Dünyada kendi iç denizine sahip tek ülke olan Türkiye’nin göz bebeği Marmara Denizi; Karadeniz, Ege ve Akdeniz arasında hayati öneme sahip biyolojik bir koridor niteliği taşıyor. Bu kapsamda Marmara Denizi’nde biyoçeşitliliğin gelişimini desteklemek ve farkındalık oluşturmak amacıyla 2022 yılında Anadolu Efes ve Deniz Yaşamını Koruma Derneği’nin (DYKD) iş birliğiyle Denize +1 Nefes projesi hayata geçirildi. Proje ile ‘denizlerin yağmur ormanları’ olarak nitelendirilen ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan mercanların çoğaltılması, korunması ve Marmara Denizi’ndeki su altı yaşamıyla birlikte biyoçeşitliliğin zenginleştirilmesi hedefleniyor.
Denize +1 Nefes’in ilk fazında dalgıçlar, doğal yaşamından kopmuş ve zarar görmüş mercanları Marmara Denizi’ndeki Tavşan Adası açıklarında kesin korunacak hassas alan ilan edilmiş olan bölgeye nakletti ve yeni mercan bahçeleri oluşturdu. Projenin ikinci fazında, nakledilen mercanların gelişimi ve yarattığı etkinin 7/24 canlı izlenebilmesi ve kayıt altına alınması için denizin 30 metre altına kamera sistemi kuruldu. Üçüncü fazda ise sıra Marmara Denizi’ndeki biyoçeşitliliğin sesine kulak vermeye geldi. Dalgıçların su altına yerleştirdiği ses kayıt cihazlarıyla canlıların sesi kaydedildi. Deniz ve doğa dostu müzisyen Mercan Dede, bu kayıtlardan ilham alarak “Mercanların Senfonisi” eserine hayat verdi.
“Sorumlu, bilinçli ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için çalışıyoruz”
Bira Grubu Başkanı ve Anadolu Efes CEO’su Onur Altürk, “55 yıl önce Anadolu topraklarında doğan bir şirket olarak bugün bayrağımızı 70’ten fazla ülkede dalgalandırıyoruz. Toplumu, çevreyi ve tüm paydaşlarımızdan oluşan ekosistemimizi güçlendirme bakış açısı ile uzun vadeli değer yaratacak projeler gerçekleştiriyoruz. Sorumlu, bilinçli ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için çalışıyoruz.
Marmara Denizi, 3 bine yakın türe ev sahipliği yaparak, biyolojik çeşitliliği açısından zengin olmakla birlikte, son yıllarda maalesef ciddi bir tehdit altında. Yapılan araştırmalar son 50 yılda Marmara Denizi’nde 17 türün tamamen tükendiğini ve pek çok türün de tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. 3 yıl önce hayata geçirdiğimiz Denize +1 Nefes projesi ile ‘denizlerin yağmur ormanları’ olarak da bilinen mercanlara Marmara Denizi’nde yeniden hayat verebilmek için çalışıyoruz. Yeni mercan bahçeleri oluşturmak ve bu konuda farkındalık yaratmak için Deniz Yaşamını Koruma Derneği ile iş birliği gerçekleştirdik. Bu yıl projemize toplumsal farkındalık yaratmak amacıyla bambaşka bir perspektif ekledik ve değerli sanatçı Mercan Dede ile bir araya geldik. Mercanların Senfonisi, Marmara Denizi’nin sesi oldu. Öte yandan Marmara Denizi’ndeki su altı ses verileri, biyolojik çeşitliliği gözlemlemek ve deniz ekosisteminin sağlık durumunu izlemek açısından da önemli bulgular oluşturdu.” açıklamasında bulundu.
Deniz Yaşamını Koruma Derneği Başkanı Volkan Narcı, “Marmara Denizi’ndeki mercan popülasyonunu, biyoçeşitliliğini artırmanın yanı sıra onları korumak ve ekosisteme kazandırmak bizim için büyük önem arz ediyor. Bu kapsamda gerçekleştirdiğimiz Denize +1 Nefes projesinde bu yıl denizin sesine kulak vermek istedik. Zira su altı ses verilerini toplamak amacıyla yaptığımız çalışmalar sonucunda insan faaliyetlerine bağlı olarak oluşan ses kirliliğinin, en yaygın kaydedilen ses verileri olduğunu gördük. Bu bağlamda da Marmara Denizi’nin sesini duyurmak amacıyla Mercan Dede birçok deniz canlısının ses ve görüntüsünden ilham alarak ‘Mercanların Senfonisi’ eserini hayata geçirdi.” dedi.
Müzisyen Mercan Dede, “Dünyada ve ülkemizde de etkili olan iklim krizi, yalnızca bugünü değil, geleceğimizi de tehdit ederken, deniz ekosistemleri bu krizden en çok etkilenen alanlar arasında yer alıyor. Ekosistemler birbirine bağlı döngüler şeklinde hareket ediyor. Marmara Denizi’nin zengin biyoçeşitliliği, mercanların çevresinde varlık bulan eşkina, ıstakoz, karides, yunus ve midye gibi canlılarla hayat buluyor. Denize +1 Nefes projesi bu anlamda mercanları korumak için çok değerli ve ben de toplumda farkındalık yaratabilmek adına yürütülen çalışmalara bir katkı sunma amacıyla ‘Mercanların Senfonisi’ eserini ortaya koydum. Ayrıca kaleydoskopik görüntülerle de dünyanın herhangi bir yerinde atılan küçük bir adımın, denizlerin yaşamına ve tüm ekosisteme nasıl büyük bir dönüşüm sağlayabileceğini vurgulamak istedim. Mercanlar, denizlerin can damarları; onların korunması, sürdürülebilir bir gelecek için en büyük sorumluluklarımızdan biri.” şeklinde konuştu.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.