Klimalar, binaların ‘net sıfır emisyon’ hedefinde önemli rol oynuyor, çünkü binalarda kullanılan enerjiden yüzde 50, küresel karbon emisyonlarından ise yüzde 15 pay alıyor.

Ancak, Amerikan Isıtma, Soğutma ve Klima Mühendisleri Derneği ( ASHRAE ) tarafından yürütülen çalışmalara göre, iklimlendirme sistemlerinin bina otomasyonu ile entegrasyonu enerji tüketimini yüzde 30 düşürüyor.

Üçay Mühendislik Elektrik Grup Koordinatörü Haydar Çatalbaşlı, ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemlerinin bina otomasyonuna entegrasyonu ile sağlanan avantajlara dikkat çekti.

McKinsey & Company tarafından hazırlanan rapora göre, binalar küresel enerji kullanımının yüzde 39’undan, CO2 emisyonlarının ise yüzde 38’inden sorumlu tutuluyor.

Klimalar, küresel karbon emisyonlarından yüzde 15 pay alıyor

Binalarda en fazla enerjiyi ise ısıtma ve soğutma sistemleri tüketiyor. Klimalar, ticari binalarda kullanılan enerjiden yüzde 50, küresel karbon emisyonlarından ise yüzde 15 pay alıyor. Ancak binaların yönetiminde; bina otomasyon sistemleri kullanarak, klimalardan kaynaklı enerji sarfiyatını ve karbon emisyonlarını düşürmek mümkün. Amerikan Isıtma, Soğutma ve Klima Mühendisleri Derneği ( ASHRAE ) tarafından yürütülen çalışmalar, akıllı iklimlendirme sistemlerinin bina otomasyonu ile entegrasyonunun enerji tüketimini yüzde 30 düşürdüğünü gösteriyor.  

“Bir binayı ‘akıllı’ kılmak için öncelikle ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemlerini otomasyon sistemleriyle yönetmek gerekiyor” diyen Üçay Mühendislik Elektrik Grup Koordinatörü Haydar Çatalbaşlı, iklimlendirme sistemlerinin bina otomasyonuna entegrasyonu ile sağlanan avantajlara dikkat çekti:

“Isıtma, soğutma ve havalandırma teknolojilerden kaynaklanan emisyonları dikkate almadan hayalini kurduğumuz ‘2050 net sıfır’ hedefine ulaşamayız. Çünkü ticari binalarda kullanılan enerjinin yüzde 50’sini tüketen klimalar, sera gazı emisyonlarının düşürülmesinde önemli bir potansiyele sahip.

Fabrika, hastane, iş merkezi, otel, havalimanı, AVM gibi toplu yaşam alanlarında, iklimlendirme sistemlerinin MODBUS ve BACnet tabanlı otomasyon sistemlerine entegre edilmesi ortamdaki;  sıcaklığın, nemin, hava kalitesinin ve enerji verimliliğinin optimize edilmesinde önemli rol oynuyor. Böylece; gereksiz enerji tüketimini önlemek, kullanıcı konforunu artırmak ve işletme maliyetlerini düşürmek mümkün hale geliyor.

Enerji tüketimi yüzde 30 düşüyor

Akıllı iklimlendirme sistemlerinin bina otomasyonuna entegrasyonu sayesinde sistem, tüm binayı ısıtmak yerine ihtiyaç duyulan alanları ısıtıyor. Böylece enerji tüketimi yüzde 30’lara varan oranlarda düşüyor. Ayrıca bina içerisindeki farklı alanlarda farklı iklim koşulları sağlanabiliyor. 

‘Hasta bina sendromu’ oluşmasını önleniyor

Otomasyon sistemleri, iç mekân hava kalitesinin sürdürülebilir kılınmasında ve nem kontrolü sağlanmasında da önemli rol oynuyor. Bu sayede binalarda sıklıkla karşılaştığımız ‘hasta bina sendromu’nun da önüne geçilmiş oluyor.

Üçay Mühendislik olarak, profesyonel ekiplerimiz ve yıllara dayanan tecrübelerimiz ile binaların iklimlendirme ve otomasyon sistemlerinin tedarik ve kurulumunda anahtar teslim çözümler sunuyoruz.” dedi.

 


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın