Ekonomi ve bankacılık konusunda bilgi sahibi olmadığını ancak Türkiye İş Bankası’nın, 100. kuruluş yıldönümü vesilesiyle düzenlediği “Atatürk Vizyonuyla Gelecek Yüzyıla Bakış” başlıklı uluslararası konferansına davet edildiğinde konuyla ilgili araştırmalar yaptığını söyleyen Nobel Ödüllü Biyokimyager Prof. Dr. Aziz Sancar, “Ben gerçekten çok çalışırım. Gençken 18 saat çalışırdım hala da geç saatlere kadar çalışırım. Öğrencilerimi de öyle çalışmaya zorluyorum. Hatta sabah 9’da gelip akşam 5’te eve gidenlere ‘Bankacı saatlerinde çalışıyorsunuz’ diyorum” diye konuştu.

Dünya hakimiyetinin 1800’lü yıllarda İngiltere’de olduğunu, 2. Dünya Savaşı’nın ardından ABD’ye geçtiğini, şimdi ise Çin’in hakimiyet kurmaya başladığını belirten Sancar, geniş Türk dünyasının da dünyanın büyük bir sathını teşkil ettiğini, gerek yüzölçümü gerekse doğal kaynaklar bakımından Çin ile benzer seviyede olduğunu söyledi. Sancar, kendisinin Nobel ödülü kazandığı yıl, Çin’in de ilk defa bilimsel bir konuda Nobel ödülü aldığını belirterek, 1970’lere kadar bilim alanında Türkiye’nin Çin’den daha ileri olduğunu; şu anda ise Çin’in ABD’nin dahi önüne geçtiğini aktardı.

Prof. Dr. Sancar, özellikle geniş Türk dünyasına yönelik olarak, bilimsel çalışmaların nasıl yürütülmesi gerektiğine ilişkin şu tavsiyeleri paylaştı:

“Temel bilimi bilmek çok önemli. Temel bilim olmadan uygulamalı bilimi alıp kopyalayarak önderlik yapamayız. Erkekler kadar kızlarımızı da mutlaka okutmalıyız. Çocuklarımıza çok erken yaşlarda deney yapmayı öğretmeliyiz. Din ve bilim karıştırılmaz. Bunları tamamen ayrı tutmalıyız. Bilim insanları dinden ve politikadan uzak olmalı. Liyakata dayalı fırsat yaratmak çok önemli. Her şeyin likayata bağlı olması gerekir. Son olarak bilim yapan insanlara ‘Şunu yap, bunu yap’ demeyeceksiniz. Gerçek bilim insanları adanmış insanlardır. Bir şeyi merak eder, onu çözmek isterler, ne para ne şöhret beklerler. Bu gibi insanları rahat bırakın. ‘Şunu çöz bunu çöz’ demeyin.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın