Üniversite adayları, bir ömür boyu yapacakları mesleği seçme heyecanı içinde üniversiteleri geziyor, bölümleri araştırıyorlar. 25 Temmuz’da başlayan tercih süreci, 2 Ağustos’ta sona erecek. Peki, meslek seçerken neleri dikkate almak gerekiyor? Teknolojinin getirdiği yenilikler hangi meslekleri ön plana çıkaracak? Geleceğin meslekleri neler olacak? 

Bu soruların yanıtlarını, tercih telaşı yaşayan adaylar için, 2019’da Massachusetts Institute of Technology (MIT) Bilgisayar Bilimi ve Yapay Zekâ Laboratuvarı’nda araştırma işbirlikçisi olarak da çalışan, veri bilimi odaklı ve yapay zekâ tabanlı pek çok ulusal ve uluslararası projede yürütücü, danışman, araştırmacı olarak görev yapan, İstinye Üniversitesi Veri Bilimi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Şebnem Özdemir’den aldık: 

Bugünün verisiyle geleceğin tahminini yapmayın

“Bugünün verisiyle geleceğin tahminini yapmayın. Bugünün verisi, sizi sadece bugün, altı ya da dokuz ay sonrası konusunda doğru yönlendirebilir. Öncelikle şunu düşünelim: Gelecek, nasıl bir gelecek olacak? Nasıl bir gelecek dünyayı, insanlığı, içinde bulunduğumuz bu güzel ülkeyi bekliyor? Bunu düşündükten sonra, bu geleceğin neresinde yer almak, nasıl bir duruşla var olmak istersiniz, sorusunu sormanız gerekiyor. Bu bakımdan değerlendirdiğimizde tercih yapmak son derece önemli. Özellikle A, B, C gibi etiketleri bilinen üniversiteleri değil, üniversiteden bağımsız okumak istediğiniz bölümün iç yapısını öğrenin ve çevresini anlamaya çalışın. Bu daha kritik öneme sahip ancak her ne seçerseniz seçin, yapay zekâdan bağımsız olmayacağını ve makineyle etkileşim kurmanın bir yolunu bulmak zorunda olduğunuzu hatırlatayım.

Hukukta yapay zekânın haklarını konuşuyor olacağız 

Gelecekte herhangi bir mesleğin öne çıkabileceğini söylemek, şu anki teknolojik gelişmeler nedeniyle mümkün değil. Ancak sorgulama, merak, yaratıcılık becerisini kullanarak toplumun ya da bireylerin ihtiyacını karşılayan, bunların çözümüne yönelik çeşitli teknolojiler ya da uygulamalarla cevap veren herkesin farklı bir işi olacak, mesleğin de ötesinde hayatını kazanıyor olacak.

Yapay zekâyla ilgili meslekler, geleceğin meslekleri olarak kabul edilecek. Yapay zekânın, insandan öte hale getirilmesi çalışmalarında, matematikçiler ve mühendislerin yanı sıra psikolog ve sosyologlarla hatta yeri geldiğinde pedagoglarla olan yakın iş birliğine şahit olacağız. Dolayısıyla bu mesleklerin öne çıkacağını göreceğiz. İnsanın beyin yapısı değiştikçe ve makineyle etkileşim arttıkça, bunu toplumsal ve bireysel olarak hazmetmesi gerekeceği, çeşitli sorunların yanı sıra iş dünyasında kırılmalar olacağı için de toplumsal olayları ve bireyin iç dünyasını inceleyen sosyoloji, psikoloji, psikiyatri alanları önem kazanacak. Aynı zamanda beyin temelli yazışmalar çok ilerleyeceği için sinir bilimcilerin de son derece öne çıkacağına inanıyorum. 

Makineyle iletişimin kuvvetli olmasını sağlayan prompt mühendisliği ile başlayan ve duygusal prompt mühendisliği olarak devam eden alanlar daha yaygın hale gelecek.

Şu da çok net, yapay zekâyla aramızdaki hak sorununu çözme konusunda hukukçulardan bol bol destek alacağız. Klasik anlamdaki ceza hukukunun, medeni hukukun çok ötesinde, makinelerle insanlar arasındaki süreçleri düzenleyen yapılara ve hukukçulara ihtiyaç doğacak. O yüzden bir alan öne çıkacaksa bunlardan biri de hukuk olacak. 

İSÜ, mezunlarını geleceğe hazırlaması gerektiğinin farkında

Şu an özellikle avantajlı olan bölümler arasında başta matematik, yönetim bilişim sistemleri, biyomedikal mühendisliği gibi farklı alanlar yer alacak. Bildiğimiz anlamdaki bilgisayar mühendisliği değil, makineyle iletişim kurarak, makineyle birlikte bir şeyler geliştirerek hareket edebilen, kod üretebilen bilgisayar mühendislerinin ve yazılım mühendislerinin dünyasına geçiyor olacağız. Özellikle makineyle iletişimi kuvvetli olan her bireyin, mevcut mesleğin çerçevesini değiştirmesinden dolayı daha ileride olduğunu göreceğiz. 

İstinye Üniversitesi (İSÜ) yapay zekâyı odağına alarak, bu odakla bölümlerini şekillendirerek ilerleyen özel bir üniversite. Bu özel yapısından dolayı da mesleklerin çoğunun icra edilme biçiminin değişeceğinin farkında ve bu farkındalıkla öğrencilerine destek oluyor. Bu nedenle başta yönetim bilişim sistemleri olmak üzere tıp ve mühendislik alanlarında mezun olanların, diğer üniversitelerdeki öğrencilere kıyasla daha farklı bir bakış açısıyla dünyayı gördüğünü ve geleceğe hazırlandığını söyleyebiliriz.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın