Ekosisteme Dair Yeni Sayısında Gezegenimizin Geleceği İçin Onarıcı Çözümler ve Yeni Yaklaşımlar Çerçevesinde Mavi Ekonomi Kavramını Ele Alıyor

TSKB Ekonomik Araştırmalar’ın üç ayda bir yayımladığı Ekosisteme Dair’in yeni sayısında, gezegenimiz ve insan yaşamı için kritik öneme sahip olan mavi ekonomi kavramı ele alınıyor. Mavi ekonomi kavramının taşımacılık, turizm ve enerji gibi farklı boyutlarıyla ele alındığı yayında, deniz ekosistemlerinin korunmasına ve onarılmasına yönelik çözüm üreten özel sektör girişimleri, dost ülkelerden tedarik ve seçici korumacılık gibi uluslararası ekonomik ilişkiler çerçevesinde ortaya çıkan yeni kavramlar ile konuya dair köşe yazıları ve ekosistem gündemine ilişkin güncel gelişmeler de yer alıyor. Yayında ayrıca, sürdürülebilir mavi ekonomi yaklaşımının ötesine geçilmesi ve bu kavrama onarıcı bir perspektif kazandırılması ihtiyacına dikkat çekiliyor.

TSKB Ekonomik Araştırmalar tarafından yayımlanan Ekosisteme Dair’in 16. sayısında, mavi ekonomi kavramı odağında, okyanusların ekosistem üzerindeki koruyucu rolü, mavi finansman ve onarıcı yaklaşımlar kapsamlı bir şekilde ele alınıyor. Yayında mavi ekonominin taşımacılık, turizm ve enerji sektörlerindeki etkilerine yakından bakılırken; balıkçılık, ticaret- ve deniz biyoteknolojisi gibi pek çok alana hizmet eden okyanusların aynı zamanda atmosferdeki ısının emilimi, karbon yutağı rolü ve deniz biyoçeşitliliğinin muhafaza edilmesi gibi önemli faydaları vurgulanıyor. 

Ekosisteme Dair’de ayrıca, mavi ekonominin finansmanı çerçevesinde mavi tahvillerin (blue bonds) ve doğa için borç takası kavramının rolleri inceleniyor. Sürdürülebilirlik ve finansmanın geleceğine dair önemli öngörüler sunan sayıda, deniz ekosistemlerinin korunmasına yönelik özel sektör girişimleri, uluslararası ekonomik ilişkilerdeki yeni kavramlar ve güncel gelişmeler de ekosistem perspektifinden detaylı bir şekilde işleniyor. 

Uluslararası Finans Kurumu (IFC) tarafından okyanusların korunması ve su yönetiminin gelişimine katkıda bulunan finansman ve yeniden finansman faaliyetleri olarak tanımlanan mavi finansman kavramına onarıcı bir perspektif kazandırılması ihtiyacını aktaran Ekosisteme Dair’de, onarıcı mavi ekonomi yaklaşımının konunun merkezine ‘mavi doğal sermaye’yi koyduğu bilgisine yer veriliyor. 

Ekosisteme Dair’in 16. sayısında öne çıkan satır başları şöyle sıralanıyor:

  • Okyanus taşımacılığı küresel seviyede hammadde, nihai ürün, enerji ve gıda taşımacılığının %70’inden fazlasından sorumlu. 
  • Deniz taşımacılığının emisyon salımları, diğer atıklar ve denizlerde gürültü kirliliği başta olmak üzere deniz ekosistemlerine yönelik olumsuz etkilerini bertaraf etmeye yönelik çalışmalar sektörün 2050 yılına kadar dört kat büyümesine yönelik beklentiler çerçevesinde önem arz ediyor. 
  • Kıyılara yönelik göçün yarattığı nüfus baskısı, yükselen deniz seviyesi, kıyı ekosistemlerinin insan kaynaklı atıklar ve diğer faaliyetler nedeniyle bozulması ve aşırı hava olayları gibi tehditler küresel ölçekte her 11 kişiden birine istihdam sağlayan ve 2023 yılı itibarıyla küresel gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) %9,1’inden sorumlu olan turizm sektörü için önemli risk faktörleri arasında yer alıyor.
  • Avrupa Komisyonu’na göre kıyı bölgelerinde yaşanan seller 2020 yılı itibarıyla gelişmekte olan küçük ada ülkelerinde yıllık 1,64 milyar dolar zarara neden oluyor.
  • Yenilenebilir enerji sektörü, mavi ekonominin kapsadığı turizm, taşımacılık, balıkçılık gibi sektörler arasında henüz yeni olsa da hızla büyüyor. 
  • Mavi ekonomi kavramı çerçevesinde sektörün önemi ise yeni kurulacak deniz üstü rüzgâr enerji santrallerinin deniz ve okyanus ekosistemlerine etkilerini göz önünde bulundurmayı gerektiriyor.
  • Okyanus ekonomisinin 2030 yılına kadar 3 trilyon dolar değere ulaşması ve yaklaşık 40 milyon kişiye istihdam sağlaması bekleniyor. Okyanus ekonomisi finansmanında mavi tahviller sürdürülebilir su yönetimi, okyanus koruma faaliyetleri ile limanlar, turizm, balıkçılık gibi okyanusa ilişkin pek çok alanda kullanılıyor. 
  • 2024 yılının ilk çeyreği itibarıyla, su odaklı projelere yönelik tahvil piyasası, 4 trilyon dolarlık yeşil tahvil piyasası içinde yaklaşık 7,2 milyar dolarlık bir paya ulaştı. Bloomberg’e göre 2018’den bu yana büyüklükleri 12,8 milyon dolar ile 750 milyon dolar arasında değişen ve yarısına yakını Çin merkezli kuruluşlarca gerçekleştirilen toplam 53 mavi tahvil ihraç edilmiş durumda.
  • Küresel ekonomik rekabet son sürat devam ederken ülkelerin ticaret ve sanayi politikaları açısından yeni yollara sapması yeni kavramların ortaya çıkmasına da neden oluyor. Bu kavramların son örneklerinden biri ise “dost ülkelerden tedarik” (friendshoring) olarak öne çıkıyor.

sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın