Otomotiv, 2 milyar 746 milyon dolarla geçen ay da sektör birinciliğini korudu. Kimyevi maddeler 2 milyar 503 milyon dolarla ikinci, hazır giyim ve konfeksiyon ise 1 milyar 231 milyon dolarla üçüncü sırada yer aldı.
TİM Başkanı Gültepe: “2028’de 375 milyar dolar mal, 200 milyar dolar hizmet ihracatı hedefimiz var. Bu hedefler için ihracatımızı her yıl ortalama yüzde 5-10 arasında büyütmemiz gerekiyor. Ne yazık ki emek yoğun sektörlerimiz son dönemde rekabetçiliğini kaybetti. Gidişata bir an önce ‘dur’ dememiz gerekiyor. Bunun da yolu yeni destek ve politikaların hızla devreye alınmasından geçiyor.”
Türkiye, Nisan ayını 19,3 milyar dolarlık ihracatla tamamladı. Ocak-Nisan dönemindeki ihracat ise 82,9 milyar dolara ulaştı.
Nisan ayı dış ticaret verileri Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe tarafından İstanbul’da Dış Ticaret Kompleksi’nde açıklandı.
TİM Başkanı Gültepe, konuşmasında uzun bayram tatilinin ihracata olumsuz etkisini geçen ay hissettiklerini söyledi. Rekabetçiliğini kaybeden sektörler için Nisan ayının zor geçtiğini vurgulayan Gültepe şöyle devam etti:
“Genel Ticaret Sistemi (GTS) kayıtlarına göre Nisan’ı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0,1 artışla, 19,3 milyar dolarlık ihracatla tamamladık. Yani geçen yılla başa baş durumdayız. Ocak-Nisan döneminde ise 82,9 milyar dolara ulaştık. İlk dört aylık periyotta yüzde 2,7 artıdayız. Hizmet İhracatçıları Birliğimizin çalışmasına göre Nisan’da yaklaşık 7,9 milyar dolarlık da hizmet ihracatına ulaşacağımızı tahmin ediyoruz.
NİSAN AYINDA 16 SEKTÖRÜN İHRACATI GERİLEDİ
Geçen ay 10 sektörümüzün ihracatı artarken 16’sının ihracatı geriledi. Değer bazında en çok düşüş hazır giyim ve mücevher ile demir / demir dışı metaller sektörlerimizde oldu. Otomotiv 2 milyar 746 milyon dolarla yine ilk sıradaki yerini korudu. İlk beşteki diğer sektörlerimiz 2 milyar 503 milyon dolarla kimya, 1 milyar 231 milyon dolarla hazır giyim, 1 milyar 208 milyon dolarla çelik ve 1 milyar 200 milyon dolarla elektrik-elektronik şeklinde sıralandı. Firmaların kanuni merkezini baz alan TİM verilerine göre geçen ay 51 ilimiz ihracatını artırdı. En çok ihracat yapan 5 ilimiz İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir, Ankara şeklinde sıralandı. İhracatını değer bazında en çok arttıran illerimiz ise sırasıyla Sakarya, Hatay ve Kocaeli oldu. Giresun, 50,1 milyon dolarla tarihinin en yüksek ihracatına imza attı. Coğrafi bölgelere göre baktığımızda geçen ay Karadeniz’de yüzde 13,6, Akdeniz’de ise yüzde 10’luk ihracat artışı kaydedildi. Nisan’da bin 68firmamız ilk kez ihracat yaptı. Yeni firmalarımız ihracatımıza82 milyon dolarkatkı sundu. Birim ihracat değerimiz ise 1,34 dolara geriledi. Euro/dolar paritesi de uzun bir aradan sonra ihracatımıza olumsuz yansıdı. Euro’da yaşanan değer kaybı geçen ay ihracatımızda 177,5 milyon dolarlık düşüşe neden oldu. Geçen ay 96 ülkeye ihracatımızı artırırken en çok ihracat yaptığımız ülkeler Almanya, ABD, Birleşik Krallık, İtalya ve Irak şeklinde sıralandı.”
EXIMBANK KAYNAK KULLANDIRMADA ESKİ LİMİTLERİNE DÖNMELİ
Güncel konuları da değerlendiren Mustafa Gültepe, uygun koşullarda finansmana erişimin ihracatçılar için en önemli gündem maddeleri arasında yer aldığına dikkat çekti. 25 Nisan’da Eximbank, İGE A.Ş ve 5 özel banka temsilcileriyle İhracatın Finansmanı Buluşması’nı gerçekleştirdiklerini hatırlatan Gültepe, şunları söyledi:
“İhracatçılarımızın programa yoğun ilgisi oldu. Çünkü finansmana erişim yakıcı bir sorun olmaya devam ediyor. Böyle bir ortamda Eximbank kaynaklarında da kısıntıya gidilmesinden üzgünüz. Eximbank’ın kullandırdığı kredi hacminin yine eski limitlerine çıkarılmasını bekliyoruz. Orta Vadeli Plan’a göre bu yıl 267 milyar dolarlık ihracat hedefliyoruz. Ayrıca hizmet ihracatında 110 milyar doları yakalayıp geçmek istiyoruz. 2028’de ise 375 milyar dolar mal, 200 milyar dolar hizmet ihracatı hedefimiz var. Bu hedefler için her yıl ihracatımızı ortalama yüzde 5-10 büyütmemiz gerekiyor. Ancak ne yazık ki özellikle emek yoğun sektörlerimiz son dönemde rekabetçiliğini kaybetti. Gidişata bir an önce ‘dur’ dememiz gerekiyor. Bunun da yolu yeni destek ve politikaların hızla devreye alınmasından geçiyor. Ayrıca döviz kurunun girdi maliyetlerine paralel artması büyük önem arz ediyor. Aksi takdirde rakip ülkelerle rekabet edebilme şansımızı iyiden iyiye kaybedeceğiz. Evet zor bir dönemden geçiyoruz. Ama her şeye rağmen üretimde marka ülke olma gücümüzün verdiği özgüvenle çalışıyoruz. İhracatımızı arttırmak için uzak yakın demeden pazar arayışına devam ediyoruz. Yılın ilk dört ayında 36 ülkeye 51 ticaret, 6 alım heyeti düzenlerken 123 fuara katılım sağladık. Önümüzdeki aylarda da heyet ve fuar programlarımız hız kesmeden sürecek.
BİSİKLETÇİ GİBİ DURDUĞUMUZDA DÜŞÜYOR, RAKİPLERİMİZDEN GERİDE KALIYORUZ
Ne var ki bizim gayretimiz, çabamız bir yere kadar etki ediyor. İhracatçılar olarak biz sürekli pedal çeviren bisikletçi gibiyiz. Durduğumuzda düşüyor, rakiplerimizden geride kalıyoruz. Küresel rekabet yarışından tamamen kopmamak için acil desteğe ihtiyacımız var. Yüksek girdi maliyetleri nedeniyle Türkiye birçok kalemde Avrupa’dan daha pahalı hale geldi. Şartlar böyle devam ettiği sürece ne yazık ki daha da pahalı olacağız. Dolayısıyla ihracatçılarımızın beklentilerine bir an önce kulak verilmesi gerekiyor. Ekonomi yönetimimizin gerekli dönüşümleri yaparak her zamankinden daha çok yanımızda yer alacağına yürekten inanıyorum.”
Gültepe, ekonomi yönetiminin de destekleriyle yıl sonundaki 267 milyar dolarlık mal ve 110 milyar dolarlık hizmet ihracatı hedefini yakalayacaklarına inandığını sözlerine ekledi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.