ForInvest Youtube kanalında Stratejist Tuğba Özay moderatörlüğünde yayınlanan ‘Yatırım İpuçları’ programına, Stratejist Volkan Dükkancık konuk oldu. 2023 Mayıs seçimlerinden sonra Türkiye’de normale ve normlara dönüş hikayesinin başladığını ifade eden Volkan Dükkkancık, “Yatırım yapılırken daha öngörülebilir ve daha şeffaf, belli bir perspektife sahip olunabilen bir sürece girildi. Ancak bundan sonrasında borsada bir sonraki döngüyü fiyatlamak isteyen yatırımcıların ne zaman devreye gireceği büyük önem taşıyor. Bir sonraki döngünün ise tekrar faiz indirim beklentilerinin devreye girdiği, konjonktürel sektörlerin öne çıktığı, büyüme hikayesinin tekrar konuşulduğu, ayakları yere basan, istikrarlı bir büyüme sürecinin konuşulduğu dönem olduğunu söyleyebiliriz. Bunun da muhtemelen 2025’in ikinci yarısının konusu olacağını ifade edebiliriz. Bir hikaye var ama bu hikayenin ne zaman fiyatlanacağı çok kritik. Yatırımcı burada o yüzden kendine ‘ben hangi vadede bir yatırım yapmayı planlıyorum’ sorusunu en başta sormalı. Yani, bundan üç ay sonrası için bir yatırım planlıyorsak, borsada şu an çok ciddi fırsatlar yok. Bugünden yıl sonuna kadar ortalama yüzde 20-25 bir faiz getirisi alabilirsiniz. Borsada bu kadar getiri, endeks bazında bulunamayabilir fakat hisse bazında olabilir. Ancak 1,5-2 yıl sonrası için bir hikaye arıyorsanız, burada ciddi fırsatlar var” diye konuştu.
Yatırımcıların böylesi dönemlerde yaşanacak dalgalanmalara hazır olması gerektiğinin de altını çizen Volkan Dükkancık, yatırımcıların bu dönemde yapması gerekenler hakkında bilgi verdi. “Öncelikle yatırımcının bir oyun planı olmalı. Panik yapmadan süreçleri gözden geçirerek hareket etmeli. Dalgalanmalara karşı sakin kalmalı, bilançoları okumalı. Herkes özellikle enflasyon üzerinde reel getiri peşinde ama bazı dönemlerde getiri peşinde koşmaktan ziyade mevcut portföyü korumayı ve riskleri yönetmeyi de bilmeliyiz. Şu anda tam da böyle bir dönemdeyiz. Bu dönemde buna odaklanacağız. Dönem bittikten sonra tekrar o getir kısmına yönelebiliriz. Kısacası daha sakin bir döneme girildiğinde elimizde büyütebileceğimiz bir portföy kalsın diye düşünmeliyiz. Çünkü, uzun vadede ‘yeniden yatırım yapılabilir’ bir ülke konumuna gelme hikayemiz var. Not artırımı hikayesinde yolculuk fiyatlanıyor. Hatırlatmakta yarar var; 2013 yılında yatırım yapılabilir ülke seviyesine ulaştığımız anda borsada en tepeyi görmüştük.”
YATIRIMIN YÜZDE 50’Sİ HİSSE SENEDİNE
Yatırımcıların borsada yaşanacak geri çekilmelerde borsadaki paylarını artırabileceğini dile getiren Volkan Dükkancık, “Eğer, borsa belli bir noktaya geldiyse de yeniden sabit getiriye gidilebilir. Olumsuz durumlar yaşanıyorsa, jeopolitik gerginlikler varsa altına geçilip bir fırsat aranabilir. Ancak, şu anda yatırım yapılabilecek miktarın yüzde 50’sinin hisse senedi tarafında olması gerektiğine inanıyorum. Borsada 9.700 seviyeleri önemli bir taban oluşumuna aday. Buraya artı-eksi 300 puan olarak düşünebiliriz. Buranın altına indikçe yerli, yabancı, kurumsal ve amatör yatırımcılar yeniden giriş yapacaktır. Eğer, bu tabanın ardından yükseliş geliyorsa da yatırımlarımızdaki hisse senedi ağırlığı yüzde 70’e çıkarılabilir. Ancak, şu anda yüzde 50 seviyeleri makul gözüküyor. Yüzde 30’luk kısmı da sabit getiri tarafına yatırabiliriz. Bu mevduat da olabilir, para piyasa fonu da. Hatta mevduatsa artık aylık mevduattan ziyade üç aylık, altı aylık mevduatlara kaymaya başlamak gerekiyor. Çünkü, olası faiz indirimlerinden bu şekilde korunabiliriz. Varlığımızın yüzde 20’lik kısmı ise likit varlıkta tutulabilir.” ifadelerini kullandı.
YAPISAL REFORM ADIMLARI ATILMALI
Enflasyonu alt etmeden ekonomik problemlere çözüm bulunmasının çok zor olduğunu kaydeden Volkan Dükkancık, “Bu dönem gerçekten sancılı bir geçiş dönemi. Bunu atlatmak gerekiyor. Ben son günlerde Cevdet Akçay’ın ve Merkez Bankası’nın genel açıklamalarına çok dikkat ediyorum. Özetle, ‘Faiz indirsek de sıkı duruştan vazgeçmeyeceğiz’ diyorlar. Yıl sonuna doğru faiz indirimlerine başlanması gündemde. Bunun oranını bilmek zor ancak, şirketlerin finansman maliyetini biraz azaltacak, bir nefes aldıracak gelişme olabilir. Şirketlerin kalıcı bir rahatlama için ise 2025’in en azından ilk yarısını atlatabilecek şekilde pozisyonlanmasında yarar var. Enflasyon problemini çözmek çok kolay değil. Bu noktada orta vadeli program da merakla bekleniyor. Çünkü, işin para politikası tarafı aşağı yukarı oturdu. Maliye politikası tarafında da adımlar geliyor ama işin yapısal reformlar tarafında artık orta vadeli programda çok daha somut gelişmeler, açıklamalar gerekiyor. Açıklamanın ötesinde hamleler görmemiz gerektiğini düşünüyorum. Yani, bu bedeli öderken artık hane halkına, üreticiye, tüketiciye, finans dünyasına, her kesime yapısal reform anlamında adımlar atılmalı” dedi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.