Sanat dünyasında önemli bir yer edinen ve bugüne kadar birçok eser ortaya çıkaran Ayşe Betil, resimlerinde ve öykülerinde insanı temel alıyor. Betil, eserlerinde insanı temel alırken görünüşüne değil görünenin arkasındakini sezmeye ve eserlerinde aktarmaya özen gösteriyor. 

Bugüne dek 300’ü aşkın karakalem, akrilik, kömür kalem ve yağlı boyalardan oluşan resmi bulunan Betil, yaratıcı sürecinde içsel ve dışsal etkilerden beslenerek bir tasarım geliştiriyor. Tasarımı oluştururken ayrıntılardan ziyade, o tasarımın onda yarattığı duygu ve etkiye odaklanıyor. Başlangıçta ana hatlarıyla zihninde şekillendirdiği çalışmasını, uygulama aşamasında daha da geliştiriyor; yazı veya çizim fark etmeksizin, detayları yaratım sürecindeyken keşfetmeyi tercih ediyor. Bu süreçte, üretimiyle arasında karşılıklı bir etkileşim kurduğunu hissediyor ve bu etkileşim, ona yeni fikirler kazandırıyor.

“Eserlerimin Sergilenmesi Unutulmaz Bir Deneyim”

Eserlerinin sergilenmesinin kendisi üzerinde yarattığı hisleri aktaran Betil, “Resimlerimi sergilemek beni her defasında çok heyecanlandırıyor. Özellikle kişisel sergilerde heyecanla birlikte stresli de oluyorum. Senelerce kendime sakladığım, bazen günlerce bazen aylarca hemhal olduğum resimleri sergilemek unutulmaz bir deneyim oluyor benim için.” dedi.

Ayşe Betil’den 2025 Yılının Sonunda Kişisel Sergi Hedefi

2025 yılının sonlarına doğru yeni bir kişisel sergi için çalışmalarını sürdürdüğünü aktaran Betil, resimleriyle ilgilenen insanlardan geri dönüş aldığını geri dönüşlerin çoğunlukla beğeni olduğunu aktardı. 

Betil ayrıca, “Eserlerimi oluştururken esas hedefim; resimlerime bakan ya da öykülerimi okuyan insanların kendi duygularıyla iletişim kurması, hislerini gözden geçirmesi.  En karanlık taraflarımızla karşı karşıya gelmenin, çok örseleyici olmakla birlikte, hepimize iyi geleceğine inanıyorum ve bunun en etkili yolunun sanat ve edebiyat olduğunu düşünüyorum.” dedi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın