UEZ Sapanca 2024’ün “Sorumlu ve Duyarlı Liderlik” başlığıyla düzenlenen dördüncü panelinin sponsoru Rönesans Holding oldu.
Panelde konuşan Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı İpek Ilıcak Kayaalp, “Önümüzdeki dönemde finans, sağlık ve eğitim sistemlerinin değişeceğini düşünüyorum. Şirketler sadece kâr odaklı çalışamaz. Sorumluluklarına göre hareket etmeleri gerekiyor” dedi.
Capital, Ekonomist, Start Up ve CeoLife dergileri tarafından düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi (UEZ Sapanca 2024), bu yıl 13’üncü kez Türkiye ve dünyanın saygın siyasetçilerini, iş dünyası liderlerini ve akademisyenlerini ağırladı.
Sponsorluğunu Rönesans Holding’in yaptığı dördüncü panelin teması “Sorumlu ve Duyarlı Liderlik” oldu.
Panelin moderatörlüğünü üstlenen Doğan Holding YK Başkan Vekili Agah Uğur, konuşmasında şu anda dünyada müthiş bir ikilem yaşandığına işaret etti. Uğur, bir yandan kapitalizmin en acımasız uygulamalarını görürken diğer taraftan bu yüzyılın başından beri ciddi bir değişim yaşandığını kaydetti.
Toplumun şirketlerden beklentilerinin sorumlu olmayan dünyaya fayda sağlamayan kurumları kenara ittiğini ve bu trendin artarak devam edeceğini belirten Uğur, “Bizim için karar vermek çok kolay. Oksijen bir insan için kâr etmek de şirket için odur. Kabul, insanlar oksijen almak için yaşamıyorlar başka anlamlar, amaçlar için yaşıyorlar. Şirketler için de geçerli bu. Başka daha büyük amaçları olması lazım. Duyarlı ve aslında sorumlu ve duyarlı liderlik yeni dünyanın bir tam gerçeği. Çünkü sorumluluk duygusunu değişik boyutlarda şirketlerin DNA’larına işletebilecekler. Sadece liderlerden başlıyor bu değişim” dedi.
Sürdürülebilir inşaatta öncü
Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı İpek Ilıcak Kayaalp, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Önümüzdeki dönemde finans, sağlık ve eğitim sistemlerinin değişeceğini düşünüyorum. Şirketler sadece kâr odaklı çalışamaz. Sorumluluklarına göre hareket etmeleri gerekiyor. Biz de sadece kâr amacı gütseydik tüm dünyadaki operasyonlarımızda bu noktada olamazdık.
Erkek egemen bir sektör olan inşaatta bir kadın yöneticiyim. Kadınların istihdamını artıracak projeler geliştirdik. Bugüne kadar 400 bin öğrenciye karşılıksız burs verdik. Sürdürülebilir geleceği tasarla yarışması başlattık. Seminerlerle yarışmalarla 100 bin öğrenciye ulaştık.
İnşaatta sürdürülebilirlik çok önemli. Biz bu alanda çok öncüyüz diyebiliriz. Şu an 9 ülkede faaliyet gösteriyoruz. Avrupalı, ABD’li müşterilere çalıştık. Biz bu pazarlardaki gelişmeleri, standartları aldık ve şirketlerimizde uygulamaya başladık.”
Farkındalığı yüksek, kendini bilen liderler
Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begüm Doğan Faralyalı, konuşmasında değer odaklı liderliği çok önemsediğine dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Kendini bilmeyen bir kişi iyi bir lider olamaz. Bugün dünyaya baktığımda öz farkındalığı yüksek, kendi üzerinde çalışmış, kendini bilen liderlerin sayısı ne yazık ki çok fazla değil. Ve kişi kendini bilmezse, kişisel yolculuğunda ilerlemediyse, onun liderlik pusulası ancak egosu, travmaları oluyor. İnsan cesaretle iç yolculuğa çıktığında kendi özü ile tanışıyor, farkındalığı yüksek lider olmaya başlıyor. Şirketleri ağaçlara benzetiyorum. Ağacın dalları ve yaprakları onu iş sonuçlarını gösteriyor. Gövdesi, kökleri ve toprağı insan kaynaklarını, değerlerini gösteriyor. Toprağı ne kadar verimliyse, insan kaynakları ne kadar güçlüyse dalları ve yaprakları da o kadar yeşeriyor, büyüyor. Liderler köklerini ne kadar derine salarlarsa fırtınalara karşı o kadar güçlü olurlar. Ve değer odaklı liderler dünyanın dönüşümüne de öncülük edecekler.”
Toplumsal yatırım programları gerçekleştirdi
Panelde konuşan Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, şu ifadeleri kullandı:
“Ailenin tek çocuğuyum. Her zaman insanları, sosyal hayatı öncelikleyen biriydi babam. En önemli mirası değerler oldu. Geçmişten günümüze köprü kuruyor bu değerler. Değer bazlı yaklaşımla toplumsal düzen kuruluyor.
Yerel değerler ile küresel değerleri çok iyi bağdaştırıyordu. Ben bunu görerek büyüdüm. Doğduğum ve doyduğum topraklara değer katmak ilkesiyle hareket ediyoruz. Bu önemli bir his veriyor insana. Pandemi döneminde de yaşadık bunu. Ne fark yaratabiliriz diye düşündük. Şirketimizin de dönüşümü ve sosyal bilinci ile alakalı hareket ediyoruz. Toplumsal yatırım programları gerçekleştiriyoruz vakfımız ile. Fırsat eşitliği Türkiye’nin en önemli problemlerinden birisi. Girişimcilik bu ülkenin çıkışı olduğunu düşünüyorum. Yeni dünyada sorumlu liderlik çerçevesinde bu noktaya yatırım yapmaya karar verdik.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.