Günümüzde yüzümüzü çevirdiğimiz her yönde yapay zekâ konuşuluyor, şirketler yapay zekâ veya yazılım sistemlerini hesaba katmadan düşünmüyor ya da adım atmıyor. İstihdam planlarını buna göre yapıyor, gelecek öngörülerini yapay zekâya endeksliyor. Üniversite tercihini yapacak öğrencilerin de akıllarındaki en önemli sorulardan biri: Nasıl bir tercih yapmalıyım ki geleceğe emin adımlarla ilerleyebileyim?

Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yelkin Diker Coşkun, yapay zekâ çağında meslek tercihlerinin nasıl şekillendiğine ilişkin görüşlerini paylaştı. 

Ülkeler Kendi Yapay Zekâ Ekosistemlerini Oluşturuyor

Yapay zekânın pek çok sektörde daha fazla kullanılır olduğunu anımsatan Prof. Dr. Coşkun, “Yapay zekâ, toplumda üretkenliğin artması, sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi ve eğitime erişimin artması dâhil olmak üzere çok sayıda olumlu değişiklik yaratma potansiyeline sahiptir. İşletmeleri ileriye taşımak, üretim süreçlerini otomatikleştirmek ve ticari anlamda değerli bilgiler sunmak konusunda çok yardımcı oluyor. Başta Uzakdoğu ülkeleri olmak üzere tüm dünyada ticaret, lojistik, üretim ve siber güvenlik dâhil çeşitli sektörlerde giderek daha fazla kullanılıyor. Bu nedenle ülkeler kendi yapay zekâ ekosistemlerini de oluşturuyor. Var olan mesleklerin yapay zekâyla iş yapmasını destekliyorlar, böylece bu ekosistem gelişmiş hale gelecek. Dünyada yapay zekâ ekosisteminde Japonya ve Çin, ön sıralarda yer alıyor. Ülkemizde de yapay zekâ ekosistemi oluşturuluyor. Dolayısıyla bizde de iş alanlarında bir dönüşüm oluyor.”   

Mavi ve Beyaz Yakalıların İş Tanımı Değişecek 

Prof. Dr. Yelkin Diker Coşkun, yapay zekânın dünya genelinde mavi yaka olarak adlandırılan işçi sınıfının yaptığı otomasyona dayalı işler öncelikli olmak üzere 300 milyon tam zamanlı işin yerini alabileceğinin öngörüldüğünü anımsatarak şunları kaydetti: 

“Yapay zekânın istihdam üzerindeki etkisi sanayi devriminden farklı olacak. Artık ‘makinelerin’ basit mekanik araçlar olmayıp, öğrenebilen ve düşünebilen insanlar gibi daha çok ‘işçi’ rolü üstlenmesi, robotlar, nesnelerin interneti ve kapsamlı veri analizine dayalı akıllı üretim faktörleri, işgücü arz ve talebinin dinamiklerini yeniden şekillendirecek. Yapay zekâ belirli bir algoritması (kendine özgü sıralı bir mantığı) olan her işe ilişkin çalışma yapabilmektedir. Bu yeteneğini zamanla artıracağı ve analitik düşünmeye dayalı işleri yapan, nitelikli iş gücü olarak anılan beyaz yakalıların iş alanlarını da dönüştüreceği öngörülüyor. Dolayısıyla mavi ve beyaz yakalıların iş tanımı değişecek.”

Eğitim Programları Dönüşecek

Tüm bu gelişmelere paralel olarak eğitim sistemlerinin de dönüşeceğinin altını çizen Coşkun, “Anaokulundan üniversiteye tüm eğitim kurumlarının bu işlerin gerektirdiği nitelikte insanlar yetiştirme süreci de dönüşüme girecek. Bu da kariyer planlaması yapacak olan adayların göz önünde bulundurması gereken önemli bir durum” diye konuştu.  

Duygusal Zekâ ve Yaratıcılığı Taklit Edemiyor

Üniversite adaylarına günümüzdeki mesleklerin yok olmayacağı ancak hızlı bir dönüşüm geçireceği mesajını veren Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Coşkun, “Örneğin finans, hukuk, eğitim, sosyal bilimler ve tıp alanları gelecekte hızlı dönüşüme uğrayacak sektörler olarak görülüyor. Yükseköğretim programları ders içeriklerini, uygulamalarını yaşam boyu öğrenme felsefesine uygun ve yapay zeka odaklı hale getirebilirse bu global dönüşüme uygun mezunlar yetiştirebilir. Yapay zekâ, rutin görevleri yerine getirmede çok başarılı ancak insanın duygusal zekâsını ve yaratıcılığını henüz taklit edemiyor” ifadelerini kullandı. 

“Üniversitenin Programlarının Güncelliğini Kontrol Edin”

Yapay zekanın bu eksikliğine işaret eden Coşkun, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu nedenle öncelikle mühendislik gibi teknik alanların alt uzmanlıklarının programlara entegre edilmesi, iletişim, problem çözme ve işbirliği gibi sosyal becerilerin kazandırılması için yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Alt uzmanlık alanlarının eğitiminin ortaöğretimde başlaması daha kritik öneme sahip olacak. Örneğin dijital beceriler, yeşil beceriler olarak adlandırılan sürdürülebilirlikle ilgili becerilerin yapay zeka ile entegre biçimde eğitime kazandırılması önce üniversite daha sonra ortaöğretim programlarındaki derslerde kendine yer bulması gerekir. Adaylar tercih döneminde üniversite ve programları bu bakış açısı ile değerlendirmeliler. İlgi duydukları, yetenekleri olan alanla ilgili yükseköğretim programının güncel, yenilikçi teknik düzenlemeleri yapıp yapmadığı, uygulama becerilerini yapay zekâya uyumlu hale getirip getirmediği, soft beceriler denilen düşünme ve iletişim becerileri gibi becerileri iş alanında uygulama ile ilgili sunulan olanaklara dikkat etmeliler.” 


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın