflasyonu. Sonuçta fiyat artışlarının da bir üst sınırı var ve bu gıda dışı perakende enflasyon oranlarında görülüyor. Ancak maliyetler daha yüksek oranlarda artıyor. Ham maddeyi dünya ortalamasının çok üzerinde fiyata mal ediyoruz. Ticari mülklerde yüzde 500’e varan fahiş kira artışları ile karşı karşıya kalıyoruz. Şeffaf olmayan genel giderler nedeniyle AVM’lere her ay 700 milyon lira fazladan ödeme yapıyoruz. Bütün bu maliyetlerin tamamı olmasa da bir bölümü eninde sonunda ürün fiyatına yansıdığı için enflasyonu artırıyor. Dolayısıyla soruna önce doğru teşhisi koyup ona göre tedavi uygulamalıyız, aksi takdirde hastayı kaybedebiliriz.”

Sinan Öncel, ticari mülklerde piyasa gerçekleri ve adil ticaret ilkesiyle bağdaşmayan fahiş kira artışı taleplerini önleyecek bir yasal düzenleme konusunda zaruretin giderek arttığını da sözlerine ekledi. 


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın