Aylardır gündemde olan, kamuoyunda sıkça tartışılan 7524 sayılı “Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasında Dair Kanun” 28 Temmuz Pazar günü TBMM’de kabul edildi. Bir geçici madde dahil 62 maddeden oluşan kanun değişikliğini değerlendiren Vergi Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar “Yasa koyucunun uzun yıllardır süren yaklaşımında önemli bir değişim görülüyor. Yeni düzenlemeler, işletmelere daha fazla odaklanıyor ve kayıt dışı ekonomiyle mücadeleyi hedefliyor” dedi.

Zihniyet değişikliği

Yapılan değişikliklerin ezberleri yıktığını ifade eden Yavaşlar, “Çünkü kanun bir zihniyet değişikliği içeriyor; dar gelirliden ziyade işletmelere odaklanıyor. İşletmelerin daha fazla denetleneceğini ilan ediyor; onların daha az vergi ödemelerine yol açan “vergi istisna ve indirimlerini” tırpanlıyor; suistimale çok açık olan vergi uzlaşma düzeltmesini kaldırıyor; vergi kabahatleri ve cezaları üzerinden belge düzenine uyulmasını sağlamaya çalışıyor. Bu zihniyet değişikliği bir anda vatandaşın vergi yükünü azaltmayacak. Ancak, kayıt dışılığa yönelen ciddi bir denetim mekanizmasının hayata geçirilmesi ve af yasalarından vazgeçilmesi, hem haksız rekabeti ortadan kaldırmaya hem de dolaylı vergi yükünün azalmasına yönelik önemli adımlar olacak” diye konuştu.

KDV değişikliği işletmeleri zorlayacak!

Yasada KDV ile ilgili düzenlemenin ise sorunlu oluğunu belirten Yavaşlar, KDV iade ve indirimlerindeki kısıtlamaların, KDV’de temel ilke olan tarafsızlık ilkesine tamamen aykırı olduğunu ve mülkiyet hakkı ihlaline yol açtığını söyledi. Yavaşlar “Devreden KDV’nin gelir/kurumlar vergisi matrahında gider olarak dikkate alınması, devreden KDV’nin sadece bir kısmının vergi borcu hesabında dikkate alınması anlamına gelmekte. Mükellef indirim talebinde bulunmazsa, bu imkan da olmayacak ve devreden KDV’nin üzerine tamamen bir bardak soğuk su içmek zorunda kalacak. Enflasyonist bir ortamda iade ve indirimde gecikilen süre için uygulanacak faiz oranı konusunda ise yasada tek kelime yok” dedi.

KDV indirim ve iadesiyle ilgili son dönemde getirilen düzenlemelerin Avrupa Birliği Adalet Divanı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarıyla çelişebileceğini belirten Yavaşlar ‘’Yasa koyucunun, 2023 yılında 200 milyar TL’yi aştığı belirtilen devreden KDV sorununun önümüzdeki 5 yıl içinde de çözülmeyeceğini öngördüğü anlaşılıyor. İşletmelerin daha sıkı denetlenmesi ve etkin olmayan ya da amacına ulaşmış vergi avantajlarının etkisinin azaltılması hatta kaldırılmasına ilkesel olarak bir eleştiri getirilemez. Ancak, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge sorununu çözmek yerine, KDV’nin kalbi olan indirim ve iade mekanizmasını dinamitlemek ve mülkiyet hakkını ihlal etmek anlamı taşır ve Anayasa’ya aykırıdır” dedi.

Gidecek çok yol var

Yeni vergi yasasını, Türkiye’de yasa koyucunun ve dolayısıyla hükümetin şimdiye kadar ki “sabit gelirliye odaklanmış” bakış açısında farklılaşma olarak değerlendiren Yavaşlar, uygulamanın nasıl olacağının ve bundan sonra ne tür yasal düzenlemeler geleceğinin de önemli olduğunu vurgulayarak “Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Şimşek, yasanın “vatandaşa yük getirmediği” yönündeki açıklamalarında haklı. Ancak, çok kazanandan çok az kazanandan az vergi alan bir sisteme ulaşmak için gidilecek daha çok yol var” dedi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın